Bakan Soylu: Bu seçim sadece 782 bin kilometrekareyi ilgilendiren seçim değil

İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Soylu, İstanbul Gaziosmanpaşa’da kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle bir araya geldi. Soylu, burada yaptığı konuşmada “Bu seçim sadece bir hükümetin gelebileceği, sadece 782 bin kilometrekareyi ilgilendiren bir seçim değil.” ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Depremde 26 bin 32 bina anında çöktü ve insanlarımız altında kaldı. 3 fayın çökmesine kadar biz çalıştık ama 7 fay kırıldı. Oradaki afetzedelerin 3 milyonu çadırda yatıyor 810 bin çadır 82 bin konteyner. Günde 4 milyon insana yemek çıkıyor. Bu devlet ve milletle yapıldı. Nasıl geçici konteyner, ev var aynen geçici esnaf çarşısı da var. Dünyada hangi ülkede bu kadar kısa sürede hayatın normalleşmesi için çaba gösterir. Hem insanımızı kaybediyoruz hem maddi.

Türkiye sadece Antalya’daki, İzmir’deki evleri mi yaptı. Cizre, Şırnak, Silopi yerle bir oldu. Devlet öteki taraflara nasıl yapmışsa aynı şekilde Doğu ve Güneydoğu’ya da yaptık. Şu anda 24 saat huzur içerisinde oralar. Kimseden gelip haraç alamıyorlar, kimseyi kurdukları mahkemeye çağıramıyorlar. 9-10 yaşındaki çocukların dağa götürülmesi, teröre sokulması dünyanın neresinde var. Bu işin arkasında ABD var. Girip de huzur verdikleri bir tek yer var mı? 3 örgüt var, üçü de dine ve milli birliğe karşıdır. Bunlardan biri FETÖ. Dünyada tek bir kimlik oluşturmak istiyorlar. PKK ise Doğu ve Güney Doğu’da bütün değerleri altüst etmek istediler. PKK kültür terörizmi yaptı. DEAŞ, müslümanlığı bütün dünyada başı öne koymak için saldırılar yaptı. Üçünün de mensubiyeti ABD’ye ait. El Kaide’den DEAŞ türedi.

Yaylaların tamamını hayvancılığa açtık. Dağlarda 86 terörist kaldı onlar da bitecek. Teslim olmazlarsa gereği yerine getirilecek. Hakkari’de 2019’a kadar tek bir tıp fakültesi kazanan çocuk yoktu. Bu çocukların okuması kötü bir şey mi? Millet Doğu Ekspresi ile Kars’a gidebilmek için bilet arıyor, bulamıyor. Diyarbakır’dan ne kadar mesul isek Şam’dan da Kerkük’ten de o kadar mesulüz.

Her seçim bir sosyal mükâlemedir. Bu sosyal mükâlemeyi milletimiz nasıl değerlendirecekse Türkiye yürüyüşünü ona göre yapacaktır. Tayip Erdoğan gitsin diyorlar, gitsin de kim gelsin?

LGBT TEPKİSİ: DİZİLERDE BİR ŞEKİLDE KARAKTER SIKIŞTIRIYORLAR

Bir losyon reklamı vermişler, ‘kız kıza yakın olmak kadar yakın’ diyor. Ticaret Bakanlığı’mızla konuştuk, gereği yapılacak. Televizyon dizilerinde muhakkak lgbt karakterini bir şekilde sıkıştırıyorlar.

Erdoğan gitsin diyenler devletin tüm değerlerini tarumar etmek istiyor.

Şimdi herkes Kürtçe konuşabiliyor mu, kimse kimseye bir şey diyebiliyor mu? Eskiden vatandaşlarımız söze ‘Ben Kürdüm ama’ diye başlardı. Bu ülkenin huzurunu bozmak için ellerinden geleni yaptılar. Fitne ortadan kalktı. Herkesin huzuru yerine geldi. Bu seçim sadece bir hükümetin gelebileceği, sadece 782 bin kilometrekareyi ilgilendiren bir seçim değil.

Gabar’da Türkiye’nin en büyük rezervi çıktı. Eskiden biz araba da yaptık, uçak da yaptık.

Önümüzü açmadılar. Fabrikalarımızı soba fabrikalarına döndürdüler. Sanayiyi, teknolojiyi, bilişimi istemiyorlar.

Biz bugün yerli malı haftasını Teknofest’te yapıyoruz. Cuma günü 600 bin insan vardı orada.

İçişleri’ne geldiğimden 1 ay itibariyle ABD bize baskı yapmaya kalktı. Suriyelilerin biyometrik verilerini istiyoruz, dediler vermedik.

Türkiye hepimizin huzurunun kaçırılacağı bir ülkeye doğru götürülüyor.