AYDIN DOĞAN KESİNLEŞMEMİŞ MAHKEME KARARININ ARKASINA SIĞINDI YİNE KAMUOYUNU YANILTIYOR
Bugün bazı yayın organlarında Doğan Grubu Kurumsal İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahter Kutadgu tarafından hazırlanan basın açıklamasında anılan medya grubunun alışkanlığı gereği kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik içeriklerin yer alması nedeniyle AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman SOYLU’nun avukatı Uğur KIZILCA’dan sert açıklama:
HEM YANILTIYOR HEM DE ELEŞTİRİYE DAHİ TAHAMMÜLÜ YOK
Müvekkilim, Aydın DOĞAN’a iftira ve gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu için değil, AYDIN DOĞAN’ın medya grubunda görev yapan üst düzey çalışanlarınca ülkemizin ilk kadın Başbakanın bir annenin belden üstü fotoğraflarının nasıl alay konusu yapıldığını sert bir şekilde eleştirdiği için henüz kesinleşmemiş manevi tazminatla karşı karşıya kalmıştır. Basın açıklamasında yer alan ifadeler maddi gerçeğe aykırıdır. Şöyle ki; Aydın DOĞAN’ın gazetelerinde görev almış bir yazarın SAKINCALI GAZETECİ kitabının 107.sayfasında ülkemizin ilk kadın başbakanı her şeyden önce bir anne ile ilgili olarak yer alan;
“Geçmişi düşünüyorum, ne ilginç olaylar yaşamışız!.. Bir gün İstanbul’dayım. Uğur Dündar aradı, o sırada Kanal D’de.
“Emin, bana bir gelsene. Sana çok ilginç bir şey göstereceğim. Ben sana araba gönderip otelden aldırırım.”
Uğur’la buluştuk.
“Ne göstereceksin?”
Uğur arıyor, arıyor, bir türlü bulamıyor. Belki 15 dakika aradı ve sonunda buldu.
Dosyada “çok önemli bir kadın siyasetçinin” sutyensiz, belden üstü çıplak, göğüsleri tamamen ortada resimleri vardı. Bu sarışın güzel kadın siyasetçinin resimlerinin tamamı yandan çekilmişti.
“Aman Uğur, bunlar fotomontaj olmasın…”
“Değil, işin uzmanlarına incelettik.”
Resimler ilginçti. Beş fotoğrafa dakikalarca baktım. Manzara şöyle:
Bayan siyasetçi ayakta duruyor. Nerede çekildiğini belli eden en ufak bir iz yok. Sadece birinde bir elektrik düğmesi, bir başkasında da arkada görülen desenli bir yatak çarşafı var. Yani bir odada çekilmiş. Bayan siyasetçi bu belden üstü çıplak resimler için adeta poz vermiş. Hatta hafifçe gülümsüyor.
Çok ilginç bir olaydı.
Yakında seçim var….”
“Aman Uğur, birileri bu resimleri ele geçirip seçimde falan kullanmasın! Çok çirkin bir şey olur.” ve çalışanların haklarına yönelik olarak ; “Bütün arkadaşlar çalışma isteğini yitirmişti. Hürriyet’le hiç kimsenin gönül bağı kalmamıştı. Bugün de öyle. Hepimiz dert ortağı olmuştuk. Sömürü çarkı en üst düzeydeydi. Emekli olmak isteyenlere bile kıdem tazminatı vermemek, emekliliği erteletmek ve faizden kazanmak için gazete yönetimi binbir takla atardı. Bugün de öyle. Kendi deyişiyle 2.5 milyar dolar parası olan Bay Patron, bu küçük hesapların içindeydi. Aldığı ah’ların, edilen bedduaların haddi hesabı yoktu.”(EMİN ÇÖLAŞAN SAKINCALI GAZETECİ KİTABI 107,108,109 SAYFA) şeklinde ki ifadelere, müvekkilim bu ülkenin her vatandaşının, her ananın her babanın vereceği tepkiden aslında daha az bir şekilde tepki verdiği ,eleştirdiği için bize göre hukuken izahı mümkün olmayacak bir şekilde, müvekkilimin Aydın DOĞAN ile ilgili beyan ve açıklamalarının olduğu bir dönemde, Yargıtay İçtihatlarına, kanuna ve usule aykırı olarak Aydın DOĞAN’a henüz kesinleşmemiş, manevi tazminat ödenmesi kararına muhatap kalmıştır. Aydın DOĞAN’ın bu kitapta yer alan müvekkilimin eleştirisine konu olan gerek yukarıda yer alan ifadeler gerekse diğer ifadeleri nedeniyle yazarına karşı açmış olduğu dava reddedilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir. Bu karara yani daha önce kitapta yer alan içeriklerle ilgili AYDIN DOĞAN tarafından açılan davanın reddedilmesine ve bu red kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen müvekkilim hakkında bu şekilde karar verilmesini ve hemen iki saat sonra basına yanıltıcı bir şekilde servis edilmesi hiç şüphesiz müvekkilimin haklılığını ortaya çıkaran diğer bir durumdur. Özetle müvekkilimin eleştirisine konu olan içerikler yargı denetiminden geçmiştir ve içerikler yazarı tarafından kaleme alınmıştır.
Basın açıklamasında müvekkilimin siyasi rant ve devşirme amacında olduğu belirtilmiştir. Müvekkilim siyasette ikbali bugüne kadar sadece ve sadece milletin iradesinde aramıştır. Bundan sonrada bu durum değişmeyecektir. Buna inanmasa ve böyle olmasa davacıyı milli irade aleyhine tutum ve davranışlarından, kamuoyunu sürekli yanlış bilgilendirmesinden dolayı eleştirmezdi. Bilakis her seçim döneminde AYDIN DOĞAN’ın medya organlarında siyasi rant elde etmeye yönelik olarak basın meslek ilkelerine özellikle tarafsızlık ilkesine aykırı olarak siyasi manipülasyon içerikli haberler ve yönlendirmeler yapıldığı kamuoyu tarafından çok iyi bilinmektedir . Bütün dava dilekçelerinde ülkemizin lokomotif medya grubunun başkanı olduğu belirtilen AYDIN DOĞAN’ın gazetelerinde ve yayın organlarında kısa bir süre öncesinde milletimizi derinden üzen Şehit Savcımızın ve terör örgütünün bez parçasının yer aldığı fotoğraflarını nasıl yayınlandığını milletimiz unutmuş değildir. Müvekkilim, Aydın DOĞAN’ ın basın meslek ilkelerini hiçe sayarak yapmış olduğu gazeteciliğini, medyacılığını, yöneticiliğini eleştirmeye devam edecek, kamuoyunun ve milletimizin yanıltılmasına izin vermeyecektir.
Müvekkilim hakkında verilen manevi tazminata ilişkin usule ve yasaya aykırı karar kesin değildir. Elbette bu süreç ve karar ile ilgili olarak tüm yasa yollarına başvurulacaktır. Gerek Yargıtay aşamasına ilişkin gerekse diğer yasal başvurularımız ile ilgili olarak sayın kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir.
Av.Uğur Kızılca