Bedel ödemekten yorulduk

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya ve Hollanda’da yaşananlara dikkati çekerek, “Batı dünyasını görüyoruz. Batı dünyası ayağa kalkmıştır. İşte Almanya ve Hollanda’daki hadiseleri hep beraber izliyoruz. ‘Evet’ tercihini anlatmak için Avrupa’da bulunan bakanlarımıza gösterilen muameleye ve bu konuya gösterilen reaksiyona hep beraber dikkat edelim.” dedi.

Soylu, Bayrampaşa’daki bir otelde düzenlenen “Güçlü Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi Programı”nda, Rumeli Balkan Dernekleri, spor kulüpleri, folklor dernekleri, kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldi.

Bakan Soylu, programdaki konuşmasında, Hollanda ve Almanya’nın tavrını sert bir dille eleştirdi.

Dünyanın oldukça zor bir döneme girdiğini, terör ve şiddetin, kitlesel göç hareketlerine yol açtığı, olası gerginliklere ve maalesef zulmün kol gezdiği bir dünyaya doğru gidişat olduğunu aktaran Soylu, “Büyük balığın küçük balığı yutmak istediği bir dünyadayız. İnsan hakları, özgürlükler ve demokrasinin, maalesef hukukun üstünlüğünün kağıt üstünde olduğu, herkesin gönlündeki ve zihnindekinin farklı ama söylediklerinin farklı olduğu bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız. Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan aynı hal ve aynı tavır bugün de devam etmektedir. Sürekli söylediğim bir söz var. Biz dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz. Bu arazide oturan bu aziz millet elbetteki bunun diyeti olarak sürekli bir mücadelenin içinde olmuştur.” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’ye tezgahlanmış çeşitli oyunlarla diyet ödetilmeye çalıştığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bu ülke ne zaman bir gelişme kaydetse, ne zaman bu memlekette iyi bir şey olsa, bunu kursağımızda bırakmaları bir tesadüf mü? Tam da bugün yıl dönümü olan 12 Mart 1971’in Türkiye’nin yüzde 5 enflasyonun, yüzde 7 kalkınmanın, büyüme hızından bir gelişme döneminin sonunda bunların olması bir tesadüf mü? 28 Şubat, 27 Nisan ve Türkiye’nin 300 yılının en güçlü döneminde olduğu gibi 2002 dönemi sonunda başımıza gelen 15 Temmuz hain darbe girişimi bir tesadüf müdür? Hemen hemen onar yıllık dönemin sonuna denk gelen tezgahlı bu işler elbetteki bir tesadüf değildir. Elbetteki bir noktadan kumanda edilen ve belli bir amaca hizmet eden ve ülkemizin üzerinde oynanan oyunlarıdır.”

“Bedel ödemekten yorulduk, sıtkımız sıyrıldı”

Soylu, 16 Nisan’da karanlık zincirin kırılmak istendiğini vurguladı. Yaptıkları işin doğruluğunu, kendilerine gösterilen tepkilerin açıkça ortaya koyduğunu aktaran Soylu, şunları anlattı:

“PKK ve sözcüsü HDP ayağa kalktı. Batı dünyasını görüyoruz. Batı dünyası ayağa kalkmıştır. İşte Almanya ve Hollanda’daki hadiseleri hep beraber izliyoruz. ‘Evet’ tercihini anlatmak için Avrupa’da bulunan bakanlarımıza gösterilen muameleye ve bu konuya gösterilen reaksiyona hep beraber dikkat edelim. Bu ülkelerin diplomatik krizi göz alarak bu işe muhalif olmalarının sebebi nedir? Hollanda ve Almanya ile ilgili bir madde değişikliği mi var bu yasal teklifin içerisinde? Türkiye’nin menfaatine olan bir değişikliği sürekli olarak kendilerine uğraşılacak bir mesele olarak görmelerinin sebebi nedir? Elbetteki bu nettir. Batı, Türkiye’nin gelişmesini kendi istediği kadar, sınırlarını çizmek istediği kadar belirlemek için bir hareket tarzı ortaya koymaktadır. Dünyanın ortasında kendi sözünü söyleyebilecek ve kendi medeniyetini ifade edebilecek bir Türkiye tablosunu istemiyorlar. Onlar, güçlü bir Türkiye’ye değil, yönetilmek istenen bir Türkiye istemektedirler.”

Soylu, Türkiye’nin karşı karşıya bırakılmak istendiği tablonun ortada olduğunu, Türk halkının bu olup bitenden artık yorulduğunu, bıktığını dile getirerek, “Bizi terbiye etmelerinden ve bize ayar vermelerinden sıtkımızın sıyrıldığını ifade etmek istiyorum. Bir gün terörizm, bir gün anarşizm ile bizi terbiye etmek istiyorlar. Bir gün borcumuz olduğu için IMF’nın orta dereceli bir memuru ile terbiye etmek istiyorlar, bir gün aramıza nifak sokarak, Kürt-Türk çatışması çıkartarak, faizlerle ve bizi kimliksizleştirmekle terbiye etmek istiyorlar. Yorulduk artık. O terbiyelerin bize işlemediğini, ayakta durduğumuzu bütün dünyaya ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

“Patron millettir”

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin yapılanların hiçbirisini hak etmediğini, 15 Temmuz’dan bir gün önce hiç kimsenin dışarının maşası olan bir hainin ülkede F-16’lar ve helikopterlerle masumları öldüreceğini tahmin etmediğini ve bunun hesabını yapmadığını ifade etti.

Mevcut sistemin milletin üzerine bina edilmediğine, açıkları nedeniyle Türkiye’ye zaman zaman büyük bedeller ödetildiğine dikkati çeken Soylu, “Bir gün patron, sermeye, bir gün uluslararası kuruluşlar, bir gün IMF… 16 Nisan için haykırdığımız şudur; patron ne Danıştay, ne Yargıtay, ne Anayasa Mahkemesi, ne medya, ne IMF, ne de uluslararası kuruluşlardır. Patron millettir, millettir.” dedi.

Terör olaylarına da değinen Soylu, şunları anlattı:

“Evlatlarımız Lice’de 5 Mart’tan beri operasyon yürütüyorlar. Tam 20 yıldan beri girmediğimiz yerlere giriyorlar. 19 teröristi etkisiz hale getirdiler. Çok net söyleyeyim. Fellik fellik bu ülkenin dağlarında, ihanet yapmak isteyenleri arıyor ve hak ettikleri cezayı veriyorlar. Bugün elbette dualarımız o kardeşlerimizledir. Yüzlerinde gördüğüm korkunun hiçbir emaresi olmayan cesaret var. Hele birileri Doğu’da, Güneydoğu’da ‘istediğimizde tükürüğümüzle Türkiye Cumhuriyeti’ni boğarız’ diyenler, bütün fütursuzlukları ve ahmaklıklarıyla sözlerini söylemeye başlamışlardı hatırlıyor musunuz? ‘Nusaybin’de Cizre’de özerklik ilan edeceğiz’ diyenler, oradaki insanlarımıza baskı yapmaya çalışanlar, onları korkutanlara gereken hukuki ceza verildi, veriliyor. Hani cesaretiniz yetiyorsa, bugün de özerklik ilan edin de görelim bakalım.”

Bakan Soylu, bölgede teröre yataklık eden belediyelere kayyum atandıktan sonra, paraların artık dağa gitmediğini, insanları maaşlarının kesilmediğini, çalışan personelin işten atılmadığını ve bölge halkına hizmet edildiğini söyledi.

“Türkiye tarihi bir oyunla karşı karşıyadır” diyen İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

“300 yılın en güçlü ve önemli dönemindeyiz. Fas, Tunus, Irak, Suriye, Libya bir ateş çemberi içerisinde. Avrupa ortak para birimi ve ortak anayasayı beceremediler. Almanya, küçükleri yemek için çaba gösteriyor. Avrupa şu anda istikametini kaybetti. İşte dün Hollanda’nın yaptığı… Hangi değerlerden bahsediyoruz. Biz bunları Suriyeliler konusunda yaptıklarında görmüyor muyuz? Kelle hesabı yapıyorlar. Medeniyetleri şaşırmış. Türkiye’yi istedikleri şekilde yöneteceklerini sanıyorlar. Onun için 16 Nisan o kadar kıymetlidir ki. Türkiye’nin tam bağımsızlığının sağlanacağı en önemli yolun, en önemli kararın başlangıcıdır. Bu sadece bir anayasa değişikliği değildir. Bu ikinci bir sıçramanın yapılacağı en önemli adımıdır.”

Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner’in kısa bir selamlama konuşması yaptığı programa çok sayıda muhtar, dernek başkanı ve spor kulübü temsilcisi katıldı.