Atılan manşetleri unutabilmiş değiliz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Bugün fütursuz bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı dün yaptığın ayıptan sonra ikinci bir ayıbı ortaya koyuyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hem tehdit ediyor, hem de Sayın Cumhurbaşkanı gibi hiç yakışık olmayan, ahlaka aykırı bir üslupla beraber kıymetli Cumhurbaşkanımıza bir beyanda bulunuyorsun” dedi.

Soylu, partisinin il kadın kolları tarafından düzenlenen yemeğe katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada, seçimlere yaklaşık 20 gün kaldığını belirterek, “Seçimlerde, ya eski Türkiye koalisyonuna mahkum olacağız ya da yepyeni Türkiye’ye adımlar atacağız” şeklinde konuştu.
Hürriyet Gazetesinin internet sitesinde Mursi’nin idam kararı ile ilgili bir manşet yer aldığını anımsatan Soylu, şöyle devam etti:

“Bir manşet çıkardı, ‘Yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Mursi idama mahkum edildi’. Yanında da Tayyip Erdoğan’ın resmi. Diyor ki o idama mahkum edilmişse sende idama mahküm edilebilirsin. Tehdit ortaya koyuyor. Bugün gazetesinde de diyor ki ben onu söylemek istemedim. Ama altında başka bir tehdidi ortaya koymaya çalışıyor. Aydın Doğan hala öğrenemedin her kuşun eti yenmez. Senin geçmiş dönemlerde 28 Şubat’ta ne yaptığını, siyasi yapıyı nasıl neredeyse felç haline getirdiğini, nasıl tehdit ettiğini, nasıl gazete manşetleri ile birlikte İstanbul sermayesinin sözcülüğünü yaparak, bu ülkede faizleri egemen kılabilmek için neleri ortaya koyduğunu, bu insanların değerlerini nasıl Ali Kalkancı, Fadime Şahin ile aşağıladığını, biz hala unutmuş değiliz. 411 el kaosa kalktı diye attığın manşet ile Türkiye’de demokrasinin ve milli iradenin gücünü nasıl pespaye bir hale getirebilmek için kurduğunu tuzakları ve tezgahları hala unutabilmiş değiliz. Bugün Hürriyet gazetesinde ortaya koyduğun o tehditin bize işlemez. Senin her seçimden sonra nasıl yalvardığını, nasıl beni yanlış aldınız diye feryadı figan ettiğini bu millet bilmektedir. Hergün birisine sığındın. Bugünde sığındığın ve kolkola girdiğin evlatlık ettiğin Selahattin Demirtaş’tır. Onu bir şekilde cicili bicili bir evlat gibi gösteririm sonra da AK Parti’ye Güneydoğu’da zarar veririmin aslında mühendisliğinin en temel parçalarından birisidir.”

“Senin hangi cambazlıkları yaptığını biliyoruz” diyen Soylu, şunları belirtti:

“Bu cambazlıkların ile beraber bu ülkenin özgürlüğünün, hürriyetini nasıl engellenmeye yönelik bir anlayışı ortaya koyduğunu biliyoruz. Nasıl CHP, MHP, HDP ile kol kola girdiğini, nasıl paralel birlikte kol kola yürüdüğünü net bir şekilde biliyoruz. Bu millet seni iyi tanıyor. Bu milletin değerlerini saldırdığın günde tanıyor, bu milletin milli iradesine saldırdığın günde tanıyor. Bugün fütursuz bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı dün yaptığın ayıptan sonra ikinci bir ayıbı ortaya koyuyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hem tehdit ediyor, hem de ‘Sayın Cumhurbaşkanı’ gibi hiç yakışık olmayan, ahlaka aykırı bir üslupla beraber kıymetli Cumhurbaşkanımıza bir beyanda bulunuyorsun. Ey Aydın Doğan bilmelisin, zulüm devam etmez. Senin bu millete karşı yaptığın zulüm ve zalimliğe bu millet son verdi. İşbirlikçilerine, İstanbul sermayesinin, medyanın işbirlikçilerine, bürokrasideki işbirlikçilere, dün ihale alamadığın ve insanları bir şekilde karalamak için her türlü meseleyi ortaya koyduklarına bu millet sandıkta cevabı verdi. Bu millet şuna bakar, sen neredeysen bu millet onun karşısındadır.”

Milletin AK Parti’nin yanında olduğunu belirten Soylu, “Çünkü sizler eski Türkiye’nin aktörlerisiniz. Yıllardan beri siyasetçilere aynı şeyi yaptınız, ürküteceğinizi ve korkutacağınızı zannettiniz. Hiç kimseye hayat hakkı, demokratik hak tanımadınız. Bu memlekette kadınları ikiye ayırdınız, laik ve irticacı diye kavramlar ortaya koydunuz. Bu ülkede insanları bir taraftan bir tarafa savurdunuz. Ben Kılıçdaroğlu’na ne söyleyim ki. Aydın Doğan’ın talimatı altında, onun genel müdürlüğünü bile yapamayacak bir adama ben ne söyleyebilirim ki.

Soylu, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi kastederek;

Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘sen diktatörsün’ diyen, seçimi kazanan diktatör ama 18 yıldır seçimi kaybedip de lider sultasını devam ettiren diktatör değil öyle mi.

Bu seçimin sonucunu göremeyeceksiniz. Bu seçim bitecek, akşamleyin CHP ve MHP’liler size hadi bakalım, siyasi hayatı işgal ettiğiniz yeter diyecekler” dedi.

Soylu, üreten, doğruyu söyleyen, karşılarına çıktığı zaman kendilerini zorlayan bir muhalefet istediklerini, atan, tutan, kaçan, kapkaçcılık yapan bir muhalefet istemediklerini de vurguladı.

Süleyman Soylu, HDP bürolarına karşı yapılan saldırılarla ilgili olarak ise şunları belirtti:

“Dün HDP’li büroların bombalanmalarından dolayı biz sorumluymuşuz. Öyle mi. Peki, seçim başladığı günden itibaren adaylarımızı darp etmeniz, adaylarımıza karşı hücumunuz, onlara sözlü, fiili saldırılarınız, Güneydoğu’nun her noktasında AK Partili bir kişi gezmesin diye yaptıklarınız, nereye konulacak. Elbette ki biz şiddeti tasvip ediyor değiliz. Ama şunu çok merak ediyorum, AK Parti’ye ve AK Parti’li adaylara karşı yapılan onlarca saldırıya karşı seslerini çıkarmayanlar, bugün HDP’ye yapılan bir saldırıda herkes demokrasiyi arayan oldu. Biz demokrasinin unsuru değil miyiz AK Partililer olarak. Bunu bizim üzerimize bir şekilde yıkmaya çalışıyorlar. Bir mahalle baskısı ortaya koyup AK Parti’yi minderin dışına çekip Türkiye’de demokrasiyi provokasyonlar birlikte boğmak istiyorlar. Biz buna müsaade etmeyiz.”

Soylu, AK Parti’nin daha önceki seçimlerde HDP’yi de MHP’yi de CHP’yi de yendiğini, bu seçimde de onları yeneceğini belirterek, “Bizim işimiz sandıktır, milli iradedir, milletimizden güç almaktır” dedi.