Adana’da Ders Zili Çaldı

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye’nin önündeki en önemli temel tehlikenin, yapılan reformlarla yetinmek olduğunu söyledi.Adana Seyhan Kültür Merkezi’nde, Ak Parti Siyaset Akademisi’nde konuşan AK Parti’nin yeni Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu katılımcılara dünya üzerindeki teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimler hakkındaki izlenimlerini anlattı. Soylu ayrıca, Ak Parti hükümetinin uzun ömürlü hedeflerinden söz etti.

Türkiye gibi ülkeleri bekleyen temel tehlikenin, yapılan reformlarla yetinip, yeni reformların önünü açmayan ve eski reformlar devam ettiği sürece, bunun ülkeyi aynı hızla kalkındıracağını düşünen anlayış olduğu uyarısında bulunan Soylu, buna ekonomi ilminde ‘orta gelir tuzağı’ denildiğini belirtti.

AK Parti’nin, kendi vizyonunu, bu orta gelir tuzağını aşmak için kurduğunu dile getiren Soylu, partisinin bu noktada iktidarının 10. yılında eğitim reformunu gerçekleştirip, Büyükşehir Yasası’nı hazırlayıp, kentsel dönüşümü uygulayarak orta gelir tuzağını aşmak istediğini anlattı.

Türkiye’nin 10 yıl önce dünyanın en çok faiz ödeyen ülke konumuna geldiğini hatırlatan Soylu, “Ak Parti, Türkiye’de siyaset merkezinin güçlendirilmesini sağlayacak önemli adımlar atmıştır. Bunlardan biri olan Siyaset Akademisi, bugüne kadar 48 bin mezun vermiştir. Türkiye’nin her noktasında, diğer siyasi partilerde görüyoruz ki adı Siyaset Akademisi olmayan ama Siyaset Akademisi’ni andıran faaliyetler yapılmaktadır” dedi.

Konuşmasında Soylu, Türkiye’de Merkez Bankası’nın toplam rezervlerinin 117 milyar dolar olduğunu, muhalefet partilerinin bu konuda bir siyasetleri bulunmadığını anlattı. Muhalefet partilerinin iyi yapılan işlerin üzerini bir şal ile örtmeyi denediklerini anlatan Soylu, Türkiye’nin önünün bu şekilde kesilmek istendiğini ifade etti.

Türkiye’nin, siyasetin zayıflatıldığı, itibarsızlaştırıldığı dönemlerde en yüksek faizi ödeyen ülke haline getirildiğini vurgulayan Süleyman Soylu, “Türkiye, o gün dünyanın en yüksek işsizliğiyle karşı karşıya kalan ülke haline gelmektedir. Türkiye’de ne zaman öyle bir durum olursa demokrasi tehlikeye düşmektedir. Oysa Türkiye’de yapılması gereken, siyaset merkezinin güçlendirilmesi, siyasetin güçlü hale getirilmesidir. Siyaset alanını bireyle, toplumla devlet arasındaki hakkaniyet alanına döndürmek zorundayız. Çünkü Türkiye’de bugüne kadar ne gelmişse ve bugün bile karşılaştığımız maliyetlerle karşı karşıya kalmışsa, siyasetin korkutulması, ürkütülmesi, güçsüzleştirilmesi, itibarsızlaştırılması, bölünmesi ve zayıflatılması sebebiyle gelmiştir.” diye konuştu.

“SİLAH LOBİSİNİ, BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ YOK EDECEK”

Dünyada, eskiden tütün ve alkol lobisi bulunduğunu ama bunların yerini artık faiz ve silah lobisinin aldığını açıklayan Soylu, “Suriye’de bir savaş var, yarın arzu ettikleri bir hayata kavuşacaklar, orada silah olmadığı için Blackbaryy, İPad olacak, İPhone olacak, televizyon olacak, bilgisayar olacak, fiber optik kablolar geçecek, internet geçecek, birçok şey olacak. İşte dünyada silah lobisini alt edecek teknolojik lobi, bilişim teknolojisi lobisidir. Bilişim teknolojileri, bugün Türkiye’de neredeyse enerji ithalatı kadar gayri safi hasıla içerisinde yer tutan bir lobidir.” dedi.

Faiz lobisinin karşısında ise enerji lobisinin geldiğini açıklayan AK Partili Soylu, “Çünkü faiz varsa üretim yoktur. Paradan para kazanmak varsa, üretimi mahkûm etmek vardır. Oysa bugün Nabucco’dan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol boru hattına kadar, Beyaz Akım’a kadar, Mavi Akım’a kadar, Güney Akım’a kadar, dünyada Avrupa’nın en çok istediği meselelerden bir tanesi, enerjinin kendisine güvenli bir yolla temin edilmesinin sağlanmasıdır. Yarın çok daha fazla enerjiye ihtiyacımız olan yepyeni bir dönemdeyiz ve o faiz lobisini altüst edecek yeni bir anlayışın kendisidir. Bu yeni dünyanın yeni aklıdır.” ifadelerini kullandı.

Soylu, Türkiye’nin önündeki en büyük fırsatların ise Türklük ve Müslümanlık, stratejik önem, enerji yolları ile genç nüfus olduğunu açıkladı. 145 milyon olan Rusya nüfusunun 2050’de 100 milyona düşeceğini vurgulayan Soylu, “Japonya’da hem nüfus azalacak hem de ortalama yaşı 65’in üzerine çıkacak. Avrupa’da ise 2050 yılında 65 yaşının üzerinde olacak nüfusu yüzde 28.5-yüzde 29. Bu nüfus sürdürülebilir kalkınmayı, büyümeyi, rekabet etmeyi, farkındalık ortaya koymayı sağlayabilen bir nüfus değildir. Ukrayna’nın nüfusu yarı yarıya düşecek. Şimdi Başbakan’ın ortaya koymuş olduğu 3 çocuk, Türkiye’nin 21. yüzyıldaki en stratejik planlarından bir tanesidir. Onun için genç nüfusumuz, hem Avrupa coğrafyasında hem de bulunduğumuz Orta Doğu ve Asya coğrafyasında ciddi bir şekilde Türkiye’nin temel avantajlarından bir tanesidir.” dedi. Soylu, Türkiye’nin dezavantajlarının ise Ermeni sorunu, Kürdistan meselesi, Kıbrıs sorunu ve Şii-Sünni meselesi olduğunu sözlerine ekledi.

PASAPORTUMUZA YÜZLERİNİ BURUŞTURUYORLAR

Yurtdışına çıkıldığında Türklerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Soylu, “Temel amacımız ne? Çok basit bir şey var. Yurtdışına çıktığımızda, ay yıldızlı pasaportu gümrük memuruna uzattığımızda, ben defalarca karşılaştım, yüzünü buruşturan bir memurdan nefret ettim. Yarın bu ay yıldızlı pasaportu gördüğünde, gönlü titreyen ve ayağa kalkan gümrük memurları arzu etmiyor muyuz hepimiz” dedi.