Ak Parti Ar-Ge Başkanları Toplantısı

AK Parti Genel Merkezi’nde “Ar-Ge Başkanları” toplantısı gerçekleştirildi. AK Parti’nin Ar-Ge’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun başkanlığında gerçekleşen toplantıya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de katıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Başkanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen programda açılış konuşmasının yanı sıra “Türkiye’de Ar-Ge’nin son 10 Yılı ve Geleceği” isimli bir sunum yaptı. Yepyeni bir yüzyılda olunduğunu anlatan Süleyman Soylu, bu yüzyılın 19. ve 20. yüzyıldan çok farklı olduğunu söyledi. 21. Yüzyıl’da küresel güç eksenlerinin tamamen değiştiğini ifade eden Soylu, küresel güç merkezinin Avrupa’dan uzak Asya’ya doğru kaydığını anlattı. Dünyadaki ekonomik paradigmanın da değiştiğinin altını çizen Süleyman Soylu, “Yepyeni bir dünyaya doğru eviriliyoruz, yepyeni bir sürece doğru eviriliyoruz” dedi. Yeni yüz yılın tanımını da yapan Soylu şunları söyledi:

“Yeni bir yüzyıldayız ve bu yeni yüzyılın tanımı bana göre şöyledir; Bir; bu yeni yüzyıl insan odaklıdır. İki; bu yeni yüzyıl kendine ait üretim, farkındalık ve yenilik odaklıdır. Üç; Ve yine bu yeni yüzyıl, tam anlamıyla demokrasi, temel hak ve hürriyet odaklıdır. Dört; bu yeni yüzyıl küreselleşme ve iletişim odaklıdır. Beş; bu yeni yüzyıl bilgi toplumu, yani bilgi ekonomisi… Tam anlamıyla yeni yüzyıl bilgi odaklıdır.”

“28 ŞUBAT’TA ALEVİ SÜNNİ DİYE FİŞLEDİLER”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, konuşmasının bir bölümünde geçmişte millete yaşatılan sıkıntılara değinerek, darbelere ve 28 Şubat sürecine dikkat çekti. Soylu şöyle konuştu:

“Bu ülkenin bankaları üzerinden bu ülkenin emeğini har vurup harman savuranların ceplerine girmeleri bu ülkenin en büyük travmalarından birisi değil midir? Yine bu ülkenin en büyük travmalarından birisi değimliydi ki, Türkiye’de 28 Şubat’ta insanları inançlarına göre Alevi ve Sünni diye fişleyenler, insanları inançlarına göre bunların eşi namaz kılıyor mu, kılmıyor mu diye evlerine teftiş yapanlar, insanları inançlarına göre; yani üniversiteye girdiklerinde başlarındaki başörtüyü çıkartarak, o başındaki başörtüyü çıkardığında o insanın aslında başını çıplaklaştırmadığını, vücudunu çıplaklaştırdığını, ruhun çıplaklaştırdığını, o insanın onurunun zedelendiğini bilen bir devletle, hizmetle karşı karşıya kalması bu insanların travması değil midir?”

“HİÇ KİMSE DÜŞÜNSEL NEDENLERLE SIKINTI YAŞAMAYACAK”

AR-GE Başkanları Toplantısı’nda bir konuşma yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, geçen 10 yıl içinde Türkiye’nin AK Parti hükümetleriyle birlikte çok şey kazandığını söyleyerek, “2002 öncesi Türkiye ile mukayese bile edilemeyecek bir noktaya geldik” dedi. Milletçe çok büyük bir tarihi birikime sahip olunduğunu kaydeden Bakan Ergün, “Çok kritik bir noktada AK Parti’nin kurulduğunu görmemiz lazım. 20. yüzyılın bittiği ve 21. yüzyılın başladığı bir noktada… Yani 21. yüzyılın inşasını adeta milletimiz bizim üzerimize yüklemiştir. AK Parti 21. yüzyılın Türkiye’sini inşa etme görevini üstlenen bir partidir” şeklinde konuştu.

“Eğer 21. yüzyılın güçlü Türkiye’sini inşa edeceksek, Türkiye’yi demokratikleştirmek, Türkiye’yi güçlendirmek durumundayız” diyen Bakan Ergün, “Bir milletin başına gelebilecek en büyük musibetlerden üçünü sayacak olursak, bunlar; fakirlik, cehalet, ahlaksızlık. Bu üçü bir araya gelirse hele, çöker bu millet. Fakirlik mücadele edilmesi gereken bir şeydir. Mutlaka mücadele edilmeli ve yenilmelidir. Ve Türkiye fakir bir ülke olarak kalamaz. Türkiye’nin mutlaka zenginleşme si lazım. İşte 10 yılda bunun için uğraştık. Türkiye’yi demokratikleştirmek ve Türkiye’yi zenginleştirmek” diye konuştu.

Hak ve özgürlüklerin alanın genişlediğini, daha da genişleyeceğini kaydeden Bakan Ergün, “Şimdi birçok şeyin önü açılmış oldu. Daha da hak ve özgürlüklerin alanı genişleyecek. Hiç kimse bu ülkede ne etnik nedenlerle, ne dini nedenlerle ne de düşünsel nedenlerle sıkıntı yaşamayacak bu ülkede” dedi.

“BİZİM AMACIMIZ ADAMLARI SUSTURMAK DEĞİL, SİLAHLARI SUSTURMAK”

Bakan Nihat Ergün, son günlerde gündemde olan PKK’nın silah bırakması konusuna da üstü kapalı olarak değindi. Kendilerinin amacının silahları susturmak olduğunu ifade eden Ergün, şunları kaydetti:

“Bizim Türkiye’de yapmak istediğimiz şey; eşkıyalık olmasın memlekette, terör olmasın, silah olmasın, kan olmasın. Bizim amacımız adamları susturmak değil, silahları susturmaktır. Silahlar sussun, herkes konuşsun. Ne istiyorsa konuşsun. Herşey serbest. Sövmesin, hakaret etmesin, tehdit etmesin. En aykırı şeyleri söylesin. En aykırı şeyleri talep etsin. Demokrasi de en aykırı şeyler talep edilebilir. Talep yanlış olabilir. Tamam yanlış olduğunu söyleriz dimi? Yani birisi yanlış bir şey söylüyor diye adamı hapse koymanın lüzumu yok ki.

Aykırı bir şey söylüyor diye hapise koymaya gerek yok. Sen de doğrusunu söylersin, düzeltirsin. İkna olmaktan mı korkuyoruz yoksa? Ya adam bizi ikna ederse? O hoşumuza gitmeyen fikir, onu anlatarak, konuşarak bizi ikna eder… İyi ya işte, ikna olmak kötü bir şey değil, iyi bir şey. Bizi ikna ederse bir yanlıştan dönmüş oluruz. Ya biz onu ikna edersek? Bizim fikrimiz güçlüyse, inanıyorsak kendimize, yanlış bir fikri seslendiren adamı niye ikna edemeyelim? Hangisi suç olsun, yanlış fikir mi, yanlış eylem mi? Silah olmasın, çatışma olmasın, şiddet olmasın, terör olmasın, yanlış fikir olsun. Ne olursa olsun önemli değil. İnsandaki kabiliyetler o zaman açığa çıkar. İnsan da çok muhteşem bir kabiliyet var. Herşeyin özü insan. Çok muhteşem.”

“MİLLETİ BİRBİRİNE KAVUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Bakan Nihat Ergün’ün ardından konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Türkiye bir köprü değil bir kavşak noktasında yer alan ülkedir. 3 saatlik uçuşla 50’dan fazla ülkeye ulaşılan başka bir yer yoktur. Türkiye bugün itibariyle Avrupa’nın en büyük 6. ekonomisi konumuna yükselmiştir. 2003-2012 yılları arasında bakanlığımız 137 milyar Türk Liralı, 137 katrilyonluk yatırım gerçekleştirmiştir” diye konuştu.

Bakanlık olarak yatırımda en büyük payı kara yollarına ayırdıklarını söyleyen Bakan Binali Yıldırım, cari fiyatlarla bakanlığın yatırımlarının toplam kamu harcamaları içindeki payının yüzde 17’den yüzde 46’ya çıkarıldığını kaydetti.

Karayollarına yapılan yatırımları anlattığı sırada esprili bir dil kullanan Bakan Yıldırım, “Yol yaparken hız sınırına dikkat etmiyoruz ama araç kullanırken hız sınırına dikkat ediyoruz. Onun için diyoruz ki, yolların kralı yoktur, yolların kuralı vardır” diye konuştu. Bakan Yıldırım ulaşım ile ilgili projeleri anlatırken ise, “Bugünlerde milleti birbirine düşürmeye çalışanlara inat, biz de milleti birbirine kavuşturmak için bunları yapıyoruz” dedi.

Bakan Binali Yıldırım, Bakanlığın hayata geçirdiği ve çalışmaları süren projeleri salondaki dinleyicilere sunum şeklinde anlattı. Marmaray Projesi’nde artık sona gelindiğini ve Marmaray’ın hizmete girmesi için artık gün saydığını söyleyen Yıldırım, Marmaray’ın Asya ile Avrupa’yı birbirine bağladığını belirterek, “Artık ‘Üsküdar’a giderken’ şarkısı da hayal oluyor” şeklinde konuştu.

“BAZI MUHALEFET PARTİLERİ PROJELERİMİZİ BİLE TAKİP ETMEKTEN ACİZ”

Binali Yıldırım, konuşması sırasında ise zaman zaman fıkra anlatarak katılımcıları güldürdü. Daha önce bir seçim bölgesinde başına gelen olayı da anlatan Yıldırım, bir siyasi partinin seçmenlere Ankara-Konya arasında hızlı tren yapılacağı yönünde vaatlerde bulunduğunu söyleyerek, “Görüyorsunuz bazı muhalefet partileri yaptığımız projeleri takip etmekten bile aciz. Bu bir şaka değil. O zaman Ankara-Konya hızlı trenimiz hizmete girmişti zaten” diye konuştu.

Ankara Metrosu ile ilgili devam eden çalışmalara da değinen Yıldırım, yine esprili bir şekilde “İşimiz yetmiyor gibi bir de Ankara metrolarını devraldık” diyerek salondakileri güldürdü.

Bir köyde yaşlı bir teyzenin kendisinden ADSL istediğini, yurt dışındaki torunlarıyla internet üzerinden görüştüğünü esprili bir şekilde anlatan Yıldırım, “Görüyorsunuz vatandaşın talebi isteği bitmiyor sadece şekil değiştiriyor” şeklinde konuştu.