İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında, Türkiye’deki yabancı öğrenci, akademisyen ve ailelerinin ikamet izni işlemlerinin üniversitelerce yürütülmesi ile veri paylaşımına ilişkin protokol imzalandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soyluİçişleri Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) arasında, Türkiye’deki yabancı öğrenci, akademisyen ve ailelerinin ikamet izni işlemlerinin üniversitelerce yürütülmesine ilişkin protokol imza töreninde, “Özellikle yabancı uyruklu öğrenciler ile akademisyenler ve ailelerinin ikamet izni işlemlerinde gerekli belgeler üniversiteler aracılığıyla toplanabilecek.” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nda düzenlenen törenle İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında yabancı uyruklu öğrenci ve akademisyenlere ilişkin protokol imzalandı.
Bakan Süleyman Soylu, imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünya ile entegrasyonunu devam ettirdiğini belirterek, Türkiye’nin vizyonuna uyan bir protokolün imzalandığını ifade etti.
Özellikle Türkiye ile bütünleşmek isteyen insanların şartları çerçevesinde vatandaşlık haklarına ilişkin çalışmaların sürdüğünü anlatan Bakan Soylu, yine yurt dışından özellikle Türkiye’ye gelmek isteyenlere yönelik başlatılan Turkuaz kart çalışmasının hükümetin önemli bir başarısı olduğunu kaydetti.
Soylu, ihracatçılara kategorilerine göre, yeşil pasaport verme anlayışının da bu fotoğrafın bir parçası olduğunu vurguladı.
Bakan Soylu, Türkiye’nin 81 ilinde üniversite bulunduğuna, etrafındaki ülkelere yükseköğretim hayatında örnek bir anlayışı ortaya koyduğuna işaret ederek, bu durumun Türkiye’yi üniversite açısından bir cazibe merkezi haline getirdiğini anlattı.
Çevre coğrafyadaki ülkelerle ilişkilerin, sadece ticari değil, kültürel ve eğitim boyutunda da en üst noktaya taşınması gerektiğine dikkati çeken Soylu, “Bütün bunları sağlarken ve gerçekleştirirken de bürokrasiyi azaltmalıyız, en önemli meselelerden biri budur.” dedi.
Bakan Soylu, imzalanan protokolle özellikle yabancı uyruklu öğrenci, akademisyen ve ailelerinin ikamet izni işlemlerinde gerekli belgelerin üniversiteler aracılığıyla toplanabileceğini ifade etti.
Daha önce ikamet izin işlemleri için göç müdürlüklerine başvuru yapılması gerektiğini anımsatan Soylu, bu başvuru merkezlerine göçle ilgili meselesi olan herkesin müracaat ettiğinden büyük bir yoğunluğun yaşandığını aktardı.
Soylu, “Şimdi biz YÖK ile yaptığımız protokol ile üniversiteler, bunları kendileri gerçekleştirecekler ve bize gönderip biz bunların ikamet izinlerini ortaya koyacağız. Böylece üniversiteler, yabancı öğrencilerin daha rahat kabulünü sağlama imkanına sahip olabilecekler hem de bu konudaki bürokratik işlemlerin oluşturduğu zaman engeli kalkacak.” diye konuştu.
Ayrıca veri paylaşımını YÖK ile yapacaklarını bildiren Soylu, “Bu, gerek teknik gerek zaman açısından önemli. Bu bizim işlemlerimizde de bize önemli bir fırsat ve tasarruf sağlayacak. Bu açıdan hem YÖK ile ortaya koyacağımız protokolün İçişleri Bakanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü aynı zamanda YÖK açısından karşılıklı bir fırsata dönüşeceği, aynı zamanda hızlı çabuk, etkin ve verimli bir hizmet anlayışına dönüşeceği açıktır. Hem ülkemizin, hem hükümetimizin politikalarına hem de öncelediğimiz ve odak olarak oluşturduğumuz insana hizmete yönelik çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bilim hayatına iki önemli katkı sağlayacak”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, protokolle bilim hayatına katkı anlamında iki büyük yararın söz konusu olacağını vurgulayarak, birincisinin Türkiye’ye öğrenim için gelen öğrencilerin kayıtlarından sonra oturum için müracaat ettiğini belirtti.
Daha önce bu oturum için müracaat süreçlerinin valiliklerde ve İçişleri Bakanlığına bağlı ilgili birimlerde yürütüldüğünü, bu durumun akademik kitle açısından sürecin uzamasına neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Saraç, “Artık bu protokolle ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrenciler ve doktora sonrası gelen araştırmacı ve akademisyenler, eşleri ve çocukları tüm başvuruları üniversitelerce yürütülecek. Bu çok önemli bir gelişim yükseköğretim için.” diye konuştu.
Protokolün asıl devrim niteliğinde sayabilecek katkısının Türkiye’de doktora eğitimini tamamlayan yabancı uyruklu öğrencilere yönelik olduğunu işaret eden Prof. Dr. Saraç, bu öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra 15 gün içinde ülkeyi terk etme durumunda kaldıklarını ve oturum izinlerinin iptal edildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ama gelişmiş ülkelere baktığımızda, kendi yetiştirdikleri bu doktora öğrencilerinin arasında seçme yapıp ülkelerinin bilim hayatına katkı sağlayacakları kendi ülkelerinde tutmak için teşvik edici unsurlar kullanıyorlar. Bir taraftan gelişmiş ülkeler, bu beyinleri kendi ülkelerinde tutmak isterken, biz, yetiştirdiğimiz kendi kaynaklarımızla en iyi üniversitelerimizde doktoralarını tamamlattığımız bu çocukların hemen ülkemizi terk etmesini temin eden mevzuatımız vardı. Şimdi bu protokolle ülkemizde doktorasını tamamlayanlar ve ülkemizin imkanlarıyla yetişen beyinlerden istifade etme imkanı ortaya çıkacak. Bunlar doktora sonrası ülkemizde, akademide, üniversitelerimizde, araştırma merkezlerinde Türkiye’nin kalkınmasına ve bilim hayatına katkıya devam edebilecekler. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan bu protokol, kalite odaklı uluslararasılaşma süreci için çok önemli bir merhale olarak görüyoruz.”
Protokol ne getiriyor?
İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan protokolle yabancı öğrenci, akademisyen ve bunların ailelerinin ikamet izni işlemlerinde gerekli belgeler, üniversiteler aracılığıyla toplanacak. Bu sayede ülkeye gelen yabancı öğrenci ve akademisyenlerin işlemleri, ikamet izni randevusu olmadan hızlı bir şekilde tamamlanacak.
Veri paylaşımını içeren protokol ile de yabancı öğrencilerin kayıt dondurma, kayıt yenileme, öğrenimi sürdürmeyeceği konusunda ortaya çıkan kanıtlar (başarısızlık, devamsızlık gibi) ve ilişik kesme gibi durumları, ilgili yükseköğretim kurumlarınca valiliklere bildirilecek.
Ayrıca doktora sonrası araştırmacıların ikamet izin başvuruları da YÖK Başkanlığı aracılığıyla yapılabilecek, YÖK’ün görüşleri değerlendirilerek valiliklerce sonuçlandırılacak.