İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendisine bir annenin, “Allah’ını seversen bunlar kızımı dağa götürmeye çalışıyorlar. Sen devletin adamısın, benim kızımın okul okuması lazım, bunu gerçekleştirmezsen iki elim yakanda olsun.” dediğini belirterek, “Bugün bütün çalışmamızın gayesi ve gayreti odur. O annenin çocuğunu okula götürebilmek ve onu terör örgütünden kurtarabilmektir.” dedi.
Bakan Soylu, kentte düzenlenen “Halk Oylaması Bölge Güvenlik Toplantısı”nın ardından, AK Parti Ordu İl Başkanlığı’nda partililerle bir araya geldi.
“Parlamento devreden çıkıyormuş. Nasıl devreden çıkıyor?” ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
“Ben sizin kardeşinizim. Yaklaşık 1,5 yıla yakın Çalışma Bakanlığı, 5 ila 5,5 aydır da İçişleri Bakanlığı görevini yerine getiriyorum. 15 gündür parlamentoya gidemiyorum, açık ve gidemiyorum. Yetiştiremiyorum. Dün gece Gaziantep’ten döndük, akşam saat 9’dan gece saat 3’e kadar çalıştık. Sabah bindik ve Erzurum’a gittik. Erzurum’dan buraya geldik. Gaziantep’e gittiğimiz gece de sabah 5’e kadar çalıştık. 7’de uçağa bindik ve Gaziantep’e gittik.
Türkiye, eski Türkiye değil. 3 bin dolarlık bir Türkiye değil. Türkiye, 10 bin dolarlık bir Türkiye. Türkiye’nin ekonomisi ve işleri büyüdükçe, bilmenizi isterim ki hem hızlı hem etkin hem de doğru karar alabilme yeteneğine sahip olan bir ihtiyaç var. Bir taraftan bakanlığım, bir taraftan milletvekilliği, ben söylüyorum; beceremiyorum, yetiştiremiyorum. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum. Önümüzde neredeyse bugün, kendi şahsım olarak söylüyorum bin tane mesele var ve takip edip hepsini çözmemiz lazım. Milletin lehine çözmemiz lazım.”
Soylu, ülke yönetimindeki mevcut sistemin Türkiye’yi taşıyamadığını vurguladı.
Sistemin bir taraftan darbe ürettiğini, diğer yandan bürokrasinin içine mahkum ettiğini anlatan Soylu, “Bir taraftan da ifade etmem gerekiyor ki yasamayı, yürütmeyi her şeyi birbirine karışmış, her şeyi herkesi birbirinden sorun haline getirmiş bir sistemin adıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi daha güçlü olacak. Siyasetten anlamayanların sözüdür o, bu işlerin içerisinde bulunmayanların sözüdür veya art niyetlilerin sözüdür o, ‘Meclis zayıflayacak’ diye. Tam tersi Meclis güçlenecek.” değerlendirmesinde bulundu.
“Parlamento çok kuvvetli olacak ama işlerine gelmiyor”
Soylu, yeni sistemde yürütmenin kendi işine bakacağını dile getirdi.
Milletvekillerinin ise halkla temas kuracağını, yasamayı yapacağını bildiren Soylu, “Yürütmeye, ‘Vatandaş bunu istiyor’ diyen kim olacak? Milletvekili. Milletvekili bunu yaptıktan sonra bilmenizi istiyorum ki yürütmenin ortaya koymuş olduğu bütün iradeyi şekillendiren bir anlayışın sahibi olacak.” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, yürütmenin de kendine verilen talimatları yerine getiren, Türkiye’nin eksikliklerini tamamlayan, ülkeyi geleceğe hazırlayan ve sabahtan akşama kadar kendini işine odaklayan bir anlayışın sahibi yapacağını belirtti.
Soylu, şunları söyledi:
“Parlamento güçlü olacaktır, hem de çok kuvvetli olacaktır ama işlerine gelmiyor. Neden? Bu parlamentoyla istedikleri zaman çelik çomak oynadılar bunlar. 20 milletvekilini şuraya transfer ettiler, 25 milletvekilini şuraya transfer ettiler. Yürütmeyi istedikleri gibi elinde neredeyse bir oyuncağa döndürdüler. Bugünleri yaşadık biz. Bunların içerisinden geliyoruz biz.”
“Siyaseti ortadan kaldırıp kendileri ülke ilan etmek istediler”
Siyasetin kalitesini ve neredeyse millet nezdinde itibarını alt üst edebilmek için her şeyin yapılmaya çalışıldığını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletle devlet arasındaki güçlü bir köprü olan siyaseti ortadan kaldırıp kendileri ülke ilan etmek istediler. Bu yeni sistem tam 14 yıldır Türkiye’ye öyle bir sıçrama yaşattı ki biraz önce bahsettim, 3 bin dolardan 10 bin dolara getirdik Türkiye’yi. Fakat şunu söyleyeyim, 3-4 yıldır bizi nelerle meşgul ediyorlar görüyorsunuz değil mi? İşte, geçmiş dönemlerde de aynısını yaptılar. Milleti sabrettirdiler ve en sonunda öyle bir noktaya getirdiler ki siyasetin açığını yakaladıkları anda çelmeyi taktılar. İftiralarla taktılar. Rahmetli Menderes’in idam edildiği gün kasasını açtılar ve içerisine kadın iç çamaşırı koyup bir başbakandan milletin gözüne baka baka sapkın bir adam çıkarmaya çalıştılar. Her türlü iftirayı attılar. Yetmedi, ‘Uçak dolusu altınlarla birlikte başka ülkelere kaçıyorlar’ diye iftiralar attılar. Aynı iftiraları 17-25 Aralık sonrası da attılar. Bunlar hiçbir zaman bu anlayışlarından vazgeçiyor değiller.”
Soylu, inşa edilen köprülere de her zaman karşı çıkıldığını ve “hayır” denildiğini anlattı.
Marmaray’ın yerin ve denizin altından geçtiğini hatırlatan Soylu, “Allah’tan Marmaray’ı görmediler, alttan geçti. Dikkat edin, bunlar hep ama hep ‘hayır’ dediler. Onlar ‘hayır’ dedikçe bu aziz millet ‘evet’ dedi.” açıklamasını yaptı.
“O hainlerle bu ülkenin önünü engellemeye çalıştılar”
Süleyman Soylu, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde havalimanı inşaatının bombalandığını anımsattı.
Bunu yapanların, “O bölgeden İstanbul’a ve Avrupa’ya transfer olmasın, insan gitmesin, ticaret gelişmesin, ekonomi canlanmasın, bunlar bize mahkum olsun.” düşüncesinde olduğuna dikkati çeken Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“O tabloyu çok iyi biliyoruz. Bir annenin benim koluma gelip ‘Allah’ını seversen bunlar kızımı dağa götürmeye çalışıyorlar. Sen devletin adamısın, benim kızımın okul okuması lazım, bunu gerçekleştirmezsen iki elim yakanda olsun.’ Bugün bütün çalışmamızın gayesi ve gayreti odur. O annenin çocuğunu okula götürebilmek ve onu terör örgütünden kurtarabilmektir. Bunlar her şeye ‘hayır’ dediler ve bunların ortaya koyduğu bu anlayışla birlikte o hainlerle bu ülkenin önünü engellemeye çalıştılar.”
“Yeni Türkiye’de millet var”
Soylu, AK Parti’nin Türkiye’yi kutuplaştırdığı yönünde söylemler olduğuna da değindi.
AK Parti’nin girdiği ilk genel seçimde yüzde 34 olan oylarını bugün yüzde 50’nin üstüne çıkardığını anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
“AK Parti 34’ten 50’ye gelirken havada mı bu insanları aldı da kendi yanına koydu? Yok. Köprü yaptı, köprüden herkes geçti. Engellileri kucakladı, onun partisine bakmadı. Hastane yaptı, şehir hastaneleri yaptı. Bu ülkenin bütün fertleri ‘Allah’ımıza çok şükürler olsun, onurlu bir şekilde buradan istifade ediyoruz’ dedi. Öyle değil mi? Türkiye’de siyasetin dışında kalmış olan insanlar vardı, aynen bizim gibi. ‘Gelin bu çatının altında hizmet edin’ dedi. Geldik ve siyaseti kutuplaştırmadı, tam tersi siyasette kendi alanı dışında herkesle bir uzlaşma sağlamaya çalıştı. Peki CHP ne yaptı? Daha hiç iki adım, üç adım ileri atamadı. Çünkü ihtiyacı yok. Çünkü ağababaları tepside onlara iktidar sundular. ‘Sizin oya ihtiyacınız yok, sizin millete ihtiyacınız yok, sizin köylüye ihtiyacınız yok, sizin esnafa ihtiyacınız yok, sizin insanlara ihtiyacınız yok; biz size iktidarı veririz’ dediler. O eski Türkiye’deydi. Yeni Türkiye’de millet var, millet var, millet var.”
“Eski Türkiye” anlayışının devam ettirilmek istendiğini ifade eden Soylu, “Şimdi yapılması gereken çok net ve açık olandır. Nedir? Tek adamlık geliyor. O zaman muhtarın yanına bir muhtar daha koyalım. Belediye başkanının yanına bir belediye başkanı daha koyalım. Yetmedi belediye meclis üyesinin yanına bir belediye meclis üyesi daha koyalım. CHP Genel Başkanının yanına da bir genel başkan daha koyalım, doğru söylüyorsunuz. Dünyadan kopuk bunlar. Dünyanın nereye gittiğini bilmiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Biz hedeflerimize doğru gitmeliyiz”
Bakan Soylu, Türkiye’nin çevresinde yangınlar olduğuna işaret etti.
Avrupa ülkeleri ve ABD’deki bazı gelişmelere değinen Soylu, şunları anlattı:
“Avrupa ne ortak bir anayasa yapabildi ne ortak bir para birimine girebildi ne de ilk başladığı istikameti, büyüme hızını devam ettirebildi; çatladılar. Şu anda kaos içerisindeler. Amerika bir şekilde ‘Şu anda ne yapacağız’ endişesini taşıyor. Şimdi fırsatıdır. 14 yılda birinci sıçramayı yaptık. Şimdi herkes kendi işiyle meşgul olurken biz hedeflerimize doğru gitmeliyiz. Enflasyon yüzde 5’in altına ancak böyle bir iradeyle girer. İşsizlik yüzde 5’in altına ancak böyle bir iradeyle gider. Faiz, yüzde 5’in altına ancak böyle bir iradeyle girer. Biz dünyanın en önemli geçiş güzergahıyız; enerji geçiş güzergahı… Bunu ancak böyle bir iradeyle kuvvetli bir hale getirebiliriz. Modern İpek Yolu’nu ancak böyle bir iradeyle daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Genç insan kaynağımızı Türkiye’de daha etkin bir hale ancak böyle bir iradeyle getirebiliriz. Biz dünyanın en pahalı arazisinde oturmak istiyoruz, oturuyoruz. Gezi olaylarını çıkarmalarının sebebi bu araziyi ucuzlaştırmaktır ve ele geçirmektir. 17-25 Aralık’ın sebebi bu araziyi ucuzlaştırmaktır ve ele geçirmektir. Bu araziyi onlara vermeyeceğiz ve bu arazide ay yıldızlı bayrağımız dalgalanacak.”
“Bu millet büyük millettir”
Soylu, ülkenin yarınlarına ve geleceğine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.
Anayasa değişikliğiyle öngörülen yeni sistemin, devletin ve milletin geleceğinin önüne gelmiş en önemli fırsat olduğunu söyleyen Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte aşarız. Doğru budur. Bunu çok net söylüyorum. Bu millet, bu ülke kendi hedeflerine varabilmek için… Yoksa ürkütürler, korkuturlar, sindirirler ve geri döndürürler. Hepimiz faniyiz. Biz Müslümanız ve teslim olanız ama bu ülkede, bu cihanda, dünyada imtihanda olduğumuzu biliyoruz. Ne için imtihandayız biz? İyilikleri anlatmak, kötülüklerden uzaklaştırmak için. Eğer imtihanda olduğumuzu kabul etmeseydik, Avrupa gibi davranır, beraber mücadele ettiğimiz, aynı kıbleye dönüp namaz kıldığımız, beraber düğünlerde halay çektiğimiz, beraber cenazelerde ağladığımız Suriyeli kardeşlerimize sırtımızı dönerdik. Bu millet büyük millettir.”