AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, yapılan şantajların aynısının Menderes’e, Özal’a, Demirel’e, Erbakan’a, Ecevit’e ve Çiller’e yapıldığını söyledi.
AK Parti Bitlis İl Başkanlığınca Şerifbey Tepesinde düzenlenen ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Soylu, Kılıçdaroğlu’nun hakaretten başka ağzına bir şey almadığını ve başbakanın ölen annesine hakaret ettiğini söyledi.
“Siyaset bu kadar düşmemişti ve seviye kaybetmemişti” diyen Soylu, “Türkiye’de bankaları hortumlayanlar ve yolsuzluk lobileriyle beraber olup, İstanbul’u alacağını zannedip orada yeni bir ‘yolsuzluk imparatorluğu’ kurarım diyor. Avucunu yalarsın” diye konuştu.
Cumhuriyet ve demokrasi tarihinin en önemli seçiminin yapılacağını dile getiren Soylu, şöyle dedi:
“Ablalarını evlere salmışlar, teker teker Sarıgül’e oy topluyorlar. Bu bir cinnet hali. Başka bir şey değil. Birileri bunların aklını başına getirmesi lazım. Kılıçdaroğlu, Mustafa Sarıgül’ü kurma bir oyuncak gibi kuruyor. Bu millet milli iradenin ne yapacağını bilmekte. Millet 30 Mart’ta kararını verecek. Karar başımızın üstündedir. 30 Mart cumhuriyet ve demokrasi tarihinin en önemli seçimidir. Bu seçim tarihimizin kırılma anıdır. Ya yeni Türkiye’ye adım atacağız ya da eski Türkiye’ye mahkum olacağız. Ya yeni Türkiye’ye kucaklayacağız ya da eski Türkiye’nin kirli ittifaklarına teslim olacağız. Bu kadar basit. Bu nedenle çok çalışmamız ve gayret göstermemiz lazım.”
Türkiye’nin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ilk kez bu şantaj, montaj, haksızlık ve adaletsizliklerle karşı karşıya kalmadığını kaydeden Soylu, İskilipli Atıf’ında idamının aynı olduğunu ve bununla bütün insanlara ve dindarlara gözdağı verildiğini anımsattı.
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlar ilk kez başa gelmiyor. Bizleri lime lime böldüler, parçaladılar. Parçalara ayırdılar. Aramıza büyük duvarlar ördüler. Dindarları, alevileri, sunnileri, Kürtleri, Türkleri, köylüleri, sağcıları, solcuları, başı açıkları, kapalıları ve buldukları her alanda bu ülkenin insanların enerjisini toprağa verebilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bazen kendileri bazende taşeronları vasıtasıyla yaptılar. Şimdi Hürriyet Gazetesi’nde bize martaval okuyorlar. O çok bildik Aydın Doğan’ın gazetesinde. Her zaman darbeyle kol kola yürümüş Aydın Doğan’ın gazetesinde martaval okuyorlar. Bunun uluslararası güçlerle ne işi var? Ukrayna’da kim ne yapıyor. Ben mi, Amerika ile Rusya mı yoksa Avrupa mı yapıyor? Mısır’da darbeyi Mursi’ye karşı, Mısır halkı mı gerçekleştirdi. Yanı başımızdaki Suriye’de hamile annelerin karnına şiş batırılarak öldürülüyor, çocuklar katlediliyor. Anneleri kimyasal silahlarla öldürüyorlar. Bunları uluslararası acımasız düzen gerçekleştirmiyor mu yapmıyor mu? Bunu uyduruyor muyuz.”
Gezi olaylarından önce Reuters, BBC ve CNN’nin Türkiye’ye tesadüfen gelmediğini ifade eden Soylu, bunların Türkiye’nin bu büyük hamlesini hazmedemediğini ve Türkiye’yi kontrol altına alarak yönetmek istediklerini ifade etti.
Soylu, “Yönetmek içinde Türkiye’yi ilk önce yönetilemez hale getirmek ve kurumları fethetmek istiyorlar. Türkiye’nin demokrasisine suikast yaparak, milli iradeyi itibarsız hale getirmek istiyorlar. Bu nedenle evet sandık önemlidir. Bu ülkede 13 Mayıs 1950 yılında ezan şu minarelerden ‘Allah’u Ekber’ demiyordu. 60 gramlık oy pusulası bu memleketteki yasakları ortadan kaldırdı” diye konuştu.
“Ama bu sefer bilsinler ki sert kayaya çarptılar”
Yapılan şantajların aynısının Menderes’e, Özal’a, Demirel’e, Erbakan’a, Ecevit’e ve Çiller’e yapıldığını bildiren Soylu, kendi sözlerine uymayanlara ve istediklerini yapmayanlara iftira atıldığını, şantaj yapıldığını, insanları namuslarıyla, aileleriyle ve çocuklarıyla tehdit ederek, itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını dile getirdi.
28 Mayıs’ta Türkiye’nin bu iyi ve güzel istikametini bozacak hamleleri ortaya koyamayanların, bu hamleleri 17 Aralık darbesiyle ortaya koymaya çalıştıklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
“Ama bu sefer bilsinler ki sert kayaya çarptılar. Bir taraftan alıp, bir tarafa yerleştiriyorlar. Ancak benim milletim bunu görüyor. 12 Eylül referandumunda niye evet dedik. Çünkü eski derin devletten, faili meçhul cinayetlerden, faizlerden, hastane köşelerinden, insanların ötekileştirilmesinden ve etnik kökenlere göre muamele edilmesinden çok çekmiştik. Hep beraber kucaklaşmak, herkesin örf ve adetleriyle istediği gibi yaşadığı bir memleket olmasını istedik. 12 Eylül’de bir derin devleti bitirdik. 12 Eylül’den sonra bu derin devleti beğenmedik, yeni bir derin devleti ikame edelim mi dedik. Yeni bir derin devlet mi olsun dedik. Bir yerlerde kumpas ve oyun kurup ve birileriyle bunu pişirerek, ondan sonra bu ülkenin başbakanını itibarsız hale getireceksin. İnsanın itibar gördüğü ve görmesini sağlayan bir başbakanı tasfiye etmek için ailesine, işine, gücüne, telefon konuşmalarına kadar 510 bin kişiyi dinleyeceksin, bir taraftan bir tarafa kayıtları yapıştırıp montajlayacaksın. Bu dünyada da diğer dünyada da bunun hesabı sorulur. Bu hesapsız kalmaz.”
Bunların Fırat’ın yeniden üzgün akmasını ve anaların ağlamasını istediklerini anlatan Soylu, bunların Türkiye’de yapılan büyük hamlelere tahammül edemediğini ifade etti.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, daha sonra partisince düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada, başbakana iftiralar atıldığını, kaset ve ses kayıtlarıyla şantajlar yapıldığını söyledi.
Soylu, başbakana yapılanın aynısının bu ülkedeki siyasetçilerin bütününe yapıldığını ifade ederek, “Bilsinler bu ülkeyi efendiler yönetmeyecek. Bu ülkenin efendisi millettir ve millet olmaya devam edecektir” dedi.
“Ekonomik ve sosyal olarak her türlü desteğin altına partimiz imzayı atmıştır”
Türkiye’de 2002 ve 2014’te sadece AK Parti iktidar olduğu için 602 katrilyon faiz ödemediklerini ifade eden Soylu, faizden sadece Bitlis Eren Üniversitesi’ne 91 trilyon para gittiğini belirtti.
Faizlerin duble yolların, barajların yapımına ve öğrencilerin ücretsiz kitaplarına gittiğini bildiren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sadece Siirt’te 2 bin 266 eşi olmayan ve ihtiyacı olan kadına kimseye muhtaç ve borçlu olmasın diye 2 ayda bir maaş veriliyor. Kadınların okula gitmesini, kız çocuklarının okumasını istiyoruz. Okuyan her kız ve erkek çocuğu başına para desteği veriyoruz. Çünkü kızların okumasını istiyoruz. Bütün bunların gerçekleşmesini ortaya koymamızın sebebi ailedir. Çünkü medeniyetimizin en önemli yapı taşından biri aile. Eğer aile varsa milli beraberlik, kardeşlik ve dayanışma vardır. Aile varsa manevi değerlere sahip çıkarız. Aile bir zincirin halkası gibidir.”
Programa katılan kadınların gününü kutlayarak parti binasından ayrılan Soylu, AK Parti Bitlis Milletvekilleri Vahit Kiler, Vedat Demiröz ve Belediye Başkan adayı Fehmi Alaydın ile esnaf ziyaretinde bulundu.