İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Basit bir değerlendirme yapmak gerekirse, bütün kara sınırlarımızın yaklaşık yüzde 44’ünü oluşturan iki ülkede, bugün güvenlik açısından devlet otoritesi yok mesabesindedir. Dolayısıyla bu coğrafyalarda son birkaç yıldır ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarımızda ciddi bir baskı var ve bunu tek başına göğüslemekle mükellefiz.” dedi.
“Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele toplantısı”, İçişleri Bakanı Soylu başkanlığında Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda başladı. Toplantının açış konuşmasını yapan Bakan Soylu, ilk toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirterek ilerleyen günlerde İzmir, İstanbul ve Eskişehir başta olmak üzere 15 şehirde daha toplantılar gerçekleştireceklerini ifade etti.
Konuşmalarında sıklıkla “Türkiye tehditler ve fırsatlar ülkesidir.” cümlesini kullandığına işaret eden Bakan Soylu, bu ifadenin Türkiye’nin genel durumuyla ilgili olduğunu söyledi.
Her ne kadar bugün dünya üzerinde terör ve şiddeti, buna bağlı olarak uyuşturucuyu başka ülkelere karşı bir silah olarak kullanan bir irade söz konusu olsa da Türkiye için böyle bir yaklaşımın ne dün ne de bugün geçerli olduğunu, bundan sonra da olmayacağını ifade eden Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla Bakanlık olarak ülkemize yönelik tehditleri doğru tarif etmek ve bunun bileşenlerine odaklanmak durumundayız. Basit bir değerlendirme yapmak gerekirse, bütün kara sınırlarımızın yaklaşık yüzde 44’ünü oluşturan iki ülkede, bugün, güvenlik açısından devlet otoritesi yok mesabesindedir. Dolayısıyla bu coğrafyalarda son birkaç yıldır ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarımızda ciddi bir baskı var ve bunu tek başına göğüslemekle mükellefiz. Buradan uyuşturucu, terörist, kaçakçı, düzensiz göçmen gibi kamu düzenimizi tehdit eden her türlü unsurun ülkemiz içine yönelmesi söz konusudur.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uzun yıllardır mücadele edilen PKK’nın Türkiye’de gerek uyuşturucu ticareti gerekse terör faaliyetlerinin bulunduğuna işaret etti.
Diğer yandan, gelişen teknolojinin yarattığı yeni suç türleri ve mevcut suçların kapasitesinin artması tehlikesi olduğunu anlatan Bakan Soylu, “Eskiden sadece haşhaş yapraklarıyla veya kenevirden yapılan uyuşturucu ile mücadele ediyorduk, şimdi başımıza çok daha öldürücü olan sentetik uyuşturucular çıktı. Gecenin bir yarısında eğer bir çocuk bir parkta vücudu kaskatı kesilmiş bir şekilde duruyorsa, ondan biz sorumluyuz. Eğer bir vali, bir kaymakam veya bir muhtarımız yumuşak yastığa yatıyorsa, biliniz ki bu sorumluluk bizi daha fazla kapsamaktadır.” diye konuştu.
FETÖ’den 48 bin 305 kişi tutuklandı
Türkiye’de, güvenlik konusunda bir milat olan 15 Temmuz hadisesini yaşadıklarını belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“Devleti bir virüs gibi sarmış FETÖ’nün darbe girişimini 16 Temmuz sabahı bastırdık ancak kamuda yarattığı, özellikle bizlerin görev sahasında yarattığı tahribatı da inkar edemeyiz. FETÖ’ye yönelik yürütülen operasyonlarda sadece 2017 yılı içinde 48 bin 305 kişi tutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek başına bu rakamlar bile konunun vahametini ortaya koymaya yeterlidir. Nitelikli personel gerektiren kadrolarda oluşan açık ve ülke güvenliğini tesis etme gerekliliği hepimizin omuzlarındaki yükü kat kat artırmıştır. Yeniden bir yapılanmaya girdik ama sorun şu ki bizim görevlerimiz, kapımıza ‘tadilat nedeniyle kapalıyız’ yazılacak görevler değil.
Hatırlarsanız, 15 Temmuz’dan sonra gerek ekonomi gerekse güvenlik noktasında belli güç odakları baskılarını iyice artırmıştı. Bunu hep beraber atlattık. Bir yandan Bakanlık bünyesindeki rutin faaliyetlerimizde mücadelemize devam ederken öte yandan kendimizi yeniledik ve eksiklerimizi kapattık. Personel noktasında bütün birimlerimizde, jandarmamızda, emniyette, sahil güvenlikte ciddi alımlar gerçekleştirdik. Öte yandan 5 temel adımdan oluşan bir strateji doğrultusunda faaliyetlerimizi yeniden ele aldık.”
“114 yazılımımızı kendi imkânlarımızla hayata geçirdik”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yerli teknolojilere ağırlık veren ilaveler yaptıklarını, 114 yazılımı kendi imkânlarıyla geliştirdiklerini söyledi.
Bunlar arasında Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezleri (GAMER), e-belediye ve muhtar bilgi sistemi gibi büyük projelerin olduğunu dile getiren Soylu, “Son olarak sistemi, performans izleme ve değerlendirme üzerine inşa etmek istedik. Bunun için İZDES projesi kapsamında taşradaki 300 birimimize ziyaretler gerçekleştirdik, halen devam ediyoruz. Buralardan aldığımız verileri analiz edip geleceğe yönelik neler yapabileceğimizi doğru şekilde planlamaya gayret ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “PKK ile mücadelede 2017’de bin 635 sığınak ve barınak imha ettik ve toplam 2 bin 197 teröristi etkisiz hale getirdik. Eylem hazırlığındaki 113 teröristi, kimsenin canını yakmadan etkisiz hale getirmeyi başardık. PKK terör örgütüne katılımı 2016 yılına göre yüzde 80 oranında azalttık.” dedi.
Bakan Soylu, aldıkları sınır güvenlik tedbirleri ve yol kontrolleri sayesinde kaçakçılık olaylarında 2017’de, bir önceki yıla oranla yüzde 15 azalma elde ettiklerini belirtti.
Organize suçlarla mücadelede operasyon sayılarını bir önceki yıla göre iki kat artırdıklarını ifade eden Soylu, “PKK ile mücadelede 2017’de bin 635 sığınak ve barınak imha ettik ve toplam 2 bin 197 teröristi etkisiz hale getirdik. Eylem hazırlığındaki 113 teröristi, kimsenin canını yakmadan etkisiz hale getirmeyi başardık. PKK terör örgütüne katılımı 2016 yılına göre yüzde 80 oranında azalttık.” bilgisini paylaştı.
Önemli bir güvenlik sorunu olan trafik güvenliği noktasında yaptıkları çalışmalarla bir önceki yıla göre, 2017’de ölümlü trafik kazalarında yüzde 2’lik bir azalış elde ettiklerini anlatan Soylu, özellikle araç yoğunluğunun yüzde 20 artmasına rağmen, bayramlardaki kazalarda son yılların ortalamasının önemli oranda altına indiklerini kaydetti.
Bakan Soylu, bu toplantıda özellikle değinmek istediği konunun uyuşturucu ile mücadele olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Sizlere çok net bir şey söylemek isterim. Uyuşturucu meselesi, dünyanın üzerine dağdan düşen bir çığ gibi gelmektedir. Diyeceksiniz ki bu iş bugünün meselesi değil ki… Evet, uyuşturucu yeni icat olmuş bir şey değil, ancak türleri, çeşitleri, imalat yöntemleri, tahribat kapasitesi, fiyatı, yani bütün çehresi değişti. Laboratuvar ortamında üretimiyle inanılmaz bir çeşitliliğe sahip oldu. Öldürücü etkisi arttı. Uyuşturucuya bağlı ölümlerde milyon kişi başına vaka sayısı AB ortalaması 21,3 iken Türkiye’de bu sayı henüz 10 vaka olarak tespit ediliyor.”
“Türkiye, güvensizlik ve tehdidi ihraç etmiyor”
Bakan Soylu, PKK’nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği yıllık gelirin 1,5 milyar dolar olduğuna işaret ederek, bu rakamın hiç küçümsenmemesi gerektiğini, bu rakamın tamamının terörün finansmanına gittiğini anlattı.
Türkiye’nin doğu ve güneyinde doğal uyuşturucu üretim merkezlerinin bulunduğunu aktaran Soylu, şöyle konuştu:
“Özellikle Afganistan’da, 2017’de afyon ekim alanı miktarında 2016’ya göre yüzde 63 oranında artış tespit edilmiş. Afyon üretimi yüzde 87 artmış, arz artışından dolayı birim fiyatın düşmesine rağmen üretimin toplam değeri 900 milyon dolardan 1,4 milyar dolara çıkmış. Yani doğumuzda ciddi bir doğal uyuşturucu arzı artışı var ve bu üretim, hem Türkiye’ye hem de Türkiye üzerinden Batı’ya gitmeye çalışıyor. Öte taraftan, Avrupa’da da ciddi bir sentetik uyuşturucu üretimi var. Bu üretim de Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden doğuya gitmek istiyor. Sonuç itibarıyla Türkiye, güvensizlik ve tehdidi ihraç etmiyor, bilakis bunun hedefinde yer alıyor ve bununla mücadele etmeye çalışıyor. İşte Türkiye, uyuşturucu meselesinde böyle bir fotoğrafın içinde yer almaktadır. Gerek eroin yakalamalarında, gerekse esrar, amfetamin ve metamfetamin yakalamalarında Türkiye, Avrupa birincisidir. Hatta eroin yakalamasında Avrupa Birliği ülkelerinin rapor ettiği tüm yakalamaların toplamından daha fazla bir yakalama gerçekleştirmiştir.”
“Sorumluluğu bana ait”
“PKK bizim için nasıl tehditse, PKK’lı teröristlere ne yapıyorsak, Allah şahit ki yapmayana bu millet hakkını helal etmesin.” diyen Soylu, “Uyuşturucu satıcılarına, teröristlere nasıl davranıyorsak, aynı, acımasızca davranmak zorundayız. Kimse bizim insanlarımızı ve gelecek nesillerimizi zehirleyemez. Bunu göreve geldiğimiz ilk günden beri söylüyorum. Uyuşturucu satıcısını gören güvenlik görevlisi ne yaparsa yapsın sorumluluğu bana ait.” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, 2018’de uyuşturucu illetinin belini kırmanın kendilerinin temel sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bir uyuşturucu satıcısını gördükleri zaman, beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmayan polis görevini yapmamış demektir. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak, onu zehirleyecek ve aileleri huzursuz yapacak bir kişiye gereğini yerine getiren suçunu bana atsın. Suçu neyse 5, 10 ya da 20 yıl içeride yatmaksa yatarım. 2018 yılında bunların tepesine çökeceğiz ve milletimizi bu illetten kurtaracağız.”
Toplantıya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Ercan Topaca, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve diğer ilgililer ile çok sayıda vatandaş katıldı.