Süleyman Soylu’dan AK Parti açıklaması!

“Sayın Başbakanımız ile yaptığımız görüşmede kendilerinin bize duyduğu itimada teşekkür ederek Ak Parti’nin ve milletin emrinde olduğumuzu ifade ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan saat 12.30 sıralarında Kısıklı’daki evinden çıktı. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezine geçti. Başbakan Erdoğan’ın burada Demokrat Parti (DP) esi genel başkanı Süleyman Soylu ile görüştü. Görüşmeyle ilgili Soylu yazılı açıklama yaptı.

Soylu’nun açıklaması şu şekilde : “Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü görüşmede bizi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne davet etmiştir. Yapılan bu davete ve şahsıma gösterilen bu teveccühe çok teşekkür ediyorum.

Tecrübesi ve tarihsel siyasal kimliği tartışmasız olan başbakanın bu daveti, elbette ki bizim için bir onur vesilesidir.

Bugüne kadar yaklaşık iki aydır kamuoyunun takip ettiği bu meselede ilk gün yaptığım açıklamanın dışında bir değerlendirme yapmadım. O gün de memleketin çok önemli meselelerinin olduğunu ve bizim şahsımızın siyasi geleceğinin konuşulmasının memlekete haksızlık olacağını, şahısların değil ülke politikalarının ve ülke geleceğininin önemli olacağını söylemiştik. Bugün de aynı düşünceleri taşıyorum.

Sayın Başbakan, Türkiye’nin önüne büyük bir ufuk siyaseti koymaktadır. Bu, Türkiye’nin tam demokratikleşmesidir, zenginleşmesidir ve güçlü bir ülke haline gelmesidir. Türkiye bu fırsatı yönetmelidir.

Türkiye, 21.yüzyılın ilk on yılında büyük bir sıçrama gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin ikinci sıçrama hedefi 2023 yılıdır. Bunun için, birliğin, beraberliğin oluşturduğu aynı düşünce ekseninde demokrasiyi derinleştirmek ve ülkeyi geliştirmek hedefinde olan insanların başka yerlere savrulmalarının anlamı yoktur.

1960 Darbesi olmasaydı Türkiye Demokrat Parti ile ikinci sıçramasını gerçekleştirebilecekti. 1971 Muhtırası olmasaydı ve Demokratik Parti’nin ayrılmasına müsaade edilmeseydi Türkiye yine ikinci sıçramasını gerçekleştirebilecekti. 1989 Sonrası rahmetli Özal, fırsatını bulabilseydi Türkiye yine ikinci sıçramasını gerçekleştirebilecekti. Ancak, darbeler, vesayet, kısır siyasi çekişmeler Türkiye’nin hak ettiği büyük sıçramayı engellemiştir.

Bugün, Türkiye’nin önünde ikinci büyük sıçrama fırsatı sözkonusudur. Ayrıca Türkiye, milletiyle, kurallarıyla ve bütün kurumlarıyla 21.yüzyılın perspektifini oluşturabilme imkânına sahiptir. Bugün bu altyapı hazırlanmaktadır.

1970 – 1980 yılları arasında ve 1990 – 2000 yılları arasında olduğu gibi Türkiye’nin bu fırsatı yakalaması için mücadele edenlere fırsat verilmediği heba ettirilen dönemler gözümüzün önündedir.

Bugün yapılması gereken, ilk on yılın zihniyetini geliştirerek sürdürülebilir kılmak, öncelikle 2023 hedeflerine ulaştırmak ve bunu 21. yüzyıla yaymaktır. Sadece bugünü idare etmek veya dünün kavgasını yapmak ve iktidar hesabı içerisinde olmak, şahsi siyasi gelecek ve ikbal peşinde koşmak eski siyaset alışkanlığıdır. Oysa Türkiye, bugün ekonomide, dış politikada, siyasette hem geçmişi tamir etmektedir hem de gelecek Türkiyesi’nin güçlü altyapısını oluşturmaktadır. Siyasetin içinde de dışında da olsak yapmamız gereken ülke meselelerine millet eksenli ve gelecek eksenli bakmaktır. Yani, hesap ve büyük hedef, geleceği yöneten bir Türkiye oluşturmak olmalıdır.

Bu değerlendirmeler ışığında sayın Başbakanımıza huzurunuzda yakın tarihte görmediğim, örneğine de çok rastlamadığım samimi, içten ve bizim için çok değerli olan daveti için teşekkür ediyorum. Ortaya konulan siyaset vizyonu, bizim için de milletimize hizmet etme imkânı sunmaktadır.

Elbette ki yaklaşık iki aydır kamuoyunun gündeminde olan bu meseleyi konuştuğumuz ve yukarıdaki düşünceleri tam anlamıyla paylaşan birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımıza; talimatına uymakta he rzaman doğruluk gördüğümüz ve bu konuda da bize açıkça yön veren büyük milletimize teşekkür ediyorum. Sayın Başbakanımız ile yaptığımız görüşmede kendilerinin bize duyduğu itimada teşekkür ederek Ak Parti’nin ve milletin emrinde olduğumuzu ifade ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.

Allah, milletimizin yolunu açık etsin”