Biz Tayyip Erdoğan’sız bu meseleyi aşamayız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,”Son 6 ayda bin tane sığınak ve mağarayı tarumar ettik. İçindeki silahların yeni ve batı menşeli olduğunu, PYD üzerinden PKK’ya transfer edildiğini biliyoruz.” dedi.

Bakan Soylu, Ataşehir’de düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. “7 Haziran seçimlerinde farklı bir tablo çıkması halinde terörle mücadele yapılması mümkün olamayacaktı” diyen Soylu, “CHP’nin iktidara geldiğini düşünün, HDP’nin onu desteklediğini düşünün, peki bu terörle nasıl mücadele edeceksiniz? 7 Haziran’da böyle bir tablo var mı? AK Parti tek başına iktidara gelememişti, hadi bakalım bu terörle nasıl mücadele edeceksiniz? Bu yeni sistemi şansa bırakmayın. Meclisteki sandalye sayısına bırakmayın.” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede gelinen son durumu ve muhalefet partilerinin tutumunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:

“Lice’de operasyon yapıyorduk bu ayın başında. 7 bin evladımızla birlikte, 60’ın üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Onlarca mağarayı, sığınağı tarumar ettik. Onlara kaçacak yer bırakmıyoruz. Her yerde enselerindeyiz. Bu hafta 43 teröristi etkisiz hale getirdik. Evet, o Viranşehir patlamasını yapan hainleri, merak etmeyin çocuklarımızın kanı yerde kalmıyor, hepsinin gereğini yerine getiriyoruz. Kılıçdaroğlu’nun hiçbirisi umurunda değil, HDP, biz Lice’de operasyon yaparken bir milletvekili ile Lice’nin merkezine geliyor. Bu operasyonu durdurun diyor. Tabi ne için durduracak? Oradaki teröristleri, elebaşlarını kurtaracak. Ya hükümette azınlık olsak, ya CHP’yi destekleyen bir HDP olsa o operasyonlar durur değil mi? Bir daha kimi siz terörle mücadele etmeye göndereceksiniz bu dağlarda? Sen denge kurarsan oradaki evlatlar da denge kurar. ‘Demek ki yaptığımız hiçbir işe yaramıyor’ derler.”

Uluslararası güçlerin Türkiye’nin terörle mücadelesine her fırsatta engel olmaya çalıştığını vurgulayan Soylu, “Bugünkü sistem içerisinde eğer tek başınıza iktidarsanız, eğer kararınız varsa, eğer iradeniz tam ise, eğer milletle beraber hareket ediyorsanız bunu gerçekleştirebilirsiniz. Allah muhafaza hafif yalpaladığınız andan itibaren Avrupa da başımızda boza pişirir, Almanya da başımızda boza pişirir. Ne önerdiler bize? Terörle mücadele yasasını değiştirin Avrupa’ya vize serbest… Bu ne demek biliyor musunuz? PKK ile Türkiye’yi paylaşın demek istiyorlar bize. PKK ile mücadele etmekten vazgeçin, terörle mücadele etmekten vazgeçin. Yarın böyle bir fırsat buldukları anda Türkiye’ye yapmadıklarını bırakmazlar. Bu yeni sistemin en önemli meselelerinden bir tanesi budur.” şeklinde konuştu.

“Her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir”

Konuşmasına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek devam eden Soylu, “Bir taraftan FETÖ ile iş birliği yapacak Kılıçdaroğlu, ondan sonra da bize meydan okuyacak. Bu açık ve nettir. Her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir.” dedi.
Yeni sistemde TBMM’nin güçsüz olacağı şeklindeki eleştirilere değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Neymiş? Meclis zayıf olacakmış. Öyle mi? Bir gecede Doğruyol Partisi’nde 28 Şubat’tan sonra 25 milletvekili bir partiden aldılar başka partiye getirdiler, Refah-yol Hükümetini düşürdüler. Bir gecede yaptılar. AK Parti’nin en kuvvetli olduğu zamanda, her meclis cumhurbaşkanı seçerken 367’yi dayattılar, meclisi etkisiz hale getirdiler. Hangi meclisten bahsediyorsunuz? 1971’de muhtıra verdiler, Türkiye’nin yüzde 7 büyüme hızı varken ‘durun bakalım’ dediler. Mecliste hiç tanınmayan adamı başbakan yaptılar, meclisi kuklaya çevirdiler. Hangi meclisten bahsediyorsunuz? Hesaplarla, kirli pazarlıklarla istediği hesabı yapacaklar, talimat verecekler, ürkütecekler, korkutacaklar ve iktidar oluşturacaklar. ”

Mevcut siyasi sistemin devam edilemez olduğuna vurgu yapan Soylu, “Bu sistemde bir taraftan meclisi yürütmek, bir taraftan da hükümeti yürütmek mümkün değildir. Bunu bir evladınız olarak söylüyorum. Ne yaparlar biliyor musunuz? Her şeyi yarım yamalak yaptırırlar, ondan sonra da seni milletin karşısında rezil rüsva ederler. Mesele budur. Şimdi meclis kanun yapacak, millet ile hükümet arasında köprü kuracak. Güçlü bir meclis olacak ve kendi işini yapacak. Biz 2 bin dolarlık bir ülke değiliz. Meclis zayıf olduğu zaman hükümet tepesinde, hükümet zayıf olduğu zaman meclis tepesinde, ikisi zayıf olduğu zaman yargı tepesinde, üçü zayıf olduğu zaman medya baronları tepesinde, dördü zayıf olduğu zaman Avrupa’nın faiz baronları tepesinde, hepsi zayıf olduğu zaman darbeci generaller tepesinde. Biz bunu defalarca yaşadık. Meclisin milletin meclisi olduğu, kendi işini yaptığı, güçlü bir meclis olduğu, hükümetin de millete vermiş olduğu 5 yıl vaadi yerine getirdiği ve milletin önünde sadece hizmete baktığı yepyeni bir sisteme doğru gidiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin giderek güçlenen ve büyüyen bir ekonomi olduğuna vurgu yapan Soylu, şunları söyledi:

“Biz 2 bin dolarlık bir ülke değiliz, biz 25 bin dolara gidiyoruz. Kendi arabamızı yapacağız, kendi uçağımızı yapacağız. Evlatlarımız dünyanın her yerinde ‘ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşıyım’ dediği zaman onur duyacağı bir Türkiye tablosu oluşturmaya çalışıyoruz. Biz bir gece yüzde 50 fakirleşecek bir ülke olmayı bu saatten sonra tahammül edemeyiz. Bizim risklerimiz büyüktür. Biz hükümet kavgalarıyla, meclis içinde yapılacak birtakım entrikalarla, hilelerle, hükümet düşürmelerle zayıfa düşemeyiz. Biz bu coğrafyada zayıflığı kabul edemeyiz. Biz kimin tahtında oturduğumuzu biliyoruz. Biz Ertuğrul Gazi’nin, Osmangazi’nin, Orhangazi’nin tahtında oturuyoruz. Bundan sonra zafiyeti, güçsüzlüğü bu coğrafyada yaşayamayız.”

“Türkiye tarihi bir fırsatın eşiğinde”

Anayasa değişikliği ile yargının tarafsızlığını yitireceği eleştirilerine değinen Soylu, “Takmışlar yargıya. Neyin yargısı? Hangi yargı? Adnan Menderes’i Yassıada’da uyduruk mahkemelerle asan yargıçlar, hakimler, savcılar mı? Hangi yargı? Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Başkanı iken milletle muhabbetini gördükten sonra onu nasıl tasfiye ederiz diyerek kumpas yapıp cezaevine gönderen ve onu siyasi yasaklı hale getiren yargıçlar, hakimler, savcılar mı? 17 Aralık sabahı, aynen rahmetli Menderes’ten 53 yıl sonra tekrar bu ülkede bir acıyı yaşatabilmek, daha büyüğünü yaşatabilmek için yargı darbesini yapanlar, Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyen ve millete acı çektirmek isteyen yargıçlar, hakimler, savcılar mı? Hangisinden bahsediyorsunuz? Onların yargısı olmayacak bundan sonra. Geçti o günler, geçti. Onların talimatı olmayacak, milletin yargısı olacak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin tarihi bir fırsatın eşiğinde olduğunu kaydeden Soylu, “Karlofça’dan itibaren, 1699 yılından itibaren çok yükselmek istedik ama hep yukarıdan aşağı bizi bastırdılar. Şimdi ilk kez böyle bir fırsatı yakalıyoruz. Almanya’nın, Hollanda’nın her birinin teker teker yüklenmesinin sebebi Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmemesidir. Türkiye bu fırsatı değerlendirmelidir. Biz bu fırsatı kaza edersek gelecek nesillerimize biz bu hesabı anlatamayız. Artık gelecek maliyetleri, bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesin istiyoruz. Güçlü, zengin, özgür bir Türkiye olsun. Sözü hüküm olan bir Türkiye olsun.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin birçok sorununun ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi liderliği ile aşılabildiğini ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“Birçok adamlar gördük. Namlunun ucunu görünce tornistan yapıp kaçan çok adam gördük. Bir taraftan darbenin düdüğü çalınca hizaya giren çok adam gördük biz. Ama bir adam gördük, 15 yıldan beri görüyoruz. 15 Temmuz’da bir daha gördük. O adam havada F16’lar varken uçağını kaldırıp, İstanbul’da milletiyle beraber olmaya Allah’a teslim olan bir adam gördük. Biz Tayyip Erdoğan’sız bu meseleyi aşamayız. Onun tecrübesiyle, cesaretiyle, güveniyle, milletin sevgisiyle, onun dünyadaki ülkeleri tanımasıyla aşabilir.”

“Bizim en büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir”

Bakan Soylu, Ataşehir’deki mitingin ardından The Green Park Otel’de düzenlenen programda İstanbul’daki özel halk otobüsü esnaflarıyla bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Soylu, ulusal birlik ve beraberliğin önemine değinerek, “Bu topraklarda bizim en büyük gücümüz ekonomimiz değildir. En büyük gücümüz insan kaynaklarımız değildir, bu toprakların zenginliği ve bereketi değildir. Bizim birlik ve beraberliğimizdir. Bizi parçalayarak, bölerek en büyük gücümüzden etmeye çalıştılar. Tayyip Erdoğan bu ülkede sadece, yol, baraj, dev şehir hastaneleri yapmadı. Türkiye’yi birlik ve beraberlik içinde herkesin kendisini ifade ettiği bir Türkiye oluşturmaya çalıştı.” dedi.
Türkiye’yi yönetilemez hale getirmek isteyen güçler olduğunu belirten Soylu, “Bu ülkeyi yönetilemez, hareket edemez hale getirmek istiyorlar. 82 anayasasını bize takmalarının nedeni budur. Yukarıdan bu milleti idare etmeye çalıştılar. Sistemi yargı ile, medya ile, uluslararası finans sistemi ile kontrol etmek istediler.” diye konuştu.

Bazı Avrupa ülkelerinin teröre verdiği desteklerden haberdar olduklarını söyleyen Soylu, “Nelerle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. STK gibi doğuda çalışanların bu ülkenin içine nasıl fitne sokmak için çalıştıklarını biliyoruz. Hepsinin gereğini yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Son 6 ayda bin tane sığınak ve mağarayı tarumar ettik. İçindeki silahların yeni ve batı menşeli olduğunu, PYD üzerinden PKK’ya transfer edildiğini biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Özel halk otobüsü esnafının kendisine ilettiği sorunları çözme sözü veren Soylu, “Biz bu meseleyi çözeriz, sizi yalnız bırakmayız. Maliye Bakanımızla bir araya gelir tıkır tıkır çözeriz. Bu esnafın itilmesine gönlümüz el vermez. 16 Nisan’dan sonra meselenin nasıl çözüldüğünü göstereceğiz.” diyerek konuşmasını bitirdi.