İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bakın, şu anda arkadaşlarımız Şırnak Uludere’de 4 teröristi daha etkisiz hale getirdiler. Yani adım adım Türkiye’yi terörizmden temizlemek için gayret içindeler. Bu mücadele PKK’ya can suyu taşımakla yapılmaz.” dedi.
Soylu, Bursa’nın Mudanya ilçesinde halka hitap ettikten sonra cuma namazını Hal mevkisindeki Tekke-i Cedit Camisi’nde kıldı. Namazın ardından Mudanya Belediyesi tarihi hal çarşısına geçen Soylu, bir kahvehanede vatandaşlarla çay içip, sohbet etti, Mudanya Karadenizliler Kültür ve Dayanışma Derneği’ne ziyarette bulundu.
Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türk milletinin arif olduğunu ve her zaman iyinin, doğrunun yanında yer aldığını belirtti.
Bu sistemi kendilerinin kurmadığını anlatan Soylu, “2009’daki ekonomik krizde böyle güçlü bir iktidar olduğu için etkilenmedi. Ya zayıf bir iktidar olsaydı? Ya parçalı bulutlu bir iktidar olsaydı? Ya 15 Temmuz’da? Söyleyeceğim şu, 7 Haziran’da oluşan tablo kendisini 15 Temmuz tarihine kadar getirseydi, bilmenizi isterim ki bu FETÖ denilen zalim aynı onların söyledikleri gibi, sözde, güya mehdi gibi Türkiye’ye gelecekti. Bu kadar basit. Bunların yapacakları buydu.” diye konuştu.
“Türkiye zayıflık kaldırmaz”
Türkiye’nin zafiyet kaldırmayacağını ifade eden Soylu, “Bunlar zafiyet aramaktadır. Türkiye zafiyet kaldırmaz. Bunlar zayıflık aramaktadır. Türkiye zayıflık kaldırmaz. Çünkü bu coğrafya bir zayıflık coğrafyası değildir. Burada ayaklarınızın üzerinde duracaksanız, birbirinize sıkı sıkı sarılacaksınız. Hafif bir boşluk bıraktığınızda bir zillet oluşturabilecek ve o zilleti bu milletin üzerine mahkum edebilecek, bu boşluğu doldurmaya talip olanlar çoktur. Biz boşluğu elbette bırakmayacağız. Sistemimizle dolduracağız. Güçlü liderimizle beraber de yolumuza devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, belirledikleri hedeflere ulaşmak zorunda olduklarını vurgulayarak, Avrupa medeniyetinin nasıl sınıfta kaldığını gördüklerini kaydetti. Avrupa’nın mağdurlara ve mazlumlara karşı nasıl kelle hesabı yaptığını, nasıl para hesabı yaptığını, nasıl çıkar hesabı yaptığını gördüklerini aktaran Soylu, “Ben aynı zamanda göçten de sorumlu bir bakanım. Yani, yanı başımızdaki ülkelerde Avrupa’ya yakın ülkelerde Suriye’den gelenlere nasıl insanlık dışı davranıldığını en iyi takip eden ve bilenlerden bir tanesiyim. Onun için biz güçlü olmak zorundayız. Ve biz demokrasiyi bu memlekette tam iktidar yapmak zorundayız.” diye konuştu.
“Tam demokrasiyi iktidar yaptığımız zaman hukukun üstünlüğü de yargı bağımsızlığı da yargı tarafsızlığı da bu milletin geleceğine ait hür niyeti de kendisi de tam anlamıyla bulur.” diyen Bakan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizi bir kazaya uğratırlar, 20 yıl geri gideriz, bizi bir kazaya uğratırlar 15 yıl… Çünkü bu sistemi biz kurmadık. Şimdi özellikle hükumet sistemini yeniden kuracağız. Cumhurbaşkanımız başkanlığında bir hükümet ve Cumhurbaşkanlığımızın başkanlığındaki bu hükumetin yürütmeyi sürdüreceği, memleketin işlerini yapacağı, Parlamentonun yasaları, kanunları oluşturacağı ve milletle teması gerçekleştireceği, yargının da milleti aldatmak için değil, birilerini kollamak için değil, birilerine hükumet alanı açmak için değil… Milletin ve ülkenin adaletini tesis etmek için, tarafsız ve bağımsız bir yargının da oluşabileceği bir sistemi hep birlikte yapmalıyız. 15 Temmuz gecesi Allah muhafaza bunların 1960’taki yargıçları olsaydı ne olurdu? Bunların 1980’deki yargıçları, 17 yaşındaki çocuğun yaşını 18’e, 19’a büyütüp idam ettiren yargıçları olsaydı… Ayağımız tökezlediği anda yargı sistemini de allak bullak edecekleri belliydi.”
Fatih Sultan Mehmet’e, Kanuni Sultan Süleyman’a, Mimar Sinan’a bıraktıkları eserler ve miras için minnet borçlu olduklarını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“Biz de iyi bir eser bırakacağımıza inanıyoruz. 200 yıl sonra, 300 yıl sonra bizim gelecek nesillerimiz diyecekler ki ‘Allah bunlardan razı olsun.’ Bu nesil iyi bir nesildi. 15 Temmuz’a teslim olmadı. 17-25 Aralık’a teslim olmadı. 6-7 Ekim’e teslim olmadı. Gezi olaylarına teslim olmadı. 27 Nisan’a teslim olmadı. Ve bunların hepsini demokrasiyle beraber püskürttü, reyi, oyu, sandığı, hukukun üstünlüğünü hakim kıldı.’ Yapacağımız budur. Biz geleceğe iyi bir miras bırakmak zorundayız. Atalarımız bize bu Anadolu coğrafyasını bıraktılar. Onları da buralardan söküp atmak istediler. Ama muvaffak olamadılar. Şimdi Anadolu coğrafyasından dünyaya söyleyecek sözümüz olduğu için güçlü ve kudretli olmalıyız. İnşallah bunları CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu da duyar ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir taraftan PKK ile aynı istikamette koşturmaz. Bir taraftan da FETÖ ile aynı istikamette koşturmaz. Dileğimiz de odur. Cumhuriyet Halk Parti’li kardeşlerimizden de sağduyulu yaklaşım bekliyoruz. Çünkü bu kendi tarihlerinde de izah edilemeyecek bir durum olarak ortaya çıkacaktır.”
Soylu, PKK ile mücadelenin milletin iradesine ve birliğine destek olarak yapıldığına işaret ederek, söyle konuştu:
“Bakın, şu anda arkadaşlarımız Şırnak Uludere’de 4 teröristi daha etkisiz hale getirdiler. Yani adım adım Türkiye’yi terörizmden temizlemek için gayret içindeler. Bu mücadele PKK’ya can suyu taşımakla yapılmaz. Bu mücadele milletin iradesine ve birliğine destek olarak yapılır. Siz siyaset yapabilirsiniz ama PKK ile aynı safta değil ve FETÖ ile aynı safta değil. Bunu milletimiz adına da kendisine bırakılan Cumhuriyet Halk Partisi adına da son derece yanlış buluyoruz ve tekrar değerlendirmesi gerektiğini en azından Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül veren vatandaşlarımızın bu konuda sözünü de doğruyu da tam olarak kestiremeyen Kılıçdaroğlu’ndan farklı bir yol ve yöntem izlemelerini temenni ediyoruz.”
Konuşmasının ardından Soylu’ya, Dernek Başkanı Engin Tokgöz, Mudanya zeytini hediye etti.
İçişleri Bakanı Soylu, MHP İlçe Başkanlığı ile Mudanya Muhtarlar Derneği’ne de ziyarette bulundu.