Bu bölgede Türkiyesiz hiç kimse bir adım atamaz

AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, “Bu bölgede Türkiyesiz hiç kimse bir adım atamaz. Türkiye üzerine oyun oynamasınlar” dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında Of ilçesine bağlı Darılı Mahallesi’ni ziyaret eden AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, muhtarlar ve partisinin mahalle temsilcileriyle bir araya geldi.

Soylu, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım seçiminin Türkiye’nin geleceğine tesir edebilecek seçim olduğunu belirterek, 7 Haziran seçiminin ardından yaşanan sürece ilişkin bilgi aktardı.

AK Parti’nin 13 yıllık parlamento ve hükümet kurma tecrübesini ortaya koyarak, Türkiye’nin huzurunu ve istikrarını bozmaya iştahlananlara fırsat vermediğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

“80 milletvekili çıkarmışsın daha ne istiyorsun. Türkiye’nin diğer milletvekilleri demokratik ve kalkınma ile ilgili meseleleri nasıl ortaya koyuyorsa sende koy ama dert o değil. Dert ne? O bölgede silahla birlikte milleti korkutacaklar, paralel bir devlet yapısı oluşturacaklar, mahkemeler kurmaya çalışacaklar, insanlara mektup yazacaklar korkutmaya çalışacaklar, ulak gönderecekler ‘şu partiye oy ver, şu partiye oy verme’ diye insanları tehdit edecekler. Ondan sonra da seçimin hemen akabinde 80 milletvekili de yetmeyecek orada egemen, bağımsız, kendilerine ait özerk bir yapı kurmak için özel bir çaba ortaya koyacaklar. Bilmenizi istiyorum Türkiye buna müsaade etmez.”

Soylu, Türkiye’nin sınırları içinde de sınırları dışında da egemenlik hakkına, bölünmez bütünlüğüne yapılan bütün saldırılara karşı gerekli cevabı meşruiyet içinde vermeyi kendine görev edindiğini dile getirdi. Soylu, “Bize şu soruyu soruyorlar, ‘peki siz çözüm sürecini niye yaptınız.’ Çözüm sürecini yapmamız gerekiyordu. Biz Güneydoğulu kardeşlerimizi PKK’nın ve terör örgütünün tasallutundan kurtarabilmek ve 780 bin kilometrekarenin her santimetrekaresinde aynı demokratik hakların, eşit vatandaşlığın ortaya konulabilmesi için elimizden gelen gayreti göstermek zorundaydık” ifadesini kullandı.

Birilerinin talimatıyla, istedikleri gibi burada bir operasyon yapmasına da müsaade etmeyeceklerini belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz ne olduğunu biliyoruz. Altımızdaki coğrafyada hemen oradan bir sınır açıp, ‘Türkiye’yi burada etkisiz hale getirip, enerji yolunu buradan geçirip ve yepyeni bir harita oluşturabilir miyiz’ diye düşünenlere buradan bir tek şeyi söylemek istiyorum. Bu bölgede Türkiyesiz hiç kimse bir adım atamaz, bu çok nettir. Etrafımızda kurgulanmaya çalışılan meseleleri icraya getirmeye çalışanlara bir tek şeyi daha söyleyeyim, Türkiye can acıtan bir ülke olur. Türkiye üzerine oyun oynamasınlar. Türkiye’nin huzurunu, sükununu ve istikrarını, Türkiye’nin içindeki dinamikleri harekete geçirmek suretiyle ortadan kaldırmaya çalışmasınlar. Biz kimin ne noktaya ve nasıl bir şekilde kabiliyet ortaya koymaya çalıştığını bugün net bir şekilde görüyoruz. PKK, DHKPC, PYD ve buna benzer bütün terör örgütlerinin nasıl diz çökertileceğini de nasıl Türkiye’nin kendi adına bu konuda kararlı davranacağını da bir şekilde bugünlerde ortaya koyuyoruz.”

“Bunların derdi kendi ceplerini doldurmayla alakalıdır”

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlığı dönemde Göktürk uydusu ile ilgili törene katılmak için gittiği üniversitede lastikler yakıldığını anımsatarak, “Nasıl töreni engellemeye çalıştıklarını, nasıl bizi sevincimizle, onurumuzla, gururumuzla karşı karşıya bırakmadıklarını… Bugün Türkiye’de her türlü fitneyi, her türlü fesadı ortaya koyan Doğan Grubu’nun, Göktürk uydusunu şu kadar gösterdiğini ama o fitne ve fesat odaklarının eylemlerini gazetelerinin baş sayfalarına taşıdıklarını ve bu milletin kendi onurunu gururunu kendilerini yaşatmadıklarını biliyoruz. Hesap aynı hesaptır, senaryo aynı senaryodur, figüranlar aynı figüranlardır” ifadesini kullandı.

“Siz bu Aydın Doğan’dan aktör olur falan diye düşünmeyin. Aydın Doğan, dünyada en zelil senaryonun figüranıdır” diyen Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Onun için bugün hala AK Parti’yi töhmet altında bırakmaya çalışan bir çok hadisenin altına imza atıyor. Biz şiddeti tasvip etmeyiz. Hiç bir şekilde yapanı da tasvip etmeyiz, onayı da tasvip etmeyiz. Bizim milletvekillerimiz, bakanımız yumruklandı, seslerini çıkarmadılar, tam tersine neredeyse onları yumruklayanları kendi gazetelerinde kahraman olarak ilan ettiler. Neden? Çünkü bunların derdi milletle. Bunların derdi hakikatle, doğruyla, Türkiye’nin gelişmesiyle değil. Bunların derdi kendi ceplerini doldurmayla alakalıdır. Bunların derdi, uşaklık yaptıkları taraflara hizmet etmek, efendilerine yaranmakla alakalıdır.”