Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Paris’te öldürülen 3 kadın terörist konusunda herkesin temkinli davranması gerektiğini söyledi.
Ak Parti Siyaset Akademisi’ne katılmak üzere Denizli’ye gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, kahvaltıda basın mensupları ile bir araya geldi. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan ve Ak Parti Denizli İl Başkanı Avni Örki’nin de katıldığı toplantıda Soylu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Son dönemde İmrali Adası’nda sürdürülen görüşmeleri değerlendiren Soylu, “Ak Parti iktidarında olağanüstü halin kaldırılmasından seçmeli Kürtçe dersine kadar sürecin tek bir anlamı vardır. İrade ortaya koymak. Bu irade beyanı şudur: Biz birlikte yaşamak istiyoruz, biz birlikte zenginleşmek istiyoruz, biz birlikte demokratikleşmek istiyoruz ve biz birlikte Türkiye coğrafyasını cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Ne yapılıyorsa Türkiye’deki demokrasiyi genişletmek ve Türkiye’deki demokrasi hafızasını güçlendirmek için yapılmaktadır. Burada yapılacak en önemli şey de tüm dünyanın kabul ettiği eşit vatandaşlık tanımını hem Anayasa’da hem fiili hayatta hem de evrensel normlarda sağlayabilmektir. Bizce vatandaşlığın tanımlanması nasıl olabilir? Biz bunu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı şeklinde Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na önerdik. Bu Meclis Anayasa konusunda önemli bir süreçte ilerliyor” dedi.
Bu süreçte herkesin sağduyulu bir şekilde hareket etmesi gerektiğini kaydeden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu terörün bir daha olmamasına yönelik bütün anlayışın sağduyu ile ortaya koyulduğu bir süreç söz konusudur ve bu süreç muhakkak baltalanmaya çalışılacaktır. Türkiye’nin istikrarsızlığı ve Türkiye’nin ihtilafları üzerinden ülkeyi yönetmeye çalışacaklardır. Bu süreçte Bdp’nin kullanacağı dil çok önemlidir. Bdp buna bir siyasi galibiyet ve mağlubiyet üzerinden bakmamalıdır. Ak Parti nasıl bu meseleye galibiyet ve mağlubiyet üzerinden bakmıyorsa Bdp de siyasi galibiyet ve mağlubiyet üzerinden bakmamalıdır. Türkiye’deki 75 milyon vatandaşın, ‘Hele şu sorun bitsin de Türkiye rahat bir noktaya ulaşsın’ amacı içerisinde baktığı biçimde meseleyi içselleştirmelidir. Burada siyasi partiler de siyasi bir kazanım, siyasi istismar haline getirmemelidir. Çünkü Türkiye’de bu sorun hepimizin canını yakıyor. Bu noktaya yaklaşımımız farklı olabilir ancak aynı mantıktan olmalıdır.”
“ÖLDÜRÜLEN 3 KADIN OLAYI İLE İLGİLİ TEMKİNLİ OLMALIYIZ”
İmralı görüşmeleri konusunda herkesin samimi olması gerektiğini ifade eden Soylu, “İmralı görüşmeleri hepimizi mutlu edecek bir şekilde bitebilir, ‘Bu sefer de olmadı’ diyecek şekilde de bitebilir ama bu Türkiye’nin birlik ve beraberlik anlayışından ayrılması anlamına gelmez. Türkiye buna devam eder” dedi.
Paris’te öldürülen 3 kadın terörist konusunda herkesin değişik şeyler söylediğini kaydeden Soylu, “Herkesin sabırla beklemesi gereken bir mesele var. Bir meseleden dolayı, altyapısı oluşturulmuş olaydan dolayı 3 kişinin infazı söz konusu ama bu meseleyi farklı şekilde değerlendirip kafa karışıklığı oluşturmaktan ziyade, biraz kenara çekilip hem istihbarat yapısıyla hem Fransa’nın emniyet güçleriyle birlikte onların ortaya koyacağı sonucu beklemekte fayda var. Bu arada hepimiz temkinli olmalıyız. Bu süreç bir temkin süreci. Geçmiş dönemlerden alışkanlıklarla, ‘Bu Türkiye’nin Gladyosudur, çözümün olmaması için yapılan bir hamledir’ demek, uluslararası istihbaratın yaptığını söylemek veya örgütün iç hesaplaşmasıdır düşüncesi üzerinde durmak çözümsüzlüğe odaklı bir kamuoyu algısı oluşturmak demektir. Bu da bu olaydan mazeret çıkarmaktır” ifadelerini kullandı.