Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, siyasetçinin, siyaset adamının özünün sözünün bir olması gerektiğini, dün topluma deklare ettiğini bugün gerçekleştirmek ve milletle gelecek arasında bağ kurmak zorunluluğu bulunduğunu belirtti.
Soylu, “Trabzon Girişimcilik Zirvesi”nin açılış bölümünde yaptığı konuşmada, dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa çerçevesinde yapılan değişiklik münasebetiyle TBMM’deki mesainin gece 02.30 civarında bittiğini söyledi.
Girişimcilik Zirvesi’nin kendisini heyecanlandırdığını vurgulayan Soylu, “Büyümek istiyoruz. Türkiye olarak hem İpekyolu’nun avantajını kullanmak istiyoruz hem Doğu ile Batı arasındaki bu köprünün bize sağladığı tarihi, medeni ve coğrafi mirası iyi yönetmek istiyoruz. Hem doğumuzdan nitelik olarak güçlü olduğumuz hem de batımızdan nicelik olarak avantajlı olduğumuz insan kaynaklarımızı iyi yönetmek istiyoruz.” diye konuştu.
Soylu, Türkiye’nin bir sistem problemi yaşadığına işaret ederek, bu problemin Türkiye’nin heyecanla, umutla büyümesini engelleyen unsurlardan biri olduğunu, siyaset içindeki gelgitleri de ortaya çıkardığını dile getirdi.
Bazı kesimlerin “Türkiye’de bütün dokunulmazlıklar kalksın, dokunulmazlıklar demokrasi üzerinde ve hürriyet üzerinde, siyaset mekanizması üzerinde ciddi bir problemdir” dediğini hatırlatan Soylu, ancak 16 sivil vatandaşın teröristlerce katledilmesinin ardından TBMM ve siyaset sorumluluğunu yerine getirmezse ülkeyi büyütme yönündeki heyecanı yarına taşımanın zor olacağına dikkati çekti.
“Bunun adı sorumlu siyaset değildir”
“Siyasetçi, siyaset adamı hem özü hem sözü bir olan, dün topluma deklare ettiğini bugün gerçekleştirmek zorunda olan ve milletle gelecek arasında bağ kurmak zorunda olan ana unsurdur” ifadesini kullanan Soylu, siyasetçilerin bu rolü hiçbir zaman unutmaması gerektiğini vurguladı.
TBMM’de milletvekili dokunulmazlıkları konusunda yapılan oylamaya da değinen Soylu, “Anamuhalefet partisinin HDP ile iş birliği ve bu konuda düne kadar bir, beş, on veya yüz defa değil bin defa tekrarladıkları dokunulmazlığın kaldırılması meselesi, ne zaman rasyonel bir şekilde masaya gelse nasıl bir ‘u’ dönüşü yapıldığını dün akşam Meclis tablosunda bir kere daha müşahede ettik. Bunun adı sorumlu siyaset değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesinin ancak sorumlu siyaset anlayışıyla mümkün olabileceğine işaret etti.
Türk siyaseti için dün akşamki tablonun bir turnusol kağıdı olduğunu belirten Soylu, yaşananların söylemlerle eylemler arasındaki farkı ortaya koyduğunu dile getirdi. Soylu, “Bu tabloyu dün hiçbir arkadaşımız tepki göstermeden, bunu da bilerek yaptığımızı ifade etmek istiyorum, sadece milletin önüne konulmuş bir tiyatronun, millet tarafından nasıl seyredilmesinin gerektiğini düşünerek sessiz bir şekilde izledik. Bunu üzülerek bir kez daha ifade etmek istiyorum.” dedi.
Soylu, ihracat yapmayı, ekonomiyi büyütmeyi, finans sektöründe önemli adımlar atmayı, Türkiye’nin risk birimini düşürmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Biz 22, 23 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırıma ulaştığımız gün, ‘Daha yeni başladık’ demiştik ama Türkiye’yi öyle badirelerle karşı karşıya bıraktılar ki şimdi 16 milyarı neredeyse ülke açısından iyi görüyoruz ama hep beraber 30, 40, 50 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım hedeflerine ulaşmayı kendimize önemli bir hedef olarak koyuyoruz. Bunun için Türkiye’nin hem demokrasisinin hem siyasi hayatının hem istikrarının iyi bir noktada ilerlemesi lazım geldiğini hep beraber biliyoruz ve hep beraber bu konuda çaba sarf ediyoruz.”
“Türkiye özel sektör üzerinden büyüyecek”
Türkiye’nin devlet üzerinden değil özel sektör üzerinden büyüyeceğini ifade eden Soylu, Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) Türkiye’ye hediye ettiği, Türkiye’ye çok uzak bir kavram olmayan inovasyonla çok önemli adımların atılacağını belirtti. Soylu, bunun hep beraber sağlanacağını, bu konuda geleceğe umutla baktıklarını söyledi.
Soylu, Hükümetin, 5-6 aydan beri söz verdiği bütün konuları yerine getirmek için 24 saatin 18, 19 saatini mesai bütünlüğü içerisinde çalışarak geçirdiğine dikkati çekerek, birçok meselede önemli mesafe alındığını vurguladı. Soylu, adaletten eğitime, çalışma hayatından sanayiye kadar önemli politika değişikliklerinin hayata geçirildiğini anlattı.
Özel sektörün ve girişimcilerin, yarına ait hem heyecanlarını, gelecek umutlarını ortaya koyabilmeleri ve yatırım yapabilmeleri için zemin hazırladıklarını kaydeden Soylu, “Yaklaşık 2 gün boyunca Kastamonu’da bütün bakanlarımızla, özel sektörümüzle bir araya geldik Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesi noktasında neler yapılabilir, hangi bakanlığın üzerine neler düşüyor ve bunu sosyal diyalog çerçevesinde nasıl gerçekleştirebiliriz, nasıl sağlayabiliriz ortaya koymaya çalıştık.” diye konuştu.
Türkiyenin net hedefleri bulunduğuna, 2023, 2053, 2071’de devletin, özel sektörün, üniversitelerin, tekno kentlerin hangi adımları atacağının belirlendiğine işaret eden Soylu, “Dünya, iletişim nereye gidiyor bütün bunları hareketli bir şekilde takip ettiğimiz bir süreci hep beraber yönetiyoruz. Geri kalamayız. Geri kalmak sadece insanlarımızın hayat standartlarını yükseltmekten bizi alıkoymaz, geri kalmak insanlığa sunacağımız katkılardan bizi alıkoyar.” ifadesini kullandı.
“Çalışma hayatımız için yaptıklarımız da sadece bu coğrafya için değildir”
Soylu, Türkiye’nin 2 milyon 700 bin Suriyeliye yardım ettiğini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Bize medeniyetlerinin havasını atarak ‘Biz dünyada insanlığın ortaya koymuş olduğu bütün gelişimleri en iyi şekilde takip ediyoruz ve bunu sağlıyoruz’ deyip çeşitli fonlarla, yardımlaşmalarla, çeşitli ödül törenleriyle birbirini güzelleyen Batı’ya aslında insanlığın nasıl olduğunu gösterdik. Her bir Suriyeliyle kucaklaşmanın, onu meslekleştirmenin, eğitimle buluşturmanın bir insanlık görevi olduğunu bu coğrafyada ortaya koymaya çalıştık.”
Dünyanın hangi tarafında olursa olsun, rengi, ırkı, dini ne olursa olsun bu medeniyetin insanlık birikimini ve tecrübesini dünyanın her tarafıyla paylaşmak gerektiğini dile getiren Soylu, “Evet zengin olmalıyız, evet büyük bir ülke olmalıyız, evet güçlü bir ülke olmalıyız, evet özgür ve hürriyetini yakalamış bir Türkiye’yi hep beraber kucaklamalıyız. Sadece kendimiz için değil. Çalışma hayatımız için yaptıklarımız da sadece bu coğrafya için değildir, yarının Suriye’si içindir, yarının Irak’ı, Kafkasya ülkeleri içindir, yarının Balkan ülkeleri içindir.” dedi.
Soylu, hükümet programının, bu toprakların sinerjisinden, beklentilerinden, hayallerden ve ideallerden yola çıkarak oluşturulduğunu söyledi.
Özel sektör temsilcilerine ve girişimcilere seslenen Soylu, tüm problem ve sıkıntılarında yalnızlık hissetmemelerini, kendilerinin her zaman yanlarında olduklarını bilmelerini istedi.
Soylu, bugün 6 bakanın bir araya geleceği toplantıda, Türkiye’nin en temel problemlerinden biri olan paralel yapıda mücadele konusunun ele alınacağını da bildirdi.
“65. Hükümet umutlarla başlayacaktır”
Yeni kurulacak 65. Hükümetin umutlarla başlayacağını belirten Soylu, “İnşallah 2019 yılına kadar da Allah nasip ederse çok güzel bir çizgi içerisinde, 64. Hükümetin ortaya koyduğu perspektif ve 2002 yılından itibaren bize milletin verdiği perspektif ve hedefler doğrultusunda kendi çalışmalarını devam ettirecektir.” diye konuştu.
Soylu, gelecek günlere ilişkin umudunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin her tarafında insanlarımızın yarına umutla baktığı, hepimizin vicdanını zedeleyen, hepimizin gönlünde tahribat bırakan terörü geçmişte bıraktığımız, ülkemizin birliğini ve beraberliğini muhafaza ettiğimiz, etrafımızdaki coğrafyaya ışık saçtığımız, dünyaya söyleyecek sözümüzün olduğu dünyanın her tarafına malını satan, ürettiğini taşıyabilen, sadece ürünü değil kendi değerini, kültürünü, anlayışını oraya getirebilen güçlü, büyük, modern ve yürüyüşüne devam eden bir Türkiye’yi hep beraber kucaklayacağımıza inanıyorum.”
Programa, Vali Abdil Celil Öz, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve diğer ilgililer de katıldı.