Demokraside bilek güreşine varız

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Biz demokraside bilek güreşine varız. Ama hiç kimse devletle, bu aziz milletle bilek güreşine, bir güç mücadelesine girmesin” dedi.

Partisi tarafından Muş’un Varto ilçesinde düzenlenen bayramlaşma törenine katılmak üzere karayoluyla kente gelen Soylu, Malazgirt ilçe girişinde AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, Belediye Başkanı Feyat Asya, AK Parti İl Başkanı Halis Saltık ve partililer tarafından karşılandı.

Varto İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen bayramlaşma programında partililerle bayramlaşan Soylu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Adana’da kız kardeşi vefat eden Abdullah Öcalan’ın cenazeye katılıp katılmayacağıyla ilgili soru üzerine Soylu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukukları ve kurumları vardır. Bu hukuk devletinin içerisinde hangi şartlar, hangi kurallar geçerliyse, o kurallar herkes için uygulanacaktır ve herkes için devam edecektir. Onun ötesinde ilgililerimiz gerekli açıklamaları gerekli değerlendirmeleri yaparlar” ifadesini kullandı.

Soylu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaşanan “Milliyetçilik” polemiğini değerlendiren Soylu, “Seçim yaklaştıkça, MHP için tehlike çanları başladığı andan itibaren milliyetçilik limanına yaklaşmaya çalışıyor” dedi.

“Seçim kaybede kaybede Guinnes rekorlar kitabına girecekler”

CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çıkardıkları çatı adayı eleştiren Soylu, şunları kaydetti:

“Millet onlara çok güzel bir ders verdi. Nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmışlarsa nasıl bir mağlubiyet görmüşlerse millet 2015 seçimlerinde aynı akıbeti onlarla bütünleştirecek. Onlar için güzel bir tarifim var. İki seçim kaybettiler, topal ördek olarak siyaset yapıyorlar. Seçim kaybede kaybede Guinnes rekorlar kitabına girecekler. Şimdi de cambaza bak yapıp milleti aldatmaya çalışıyorlar. Yine eski rollerine dönüp bu milletin milliyetçilik ve ulusalcılığı üzerinden bu milleti aldatmaya çalışıyorlar. Ama bu millet onların gerçek yüzlerini aslında yapışık kardeş olduklarını, aslında dertlerinin sadece bu milleti oyalamak olduğunu bir şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördü. Önlerindeki sermaye tükendi. Yeni bir sermaye bulmaya çalışıyorlar ama milletin bunlara verecekleri yeni bir kredisi yok.”

Varto ilçesinde yaşanan yol kapatma eylemleri sırasında AK Parti ilçe binası ile bir yerel gazete matbaası ve müftülüğün de bulunduğu binanın yakılmasıyla ilgili olarak Soylu, “Bu coğrafyada olacaksınız, bu coğrafyada yaşayacaksınız. Barajlar yapılacak, havalimanları yapılacak. Şantiyelere baskı yapacaksınız, buradaki esnafa baskı yapacaksınız, vergi sağlamaya ve insanları ürkütmeye çalışacaksınız. Demokrasiden bahsedeceksiniz. Bugün Kobani’yi dillerine dolayanlara söylüyoruz. Kobani’den bir şekilde gelen insanlara da bizim insanlarımıza bizim kardeşlerimize de aynı muameleyi mi reva görecekler” diye konuştu.

Kobani’de IŞİD’in elinden kaçarak Türkiye’ye sığınanların baskıdan kaçtığını dile getiren Soyla, “Güvenli ve emin ülkeye, emin bir devlete geliyorlar. Burayı da ha IŞİD yakmış ha PKK yakmış ne fark eder. Hiç bir farkı yok. Siz medya özgürlüğü, basın özgürlüğü diyeceksiniz, burada özgür bir şekilde haber vermeye çalışan gazetelerin matbaalarını ve bürolarını basacaksınız. Ne yapmaya çalışıyorsunuz?” dedi.

“Hiç kimse bu devletle, aziz milletle bilek güreşine girmesin”

“Biz demokraside bilek güreşine varız” diyen Soylu, “Ama hiç kimse devletle, bu aziz milletle bilek güreşine, bir güç mücadelesine girmesin. Biz o defterleri kapattık. Çözüm süreciyle barışı ve kardeşliği istiyoruz. Biz çözüm sürecinin Türkiye için zenginlik olduğunu biliyoruz. Çözüm sürecinin evlatlarımız için gelecekte dünyanın gelişmiş ülkelerinin evlatlarından çok daha iyi bir noktaya geleceğini biliyoruz” ifadesini kullandı.

Soylu, çözüm sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlandığında sadece Doğu Anadolu’ya değil çevre coğrafyalara da huzur vereceğini belirterek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Sabırla bu sürecin bitmesi konusunda elimizden gelen bütün gayreti ortaya koymaya çalışıyoruz. Kim kendi etrafına, kendi adamlarına, bugüne kadar kendi yetiştirdiği insanlara sahip olamıyorsa sorun onun sorunudur. Ama biz onlara da çözüm sürecini bir şekilde baltalattırmayız. Bu kadar basittir. Çözüm sürecini baltalamak büyük günahtır. Çünkü insanların kanına girmek, bir şekilde helaliyle kazandığına musallat olabilmek, bu coğrafyaya yapacağı yatırımlara önemli ölçüde sekte vurmaya çalışmak büyük günahtır. Bunun vebali de büyüktür. Biz ülkemizin her noktasında barışın kardeşliğin ve sevginin artmasını istiyoruz. Bunu da sağlayacağız. Bu dağlardan sevgi türküleri, demokrasi türküleri söylensin ve bu dağlardan silah değil oy ve sandık bu ülkenin geleceğine ait bir değerlendirmeyi ortaya koysun. Biz neyi aradığımızı biliyoruz. Bu yapılanları şiddetle kınıyorum, telin ediyorum. Bu baskı ve zulmün çözüm sürecine yönelik provokasyon olduğunu, bunun süreci istemeyenler tarafından yönetildiğini de çok iyi bir şekilde biliyoruz ve buna da müsaade etmeyeceğiz.”