İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Kasetle değil mi? Bunu bütün ülke biliyor, peki kaseti kim yaptı? FETÖ. Bugün ittifakları nasıl izah edilebilir? Ya korkuyor ya diyeti var ya da esirdir.” dedi.
Özalp ilçesindeki seçim bürosu açılışının ardından AK Parti Van İl Başkanlığında gençlerle bir araya gelen Soylu, “Tarihin çok önemli bir döneminde bulunuyoruz. 400 yıldır dünyayı Batı olarak nitelendiriyoruz, merkezini Avrupa olarak gördüğümüz güç unsurları yönetmektedir. 21. asra bambaşka başladık. Biz 400 yıllık trendi değiştiren ve dünyanın yeni güç merkezlerini oluşturan bir eğilimi ortaya koyduk” ifadesini kullandı.
Soylu, Ortadoğu’da bir mücadele varsa, bunun merkezlerinden birinin de Türkiye olmasının, dünyayı 400 yıldır yönetenlerin, güçleri kaybolmasın diye Asya’ya yönelik kendi egemenliklerini devam ettirme gayretleri olduğuna dikkati çekti.
“Batı’nın en temel problemlerinden biri insan kaynağı”
Soylu, batının en temel problemlerinden birinin insan kaynağı olduğunu, sürekli yaşlanan bir nüfusunun bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Bizden 10 yaş daha ileri bir yaş ortalaması ortaya koymaktadır. Bu da dinamizminde rekabet etme gücünü ortadan kaldıracaktır. Batı’nın en büyük problemi budur. Onun için başka ülkelerden insan devşirerek kendi genç nüfusunu ayakta tutmaya çalışan bir anlayış ortaya koymaktadır. Eskiden Rusya ve ABD etrafında etrafında güç dengesi varken, bugün bütün dünya ülkelerinin kendi eksenlerinde gerçekleştirebilecekleri güç dengeleri var. Dünyanın bizim bulunduğumuz bölgede iki enerji çanağı var. Avrupa büyüyecekse enerjisini bu iki çanaktan alacak. Türkiye dışında bu enerji çanağının geçeceği güvenli bir merkez yoktur.”
“Biz, batı ile doğu arasında en kilit noktadayız”
Çevre ülkelerden insanların Türkiye’de de yaşadığını, coğrafyanın içinin kendine ait çok önemli bir iklim oluşturduğunu, bütün ilişkilerini kurabilecek bir gücü ortak bir akılla devam ettirdiğini ifade eden Soylu, çok önemli enerji projelerinin Türkiye’den geçtiğini anımsattı.
Türkiye üzerinde oynanan oyunların, ülkenin yönetilemez hale getirilmek istenmesinin, “Dünyanın en pahalı arazisini istediğimiz gibi yönetebilir miyiz” gayretinin tamamen bundan kaynaklandığını ifade eden Soylu, ülkenin olarak batı ile doğu arasında kilit bir noktada bulunduğunu vurguladı.
Soylu, şöyle devam etti:
“Suriye ve Irak üzerinde oynanan oyunlar, Türkiye üzerinde oynanmak istenenler, esas itibarıyla yıllarca dünyayı yönetmeye çalışanların gayreti şeklinde okunmalıdır. Peki, biz nasılız? Biz, batı ile doğu arasında en kilit noktadayız. Biz 1699 yılından itibaren gerileme dönemindeyiz. Dönem dönem bunu aşmaya çalıştık. Kurtuluş mücadelesinden bir millet olarak ortaya çıktık. Bu coğrafyada hep ihanetlerin, bu birliğimizin ortadan kalmasına yönelik olarak gördük. Milletimizin birliğini zayıflatabilmek için yüzlerce adım attılar. Aynen bugün Hollanda’nın yaptıkları, Almanya’nın yaptıkları, bu çerçeve içerisinde yapmak istediklerinin sonuçlarındandır. Aynı hikayeyi bugün görüyoruz. 21. asra iyi başladık. 300 yıldır bu coğrafyada en güçlü zaman dilimindeyiz. Kendi insansız hava uçağımızı, kilit füzesini, Altay tankını yapan bir Türkiye var. Bugün altyapısını tamamlayan bir Türkiye var. Bunların yanı sıra şehir hastanelerinden enerji santrallerine kadar büyük adımlar atan bir ülkeyiz.”
Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’de milletin kendi istikametini çizmemesi, yarınların hedefini koyan Türkiye’yi alıkoyma mücadelesi olduğunu belirten Soylu, 1961’de bu ülkede silahların gölgesinde bir anayasa yapıldığını, vesayet odaklarının, millete güvenmeyenlerin, demokrasinin üzerine bir katman daha getirdiğini kaydetti.
“Bütün darbelerde batının rolü vardır”
Soylu, Türkiye’nin 21. yüzyıla iyi başlamasının ve Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin birtakım hesapları alt üst ettiğini, birilerinin “Neden Türkiye’ye hükmedemiyoruz?” diye çıldırdığını ifade etti.
Bakan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Artık treni kaçırdılar. Türkiye’de ne zaman darbe yaptılarsa, halkımız onlara sandıklarda cevap verdi. Bütün darbelerde Batı’nın rolü vardır. İstihbarat örgütlerinin rolü vardır. Bu kez darbeyi başaramadılar. Biz onlara 16 Nisan’da öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha Türkiye üzerinde oyun oynamaya cesaret bile edemeyecekler. Bunu da demokrasiyle yapacağız. Yıllarca ‘Bu millet demokrasiyi hak etmiyor’ dediler. Türkiye demokrasiyi bütün dünyadaki ülkelerden çok daha fazla hak ediyor. Biz demokrasiye çok fazla bedel ödemiş bir ülkeyiz. Erdoğan bütün dünya tarihine siyaset yapma biçimi, ülkeye kazandırdığı özgüven ve bütün gücü kazanmasına rağmen insanlığını bir milim kaybetmemesiyle dünyaya örnek olabilecek bir liderdir. Cumhurbaşkanımızın davetine uymasak, bugün bunu reddetmiş olsak, Cumhurbaşkanımızı gezi olaylarında, 17-25 Aralık darbesinde, 15 Temmuz’da dışarıdan izleyen biri olsak anamızdan emdiğimiz süt bize helal olmazdı. Ülkelere böyle liderler yüz yılda bir gelir ve bu da bizim için büyük bir şanstır.”
“Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu?”
“Yargı bir zümrenin elinde olursa adalet ortadan kalkar. Adaletin ortadan kalktığı yerde kardeşlik, birlik, beraberlik, millet duygusu ortadan kalkar.” diyen Soylu, bu sistem ile milli iradenin denetimi altında milletin yargısının olacağını söyledi.
Uzun zamandan beri Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarlarının insanları zenginleştirdiğini, üst sınıftan alt sınıfa gelir devşirdiğini dile getiren Soylu,16 Nisan’ın sadece 18 maddenin oylanması meselesi değil, bir medeniyetin kararı olduğunu aktardı.
Soylu, ana muhalefet partisi CHP’nin, terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye gittiğini, gençlerden de bunu her yerde anlatmasını isteyerek şöyle konuştu:
“Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Kasetle değil mi? Bunu bütün ülke biliyor, peki kaseti kim yaptı? FETÖ. Bugün ittifakları nasıl izah edilebilir? Ya korkuyor ya diyeti var ya da esirdir. Siyaset yaparsınız ama ülkenin beka meselesi gelince iş değişir. Kandil, ‘Eğer evet çıkarsa biz bittik’ diyor. Merak etme sen biteceksin. CHP, Kılıçdaroğlu’nun aklıyla PKK ile aynı noktaya koşuyor. Millet bunun hesabını sorar. Adam SSK’yı batırdı, CHP’yi de batıracak. Herkes Kılıçdaroğlu’’nun sonunu görüyor. Barolar Birliği Başkanı kendi planını yapıyor. İstanbul Barosu Başkanı kendi planını yapıyor. Bir de eski başkan var, o da ‘Acaba bundan sonra ben nasıl bir sistemle buna devam ederim’ diyor. Bir de aradan cambaz gibi kendini kurtarmaya çalışan Kılıçdaroğlu var. Bu seçimi kaybedeceksin. CHP senin arkana tenekeyi takacak ve seni gönderecek. Bu millet PKK ve FETÖ ile yaptığı işbirliğinin Hollanda ve Almanya ile el altında sürdürdüğün işbirliğinin bedelini sana net bir şekilde ödetecek.”
“Oyunların kurulmasını engelleyecek gücümüz ve kudretimiz var”
Terörle mücadeledeki kararlılıklarının karşılığını almaya başladıklarını, Cazibe Merkezleri Programı’na 90 milyar liralık yatırım talebinin geldiğini vurgulayan Soylu, terörün tam bitmesiyle bu bölgelerin turizm, üretim, tarım alanında ülkenin en önemli strateji merkezi olacağını anlattı.
Soylu, terörü tasfiye ettikten sonra Ortadoğu’ya barışı da kendilerinin getireceğini bildirerek, “Şu anda bütün çevremizdeki ülkelerde oyun kurma kabiliyetine sahip olmayabiliriz, ama oyunların kurulmasını engelleyecek gücümüz ve kudretimiz var. Biz onların hakkından çok rahat geliyoruz. Terörün dilinden konuşuyoruz. Kan akan muslukları unutmadık. Yüzüne tebessüm konduranların güç kazandığı zaman, nasıl pençelerinden kan akıttıklarını biliyoruz. Hangi ahlaksızlıkları yaptıklarını, millete nasıl pusulalar gönderdiklerini biliyoruz. Hepsinin hakkından geleceğiz. Hiçbir endişeniz olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıdır, biz terör lügatını Türkiye’nin kendi defterinden silip atacağız.” ifadesini kullandı.
Terörle mücadeledeki kararlılıklarının açık ve net olduğunu, bunu kararlılıkla devam ettireceklerini vurgulayan Soylu, milletin huzur istediğini, terörün tasfiye edilmesinden mutlu olduklarını söyledi.
Soylu, bugün niçin kırsalda mücadele ettiklerini, belediyeleri terör dayanağı haline getirmeye çalışanlara karşı verdikleri mücadeleyi bildiklerini anlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Birilerinin maşası olarak bu ülkenin kalbine kurşun sıkacaksın, belediyeler üzerinden tahkimat yapacaksın, insanları kandıracaksın, arabaların ile silah taşıyacaksın, milletin geleceğine bomba bırakacaksın, sonra bu hükümet ve devlet de seni bırakacak öyle mi? Devlet dediğin milletin huzuru, birliği, bekası için vardır. Kararımız net ve açıktır, arkasında kim olursa olsun biz ne yaptığımızı biliyoruz. En yakın zamanda sınırlarımızın dışında onlara hadlerini bildiren, onları nasıl fare kaçar gibi hale koyduysak, yarın onları orada aynı hale koyarak milletimizin ‘Oh olsun şükürler olsun ki bunlardan kurtulduk’ dedikleri bir noktaya getireceğiz. Değil terörü desteklemek, teröre yüz verene de tahammülümüz olmadığını söylemek istiyorum. Terörün dilinin ne olduğunu ve o dile nasıl cevap vereceğimizi biliyoruz. Aynı mücadeleyi uyuşturucuya karşı da ortaya koymuş durumdayız. Teröriste hangi muamele yapılacaksa uyuşturucu satıcısına da aynı muameleyi yapacağız. Okulların önünde uyuşturucu satarak çocuklarımızı zehirleyecekler öyle mi?”
Daha sonra kanaat önderleri ile bir araya gelen Bakan Soylu, kentten ayrıldı.