Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatına yönelik çalışmalarla ilgili “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları, Sayın Başbakanımızın yönlendirmeleri sonucunda 64. Hükümet’in bu konudaki kararı şudur; özellikle biz tüm paydaşlarımızla birlikte yani işçi ve işveren sendikalarımız, toplumumuzun diğer kesimleri, özellikle bu konudan etkilenen sessiz çoğunluk ile görüşerek ortak bir mutabakatı sağlayabilecek bir adımı atarak, bu konuda belirleyicilik ortaya koymayı düşünüyoruz.” dedi.
Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kıdem tazminatı meselesinin Türkiye’nin bugünkü meselesi olmadığına, uzun zamandan beri tartışıldığına işaret etti. Ortada problemler olduğunu söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları, Sayın Başbakanımızın yönlendirmeleri sonucunda 64. hükümetin bu konudaki kararı şudur; özellikle biz tüm paydaşlarımızla birlikte yani işçi ve işveren sendikalarımız, toplumumuzun diğer kesimleri, özellikle bu konudan etkilenen sessiz çoğunluk ile görüşerek ortak bir mutabakatı sağlayabilecek bir adımı atarak, bu konuda belirleyicilik ortaya koymayı düşünüyoruz. Bu toplumun çok önemli bir meselesidir. Özellikle her 100 kişiden ancak 14’ü kıdem tazminatını alabilme fırsatına sahip olabilmektedir, 86’sının maalesef böyle bir imkanı söz konusu değildir.”
Türkiye’de kıdem tazminatı konusunun mahkemelere taşındığına işaret eden Soylu, işçi alacaklarıyla mahkemelerin uğraştığını kaydetti. İşverenlerle çalışanlar arasında sorunlar yaşandığını, “tehditleşmelerin” söz konusu olduğunu anlatan Soylu, “bu konuda gerek çalışma hayatının ahengini gerekse insanların yarına güvenle bakabilmesinin temin edilebilmesini ortaya koyabilecek bir süreci hep birlikte gerçekleştirmek” istediklerini dile getirdi.
“Sosyal diyaloğu sonuna kadar zorlayacağız”
Kıdem tazminatı meselesinin sadece hükümetin değil, çalışanların ve işverenlerin de meselesi olduğuna işaret eden Soylu, şöyle konuştu:
“Bunu sağlamak için biz yaklaşık 4 aydır çalışıyoruz ama bizim çalışmalarımız biraz daha içe yönelik çalışmalar. Bu konuda dünya ne yapıyor, son geldiğimiz nokta neresidir, başarılı ve başarısız örnekler neresidir, bütün bunları değerlendiriyoruz ve değerlendirdikten sonra önümüzdeki günler, aylar içerisinde şunu yapacağız; bu hazırlıklarımızı kendi içimizde tamamladıktan ve açımızı biraz daha netleştirdikten sonra yine kamuoyuna çok açık bir şekilde değil, biraz daha kamuoyuna yarı açık şekilde bunu özellikle işçi ve işveren sendikalarımızla, ticaret odalarımızla, borsalarımızla yani hemen hemen toplumumuzun bütün kesimleriyle diyalog penceresi içinde konuşmaya çalışacağız.”
Belirli bir noktaya ulaştıklarında “Biz bir noktaya vardık ve bizim genel noktamız budur” diyeceklerini ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
“Bütün kesimlere bunu söyleyeceğiz ve bu sosyal diyaloğu sonuna kadar bu konuda zorlayacağız, sonuna kadar tüketeceğiz. Eğer bunu sağlayabilirsek çalışanlarımız haklarını alacaklar, bunu sağlayabilirsek insanlarımız kendinden emin olacaklar, yarınlarından emin olacaklar. Bunu sağlayabilirsek özellikle çalışanlarımız fabrikasına gittiği zaman bir sürprizle karşılaşmayacaklar. Bunu sağlayabilirsek kıdem tazminatının yükümlülüklerinden ve birikmesinden kaynaklanan o sorunlardan dolayı işverenler kara kara düşünmeyecekler. Şunu da ifade etmek istiyorum ki yine bunu sağlayabilirsek Türkiye’deki çalışma hayatının verimliliğini, barışını, ahengini ve uyumunu çok daha iyi bir noktaya taşıyacağız.”
“Bunu sağlayabilirlerse belki de herkesin bireysel kıdem tazminatı hesabı olacağını” belirten Soylu, “Bunu izleyecek, çocuklarıyla bunu takip edecek. Ardından bunu nasıl değerlendirebileceğini ortaya koyabilecek. İşverenler de zamanında yükümlülüklerini yerine getirebilecek. Özellikle şunu söyleyeyim, çalışanlarımızın talepleri var. Elbetteki bizim, çalışanlarımızın taleplerini gözardı edebilmemiz mümkün değildir. Bunu açık yüreklilikle ifade etmek gerekir. Yine iş verenlerimizin ortaya koyduğu talepler var. Bunları birbirleriyle uyumlaştıran ama kazanılmış birtakım hakları da bir şekilde yürüteceğimizi düşünerek adımlarımızı atacağımızı ifade etmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.