UYUŞTURUCU TEHDİDİNE TOPYEKûN BİR HAREKET ORTAYA KOYMALIYIZ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında terör ve uyuşturucu ile mücadele konusunda daha fazla çaba ortaya konulacağını belirterek, “Bu tehdide topyekun bir hareket ortaya koymalıyız. Terörist nasıl ülkemizin birliğine ve beraberliğine, huzuruna yönelik hamle ortaya koyuyorsa, uyuşturucu nesillerimize yönelik bir terörizm ortaya koyuyor.” dedi.

Soylu, İstanbul Valiliği tarafından Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde organize edilen “Avrupa Yakası 1. Grup Mahalle Muhtarları Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, muhtarlar konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu hassasiyetin, ortak kararla Türkiye’ye verilen önemli bir örnek olduğunu söyledi.

Türkiye’nin büyüyen bir ülke olduğunu ve dün yaşanılanlardan çok daha avantajlı konumda olduğunu ancak birtakım sorumluluklarla karşı karşıya geldiğini aktaran Soylu, “Dünyada teknoloji gelişirken sadece hayrına gelişmiyor. Şeri ile beraber gelişiyor. Suç unsurları değişiyor. Terör unsurları değişiyor. İnsanlarımızın asayişini ve huzurunu engelleyecek, ortadan kaldırabilecek unsurlar değişiyor.” diye konuştu.

Sınırların kalktığının ifade edildiği bir dönemde DEAŞ denilen bir terör örgütünün bütün dünyayı tehdit eder hale geldiğini vurgulayan Soylu, oluşan kaos ortamıyla bir düzensiz göç dalgasının yaşandığını kaydetti.

Bakan Soylu, göç dalgalarının 20. yüzyıldan daha güçlü şekilde 21. yüzyılda oraya çıktığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Özellikle düzensiz göç dalgalarıyla ilgili bizim bulunduğumuz coğrafyada, çok önemli, hem de hepimizi etkileyen süreçler yaşadık. Çok net. Avrupa ‘Türkiye benim doğu sınırımın bekçisi olsun ve beni muhafaza etsin.’ dedi. Ama denizleri ihmal etti. O zannetti ki, hep kara sınırından gelecek. Akdeniz’den, Ege’den batıya adam geçeceğini hissettiği zaman kendisi de tutuştu. Bunu hep beraber gördük. 2015 yılında 850 bin göçmen adalara geçti. Bu geçen sene 160-170 bin seviyelerindeydi. Bu yıl şu ana kadar 28 bin seviyesinde. Bu konuda Türkiye, dünyaya ve Avrupa’ya verdiği sözü tuttu. Ama bir şey daha ifade edeyim. Tehlikeli bir rakam daha var. 700 binin üzerinde sadece Hatay sınırımızdan Türkiye’ye girmek isteyen, bir kısmı girmeden engellenen, bir kısmı da girdikten sonra engellenen düzensiz göçmen var. Burada Suriyeliler, Iraklılar, burada o hattı kullanarak başka yerlere göçmeye çalışanlar var. Bu az bir rakam değil.”

Göç edenlerin büyük şehirlerde kendilerine yeni bir hayat kurmak için yolculuklara çıktığını dile getiren Soylu, yüksek rakamın planlamaların dışında olduğunu anlattı.

İçişleri Bakanı Soylu, “Bunların kim olduğunu bilmiyoruz. Orada hangi tür bir yaşantının içinde olduklarını bilmiyoruz. Günlük hayatta nasıl bir yaşam sürdürdüklerini bilmiyoruz. Bunların ülkemize ne katacaklarını da bilmiyoruz. Ama buna rağmen Türkiye başarılı bir şekilde devletiyle milletiyle belediyeleriyle sivil toplum kuruluşlarıyla muhtarlarıyla bu meseleyi yönetebilmek için çaba sarf ediyor.” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadele konusunda yapılanlara değinen Soylu, asayiş, huzur ve emniyeti ilgilendiren 8 bin 194 güvenlik toplantısı gerçekleştirdiklerini belirtti.

“Günübirlik evlerle ilgili kural getirdik”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör meselesinde herkesin çok dikkatli olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Terör meselesinde, bu günübirlik evlerle ilgili bir kural getirdik. Adam günübirlik eve geliyor. Kim olduğunu biliyoruz. Kimseye de haber vermiyorlar zaten. Şimdi otellerde nasıl kalınırsa, emniyete ve jandarmaya bilgi veriliyorsa, günübirlik evlerde kalanların bilgileri de veriliyor. Günübirlik evler maliye kaydı içerisine de alındı. Adam orada bir para kazanıyor ama kimseye bir vergi ödediği, kayıt sunduğu söz konusu değil. Bu dünya içerisinde, geldiğimiz durum içerisinde bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil, doğru da değil zaten. DEAŞ’lı mıdır, PKK’lı mıdır, DHKP/C’li midir? Uyuşturucu satıcısı mıdır yoksa fuhşa teşvik eden bir anlayışın temsilcisi mi? Bütün bunları rüyamızda görecek halimiz yok. Bütün bunları takip etmekle mükellefiz. Sorumluluğumuz budur. Bu sorumluğunu hep beraber yürütmek durumundayız.”

Uyuşturucu ile mücadele

Bakan Soylu, Türkiye’de uyuşturucu konusunda ilk 15 kritik vilayeti belirlediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu vilayetlere ocak ayının ilk bölümünde nasıl bir strateji uygulayacağımızı, neler yapmamız gerektiğini anlatabilecek bir yapı ortaya koyacağız. Şu an Afganistan’ta geçen seneye göre Afyon üretimi yüzde 85-90 artırıldı. Bu ne demektir? Önümüzdeki yıl Türkiye üzerinde geçecek, Avrupa’ya, başka ülkelere gidecek eroin miktarında yüzde 85-90 artış olacak. Bu da bu yıl yaptığımız mücadelenin iki kat daha fazla yapılması gerektiğinin en önemli ispatı ve delilidir. Bu yıl özellikle sentetik uyuşturuculardan eroine, kokaine kadar arkadaşlarımız, emniyet güçlerimiz büyük bir mücadele ortaya koydu. Bütün rakamlarımız geçen senenin 2-2,5 katı kadar yüksek.

Bu tehdit önümüzde durmaktadır. Bu tehdide topyekun bir hareket ortaya koymalıyız. Terörist nasıl ülkemizin birliğine ve beraberliğine, huzuruna yönelik hamle ortaya koyuyorsa, uyuşturucu nesillerimize yönelik bir terörizm ortaya koyuyor. Bunun herkesten tarafından böyle kabul edilmesini istiyorum. Biz gelenekleri, inancı, değerleri, medeniyeti olan bir milletiz. Karşı karşıya kaldığımız tablolar hiç bize yakışmayan tablolar. Burada birilerinin eline düşmüş, sadece para kazanacaklar, bir taraftan da terörizmi finanse edecekler diye biz buna seyirci kalamayız. Bu mümkün değildir.”

Sorumluluk sahibi olan herkesin uyuşturucu ile mücadeleye katkı sunması gerektiğini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:

“Hepimiz sorumluluk sahibiyiz. Bu işin bakanı, muhtarı yok. Herkes bu mücadelede eşittir. Bir uyuşturucu satıcısı bizim için teröristle aynı değerdedir. Ona hangi muameleyi yapıyorsak, uyuşturucu satıcısına aynı muameleyi yapacağız. Nesillerimizi zehirlemektedir. Bu konuda acımak yok, bütün sorumluluk da bana aittir. Bu konuda en ufak bir acımayı arkadaşlarımız ortaya koymasınlar. Bunu hem kaynağında bitirmek zorundayız hem de sahada bitirmek durumundayız. Kim bu konuda alaka göstermiyorsa ona hesabını sormak bizim görevimizdir. Bu kadar açık söylüyorum. Herkes bu konuda alaka göstermek zorundadır. Bu bizim en temel problemlerimizden biridir.”

“Avrupa üç maymunu oynuyor”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK’nın yılda 1,5 milyar doları uyuşturucudan elde ettiğini anlatarak, Türkiye’nin hedef olduğunu, transit bir ülke olarak kullanılmak istendiğini aktardı.

Uyuşturucu konusunda Avrupa ülkelerini eleştiren Soylu, şunları paylaştı:

“Avrupa burada üç maymunu oynuyor. Kendi kimyasal uyuşturucularını Türkiye’ye gönderiyor. Biz dünyanın en önemli eroin yakalamalarını yapıyoruz, Avrupa’nın üzerindeyiz, en son İran’ın gerisindeydik. Şu anda 18,5 ton eroin yakalaması yaptık. Yıl sonu itibarıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı dahil olmak üzere 20 tona ulaşacağımızı düşünüyoruz. Avrupa, Hollanda, Belçika kimyasal uyuşturucuları oradan üretiyorlar, ülkemize ve ülkemiz üzerinden körfeze gönderiyorlar. Bugüne kadar bizimle samimi bir ortak çalışma ortaya koymadılar. Kendi rakamlarını tutmazlar, Türkiye ne yakalıyor ona bakarlar. Burada kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız.”

Sorumluluk konusunda muhtarlara üzerilerine düşeni yapmaları çağrısında bulunan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Asayişten de güvenlikten de uyuşturucu ile mücadeleden de sorumlusunuz. Evlerde baba ile çocuk arasında, karı ile koca arasında bundan da sorumlusunuz. Yanmayan elektrikten de sorumlusunuz, okula gitmeyen kız çocuklarından da sorumlusunuz. Biz çocuklarımızı okula göndermek ve eğitimle buluşturmak zorundayız.”

Konuşmanın ardından muhtarlarla toplantı, basına kapalı devam etti.