AK Parti’nin Derdi Siyaseti Kurumsallaştırmak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “AK Parti’nin derdi, düne kadar siyaseti itibarsızlaştırmaya çalışan güç odaklarının kendi işleri ile uğraşmasını sağlamaktır” dedi.

Soylu, partisinin Isparta İl Başkanlığı’nda İl Siyaset Akademisi Koordinatörlüğünce düzenlenen 15. Dönem Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler-III “Deneyim ve Vizyon Paylaşımı” dersinin açılışında yaptığı konuşmada, ülkelerin bazen krallar, diktatörler, gruplar bazen de ellerinde silah olanlar tarafından yönetilmek istendiğini söyledi.

Bazılarının, insanları “Onlar ilkokul mezunudur, bilmezler” diyerek küçük gördüğünü dile getiren Soylu, buna rağmen o insanların bugün profesör, hakim, başbakan ve cumhurbaşkanı olduklarını kaydetti. Siyasetin doğru bilgi ile donatılması gerektiğini vurgulayan Soylu, siyasetin “öküz boyunduruğunda radyo dinleyerek” değil, bilgi ile yapılması gerektiğini ifade etti.

AK Parti’nin sadece yol, hastane yapan, uzaya uydu gönderen bir siyasi parti olmadığına dikkati çeken Soylu, AK Parti’nin “hayır, siz yönetemezsiniz” denilen insan kitlelerine, bu şekilde ötekileştirilen bu millete “hayır, siz yönetme ehliyetine sahipsiniz” diyen bir parti olduğunu anlattı.

AK Parti’nin derdinin siyaseti kurumsallaştırmak olduğunu belirten Soylu, “AK Parti’nin derdi, düne kadar siyaseti itibarsızlaştırmaya çalışan güç odaklarının kendi işleri ile uğraşmasını sağlamaktır. AK Parti’nin derdi standardını, kendi değerlerini, yaşama biçimini ortaya koyabilecek anlayışı milletin kendisinin oluşturabilmesini sağlamaktır” diye konuştu.

Millete ait egemenliğin 1982 Anayasası’nda başka kurumlara devredildiğini savunan Soylu, Anayasa’yı milletin yapması halinde kendisine ait yetkiyi başka kurumlara devretmeyeceğini ifade etti.

Siyasetin kuvvetli ve kudretli olması durumunda 1960 ve 1980 darbeleri ile 1971 muhtırasının yaşanmayacağını dile getiren Soylu, “Siyaset güçlü olsaydı ilkokuldaki çocuklar, kuvvet komutanlarının isimlerini değil, üniversitede icat yapanların isimlerini ezberlerdi. Geçmişte milletvekillerini sürekli itibarsızlaştıran bir anlayış vardı. Bunun nedeni milletin, sesini duyuracak en temel araç olarak siyaseti görmesinden kaynaklanıyordu” diye konuştu.

“Siyaset hizmet işidir. Siyaset lüks arabalara binmek, har vurup harman savurmak, kamu bürokrasisinin sizin önünüzde ceket iliklemesi için yapılacak bir şey değildir” diyen Soylu, şöyle konuştu:

“Siyaset insan için yapılan bir uğraştır. İnsan evrende yaratılan en şerefli varlıktır. Biz insanlara hizmet edersek, Allah’a hizmet etmiş gibi oluruz. Siyasetin kendisini tanımladığı amaç budur. Bu, bütün dünyada böyledir. Siyaset, iyi olma sanatıdır. İnsana hizmet ederseniz o, sizi iyi insan olmaya iter. Biz hizmet yapmaya amadeyiz. Siyaset adamları toplumun kendisine verdiği yetkiyi millet adına kullanır. Siyaset sınıfı bir imtiyaz sınıfı değildir. Türkiye’de kişi başına düşen gelir seviyesi arttıkça siyaset sınıfı sıradanlaşacaktır.”