Bize bırakılan emaneti bizden sonra teslim alacaklara daha yüksek bir noktada teslim etmek en temel vazifemiz ve ödevimizdir
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Suriye’deki olaylara değinerek, “Herkes bilsin ki bu coğrafyada oyun kurabilecek de oyun bozabilecek de tek millet, ülke Türkiye’dir. Entrika ile bin bir hile ile günlük birtakım girişimlerle kimse moralimizi bozamaz” dedi.
Soylu, Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıl dönümü dolayısıyla Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmaya, ülkenin huzuru ve sükunu, milletin kardeşliği ile beraberliği için canlarını hiçe sayarak özgür Türkiye’de yaşanmasını temin için kahramanlık mücadelesi veren güvenlik güçlerini selamlayarak başladı.
Bu mücadelede şehadet şerbeti içenlere Allah’tan rahmet, gazilere de sağlık dileyen Soylu, “Bu topraklar dünyanın en pahalı arsasıdır, onlarca, yüzlerce defa taarruzla karşı karşıya kalmıştır. Bu topraklar ülkemize ve milletimize yurt, vatan olmuştur, İslamın ve milletimizin bayraktarlığını yapmıştır. Bu millet fırsatını bulduğu ilk an hürriyeti gibi medeniyetini de milletinin varlığını da geleceğe taşımak için büyük gayret ortaya koymuştur. Bu gayreti ortaya koyduğu her an onun bu gayretini devretmek isteyenler birlikte olmuştur. Ta ki bugün olduğu gibi” diye konuştu.
Soylu, Anadolu medeniyeti ve Türk bayrağının varlığının sadece bu coğrafya için değil dünya için de önemli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“1699 Karlofça Antlaşması’ndan itibaren üzerimize yüklenmek istenen vesayeti her güçlendiğimiz an atmak istedik, buna müsaade etmediler. Bugün kurtuluşunun kutlamasını yaptığımız şanlı şehrimiz Trabzon gibi ülkemizin birçok şehrinde, bir ilçesinde ülkemize ve insanımıza tahakküm etmek istediler ama onların bir hesabı varsa Cenab-ı Allah’ın da bir hesabı var. Bu aziz millet sadece kendisi için bu topraklarda var değildir. Bu aziz millet başta etrafındaki coğrafya, insanlık ve hükümlü ve görevli olduğumuz medeniyetimizin ihya ve inşası için bu topraklardadır. Bu ihya ve inşa sadece bize lazım değildir. Bizim değerlerimiz Mevlanamızdan Hacı Bektaş-ı Velimize kadar, Karacaoğlan’dan Köroğlu’na kadar, Ahmet Yesevi’den İdris-i Bitlisimize kadar, İbni Sinamızdan Mimar Sinanımıza, Piri Reisimize kadar bu coğrafyanın her tarafında dostluğu, kardeşliği, insanlığı ve bu medeniyetin bütün değerlerini anlatmaya çalışan bizim büyük mirasımızın emanetlerine kadar her biri sadece bu topraklara ait değildir.”
Soylu, zenginlik talep eden milletin bunu sadece kendi hayat standartlarını yükseltmek için istemediğini belirterek, “Dünyanın içinde bulunduğu bugünkü manevi boşluğa, yön boşluğuna kendi medeniyetimizin bir ışık saçabilmesini temin edebilmek, geleneğimizi, göreneğimizi, aile yapımızı ve en önemlisi tarihimizin ve kültürümüzün bize bıraktığı gücü dünyaya nakşetmek, dünyayı bu ışıkla aydınlatabilmek için zenginlik istiyoruz. Onun için çok çalışmak, çok mücadele etmek, sabırlı olmak zorundayız” ifadesini kullandı.
Geçmişe sahip çıktıklarını ve sorumluluklarını bildiklerini vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
“Bizi, yarınımızı hesap edemeyen noktaya getirenlere karşı 10 yıllık, 100 yıllık planlarımızı niçin yaptığımızı da biliyoruz. Biz eğitimden sağlığa, adaletten ulaşıma kadar attığımız bütün adımların sadece bu toprakların bugünü için atılmadığını da biliyoruz. Sorumluluğumuz büyüktür. Milletler vardır, tarihlerine gidip baktıklarında ellerine gelen bir nesne yoktur. Ülkeler vardır, geçmişlerinden geleceklerine taşıyabilecekleri ve anlatabilecekleri tarih kırıntılarından bile yoksundurlar. Oysa bizim içinde bulunduğumuz Trabzon dünyada büyük devletlere bile nasip olmayacak tarihiyle beraber olmuştur. Hangi ülke vardır ki Fatih’i, Yavuz’u, Kanuni’si vardır. Ama öyle bir şehrin evlatlarıyız ki Kanunimiz, Yavuzumuz, Fatihimiz var. Cihan padişahımız ve bütün coğrafyaya adalet ve hakkaniyetle hükmeden yöneticilerimiz var.”
“Türkiye eski Türkiye değildir, sorumluluklarımız da eski sorumluluklarımız değildir”
Soylu, salondaki gençlere seslenerek, şöyle dedi:
“Türkiye eski Türkiye değildir, sorumluluklarımız da eski sorumluluklarımız değildir. Bizim mühendisimizin sadece Türkiye içindeki rekabeti bize yetmez. Bizim mühendisimiz dünyanın en iyi mühendisleri ile rekabet edebilecek kabiliyette olmalıdır. Bizim öğretmenimizin sadece kendi çerçevesinde verdiği bilgiler de bize yetmez artık. Yeni dünyaya bizim sanatkarımızın, sanatçımızın, öğretim üyemizin her birinin sadece kendine ait ortaya koyabilecekleri artık bize yetmez. Biz bambaşka bir evrene doğru gidiyoruz. Yolculuğumuz umutlu olduğu kadar çetin ve zordur. Her yükselmenin bir bedeli vardır. Emanetinde bulunduğumuz Devlet-i Ali Osmaniye’yi Patrona Halil, Kabakçı Mustafa isyanlarıyla diz çökertmeye, tarihi eserlerini teker teker tarumar etmeye çalıştılar ama Allah’a şükürler olsun bugün ayaktayız.”
Bakan Soylu, Güneydoğu’daki olaylara değinerek, “Bugün Türkiye’nin güneydoğusunda tarihin bize bıraktığı en önemli emanetleri, kültürümüzü, vakıf eserlerimizi, okullarımızı, hastanelerimizi, acımasızca insanımızı ve umudunu ortadan kaldırmaya çalışanları bu topraklar çok gördü. Bilinmeli ki onları hep tarihin derinliklerinde bıraktık. İyilik kazandı, medeniyet kazandı ve bu coğrafyada insanlık kazandı. Kötülük kendi içinde yok olup gitti. Bu coğrafya kendi hayallerimizin ve hülyalarımızın bize teslim ettiği bir mekan değildir. Onun daha ötesinde, onun daha fevkinde bir kuvvetin emanet ettiği bir coğrafyadır bu coğrafya biz bunun farkındayız ve bu farkındalığı hep birlikte geleceğe taşımak zorundayız” diye konuştu.
“Bu coğrafya da oyun kurabilecek de oyun bozabilecek de tek millet, ülke Türkiye’dir”
Trabzon’un kurtuluşunun bir başlangıç günü olduğuna ve gençlerin kendini iyi yetiştirmesi gerektiğine işaret eden Soylu, şu ifadeleri kullandı:
‘Nasıl biz bugün 2 milyon 650 bin Suriyeli kardeşimize bu coğrafyada el açıp onları kucaklayıp bütün dünyaya insanlığın nasıl olduğunu gösterebilir bir kabiliyete sahipsek, dünyanın neresinde olursa olsun insanlık adına zulme uğrayan herkese sahip çıkabilecek bir medeniyetin evlatlarıyız. Onun için çok çalışmalı, çok gayret göstermeliyiz. Sadece kendi ekseni etrafında yaşayan bir insan, bir birey değil, kendi ekseni etrafında duran bir Türkiye değil, tüm dünyada iddiası olan söyleyebilecek sözü olan, söyleyeceği sözün dünya tarafından dinleneceği ve ifade ve karşılık bulabileceği bir ülke olma noktasındaki irademizi aynen devam ettirmeliyiz. Bugün 3 bin dolara 10 dolara geldiğimizi ifade etmek sadece matematiksel bir değildir. Tüm bunların ötesindedir. Bugün dünyanın büyük ülke diye tabir edilen ülkelerin Suriye’de bile Türkiye aleyhine oluşturmaya çalıştıkları tabloyu ve cereyanı her birimiz görüyoruz. Onun için yerimizde sağlam durdukça, kavi oldukça, omuzlarımıza birbirimize sıkı sıkı dayadığımızda herkes bilsin ki bu coğrafyada oyun kurabilecek de oyun bozabilecek de tek millet, ülke Türkiye’dir. Entrika ile bin bir hile ile günlük birtakım girişimlerle kimse moralimizi bozamaz.”
Kendilerine emanet edilen ülke için çok çalıştıklarını vurgulayan Soylu,
“Cesaretimizden, kararlılığımızdan, bu ülkenin varlığı ve birliği duygusundan bir an geri adım atmış değiliz. Demokrasiye sadakatimizden ve bu ülkenin büyümesi ve kalkınması ülküsünden hiçbir an ayrılmış değiliz. Bize bırakılan emaneti bizden sonra da bizden teslim alacaklara daha yüksek bir noktada teslim etmek en temel vazifemiz ve ödevimizdir” sözlerine yer verdi.
Törene, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Adnan Günnar, Muhammet Balta, Salih Cora, Ayşe Sula Köseoğlu, Trabzon İl Emniyet Müdürü Murat Köksal, askeri erkan, yargı mensupları ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.
Bakan Soylu ve protokoldekiler, tören sonunda kentte düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceyi girenlere madalya, katılım belgeleri ile çeşitli hediyeler armağan etti.