İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal D ekranlarında Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sorularını yanıtladı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal D canlı yayınında Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sorularını yanıtladı. Altılı masaya tepki gösteren Bakan Soylu, “Millet herkesin ne olduğunu görüyor. Masanın üstüne HDP’yi çıkardılar, altına da Akşener’i de indirdiler.” dedi. Soylu, Kılıçdaroğlu’nun 17-25 kumpası sözleri için de “Kumpas videolarını TBMM’de kürsüden dinletti. Ben 17-25 Aralık’ı yanlış anlamışım, muhatabım da hakkını helal etsin diyeceksiniz. Özür de dilemiyor, benim de başıma 17-25 Aralık kumpası gibi bir kumpas gelebilir diyor.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Bakan Soylu, B sınıfı ehliyet sahiplerinin bundan sonra 125 cc altı motorları motor ehliyeti olmadan kullanabileceğini duyurdu.
İşte Bakan Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
Kampanya renkli gidiyor. Muhalefetin hezeyanları olabilir. Muhalefet hep etki altına gittiğini ifade eder, vatandaş bütün bunları onu düşürerek değerlendirir. Genellikle muhalefet kendisinin seçim esnasında daha az avantajlarda olduğunu, iktidarın elindeki imkanların fazla olduğunu söylemek ister. Herkesin kendi kampanyasını yapabildiği, ifadelerini dile getirebildiği süreç yürüyor. Türkiye’de tam bir demokrasi şöleni var.
İstanbul’da bilboard bulmakta zorlanıyoruz. Büyükşehirin baskısı ile o bilboardlar yer almıyor sonra. Karşımızdakiler iktidar olsa siyaseten adım attırmazlardı. Mitinge giderken metrolar yavaşlar, metrobüsler seferleri azaltılır. Bizlerin oradan daha az istifade etmemizi sağlayan sistemi oluşturmuşlar. İktidarda böyle herhangi bir şey söz konusu değil. Bir taraf kurallı gidiyor bir taraf kuralsız gidiyor. Konuşma yetkisi bizdeydi 4’ünden sonra YSK’ya geçti. Abartanlar oldu. Şunu şöyle yapın demenin ötesine geçilmedi onlara da.
Dün Trabzon’da iki miting vardı. Bir miting orada Trabzon’un başka bir yerinde biri de meydanda. Şimdi dün Devlet bey ben de meydanda yapmak istiyorum dese ne olurdu? Bu işşin bir kuralı var bunu düzenleyen de seçim kurulu. Mümkün olduğunca bunlara uymak gerekir.
AFAD, OY VERMEK İSTEYENİ GÖTÜRÜP GETİRİYOR
Deprem bölgesinde 1500 ün üzerinde konteyner oy kullanma yeri kuruldu. Yıkılmış olan yerlerde çadır kurun dendi seçim kurulunca. Ben çadırı doğru bulmadım, her şey olabilir ve seçimin güvenliğine zarar gelebilir. Arkadaşlarımızla konteyner kuralım dedik. Gelsinler orada oy kullansınlar. Oradaki vatandaşın tahliyesini biz sağladık. Tahliyeleri gerçekleştirdik, o insanların oy kullanma hakkı var. İsteyenin de geri dönme hakkı var. 400 bin insanın geri dönmesini sağladık. Şimdi de seçim döneminde ben gidip gelebilir miyim diyenler var onu da sağlıyoruz. Bunu AFAD üzerinden sağlıyoruz. Kaymakamlık ve valilerimiz bu işte görevliler. Afetzedelere he türlü imkanı sağlıyoruz. Oyunu aldığı bölgede oyunu kullanmasını sağlayabilecek bir etkinliği yapıyoruz. Afet bölgesindeki vatandaşın en yüksek düzeyde oyunu kullanması için zemin hazırlıyoruz.
KCK operasyonlarını hedefinde bu siyasi parti var. Bunlarla seçime girmek büyük bir sorumluluk. Bu sorumluluğu ben Atatürkçüyüm diyen bir siyasi parti alıyor. Bu ülke 1919’da mücadeleye başlamış ve bunlara prim vermemek için başlamış. Bunların asıl sahibi Amerika. Apo’yu Selo’yu özgür bırakacağız diyorlar. Burada bu kampanya yürütülürken Avrupa Amerika başka kampanya yürütüyor.
URAL GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Yeşil Sol Parti’nin miting videosunun ekranlara gelmesinin ardından konuşan Hakan Ural, “Ben bir seçmenim, 55 yaşındayım. Bu topraklarda büyüdük. 40 yılımız. Çok üzülüyoruz. Bu kadar şehidimiz var.” sözlerinin ardından gözyaşlarını tutamadı.
Türkiye ile ilgili doğru olmayan sözleri sarf ediyorlar. Oy ve ötesi diye bir dernek var. Bu derneğe İsveç konsolosluğu dahil olmak üzere milyonlar açık şekilde ortaya koyuluyor. Burada bir ülkenin seçiminin sandık yönetimine dahi veya sandıkların yönetiminde bulunacak vatandaşlarımızın bir dernek tarafından eğitilmesi… Partilerin varlık nedeni ne? Kendi varlık sebeplerini almışlar İsveç üzerinden yürütülen derneklere dayatmışlar. Uluslararası dernekler çalışıyor, dergi ve gazeteleri çalışıyor, PKK çalışıyor, FETÖ çalışıyor. Bütün bunların maliyetini biz çektik. Gelecek nesillerimiz de çekecek. Amerika ve Avrupa’nın girdiği neresi abat olmuş. Millet ittifakının kazanması halinde terör örgütünün söylemleri legalleşmiş olacak. Cumhurbaşkanı olacak kişi yürütmenin başında. Bütün adımları o atacak. Ben hükümetin artık ortağıyım, halk da bunu kabul etti, diyecek. Bundan daha tehlikeli bir şey söz konusu değildir. Karşılıklı sözleşme yapıyorsunuz, halk da size oy veriyorsanız bunları yapma hakkınız var. Kayyumları kaldıracağım diyorlar, PKK terör örgütünü tekrar getireceğim demektir bu. Alenen biz özerklik ilan edeceğiz diyorlar. İlan ettiler de özerkliklerini, Türkiye Cumhuriyeti gereğini yerine getirdi. Yüz yıllık Türkiye Cumhuriyetini değiştireceğim diyor.
MASANIN ÜSTÜNE HDP’Yİ ÇIKARIP AKŞENER’İ ALTINA İNDİRDİLER
Akşener, PKK’nın yanından geçmişsem Allah beni kahretsin diyor. Sen zaten rezil rüsva olmuşsun. Bir insanın siyaset yapabilmesi için itibarı olması lazım. Siz masaya kumar masası, noter masası diyeceksiniz, arkadaşınız siz FETÖ’nün oyuncağı oldunuz diye istifa edecek. Aynı deklarasyona imza attığınız kişiler PKK ile iş birliği içinde. O akşam biz anlaştık deyip, kamunun karşısına çıktıkları fotoğraf. Ne koydular da geri döndün. Beraber çalıştık, kendisini iyi tanırım. 30 yıl evvel bildiğim bir Meral Akşener var, bu konularda tiyatro eğitimi almış, profesyonelleşmiş. İçindekini, ezikliğini bağırarak çağırarak ortadan kaldırmaya çalışıyor. Millet herkesin ne olduğunu görüyor. Masanın üstüne HDP’yi çıkardılar, altına da Akşener’i de indirdiler. Bu millet çocuğunu askere gönderirken rahat gönderiyor. Operasyonlarımız devam ediyor. Terörist sayısı 83’e düştü. Kimisinin kolu yok kiminin bacağı yok. Mağaralarda hayvan gibi yaşıyorlar. İlk kez doğu ve Güneydoğu’da huzur olmuş. Buradan çıkacaksınız Doğu Ekspresi’ne yer yok. Eskiden Diyarbakır, Mardin plakası ile insanlar seyahat etmeye çekinirdi, tedirgin olurdu. Artık hiçbir ayrılık söz konusu değil. 57 havalimanının önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu’da.
BAHÇELİYİ SATMAKLA KALMADI PARTİSİNE ÇÖKMEYE ÇALIŞTI
Türkiye arzu etmediği bir fotoğrafın içine oturtuluyor. Yıllardır koalisyonlardan çektik. Adnan Menderes’in iktidarı 10 yıl sürdü. 60’tan 2002’ye kadar Türkiye istikrarsız bir dönem yaşadı. Erdoğan iktidarına kadar iktidarların süresi 15 ay oldu. Bakan koltuğunun ne olduğunu bile anlayamazsınız. At pazarlığı yaparsınız. 5’te 1’den daha az alacağı oy sayısı (Akşener’e). Çocukken kaydıraktan kayardık, kendisi de öyle kayıyor, partisi de öyle kayıyor aşağı doğru. Millet siz bunlarla nasıl iş tutarsınız diye soruyor. Güvene dayanmayan siyaset tarzı var. Tansu Çiller’i sattı. Niçin sattın Çiller’i. Sonra MHP’ye girip Bahçeli’yi satmışsın, satmaktan ziyade partisine çökmeye çalışmışsın. Sonra parti kurmuşsun, kim kurdurdu partiyi, nasıl kurdun? Erdoğan partiyi kurarken ben senin partinle beraber olacağım deyip, kampa giderken ben bu partide siyaset yapamam demişsiniz. Kılıçdaroğlu ile oturup adayını dayatıp olmayınca da bu masa kumar masası diyorsun. Böyle bir örnek yok. Fırıldak Kubi derlerdi. Koalisyon vaat ediyorum diyorsun Türkiye’ye. Seçimin bitimine kadar ağzımı kapadım diyorsun. Biz nasıl bir tablonun içine Türkiye’yi teslim edeceğiz. Böyle bir tablo İHA üretebilir mi, Karadeniz’den gaz çıkarabilir mi, dünyaya baş kaldırıp Azerbaycan ile Karadağ’ı birleştirir mi? Böyle bir tablo içinde kendi milli muharip uçağını üretebilir mi, TCG Anadolu’sunu üretebilir mi?
Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tablo net ortada (terörle mücadele). 11 bin barınak ve sığınağı tarumar ettik. Terör örgütünün kafasını kestik. Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’den askerimi çekeceğim diyor Kılıçdaroğlu, çekince PKK PYD’ye bırakacaksınız. Gelip sizin ülkenizin içini tırtıklayacaklar.
Şu Ege Akdeniz açılımını yapıyorlardı yaptırmadık. Muğla’da bitirdik, Ege’nin dağlarında bitirdik. Karadeniz’de yapmaya çalıştılar. Eren Bülbül’ümüz nerede şehit oldu? Eren Bülbül’ümüz şehit olduktan sonra Karadeniz’i tertemiz ettik. Aynı zamanda Tendürek dağı tertemiz.
4 YILDA NE YAPTILAR SÖYLESİNLER
Şimdi İBB başkanı Türkiye’nin her yerinde bir şey anlatmaya çalışıyor. Siz ne yaptınız ya. cumhuriyet tarihinin en çok gelir elde eden belediyesi İBB’dir. Büyükşehir belediyeleri vergi gelirlerinden pay alır. Onun için otobüsler yolda kalıyor. Şimdi duvarlardaki güzellikleri söküp orayı reklam alanına döndürüyor. Her şeyi reklam ajansları ile yönetmeye çalışıyor. 4 yılda ne yaptılar söylesinler. Kadir topbaş zamanında 40 dakikada çöp alanına gidip transfer yapılırdı şimdi 6-7 saati buluyor. İstanbul’un trafiği kilitti. Erdoğan trafiği Kuzey’e kaydırdı. Bugüne kadar bize şunu yaptılar da bunları yapamadık demedi Erdoğan.
KILIÇDAROĞLU ÖZÜR DİLEMELİ
Kumpas videolarını TBMM’de kürsüden dinletti. Ben 17-25 Aralık’ı yanlış anlamışım, muhatabım da hakkını helal etsin diyeceksiniz. Özür de dilemiyor, benim de başıma 17-25 Aralık kumpası gibi bir kumpas gelebilir diyor. Tuz kokmuş şu anda.
İlk kez Avrupa’yı, Amerika’yı böyle rezil bir durumda yakaladık. Afganistan’da durmuşsunuz, demokrasi getireceğim deyip kaçarak gitmişsiniz.
Peki HDP kimi destekliyor. HDP Kandil’in dışında başka birini destekleyebilir mi? Adayları belirleyen de Kandil. Kandil, HDP’ye talimat veriyor, sen her yerde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceksin, diyor. Kendisini bir suçla karşı karşıya kalmayayım diye endişesi olmuş. Kayıtlara geçsin diye bunu söylüyor.
B SINIFI EHLİYET SAHİPLERİNE MÜJDE
125 cc altı motorlar var. İki tekerlekli kullanımı arttı. Şehir içi kullanılan motor sayısı arttı. Birçok insan motor ehliyeti almak durumunda mıyım, diyor. Biz bunların kullanımının sahibi bir bakanlığız. Arkadaşlarımız çalıştı; Milli Eğitim Bakanımız ile konuştum. 125 cc altı motorlar B sınıfı ile kullanılabilecek. Sadece bir iki ek ders alacaklar.
Kadına yönelik şiddet konusunda sivil yönetim mekanizması kurduk. Hiç kamu yok burada. KADES uygulaması ile gelen ihbarlara anında müdahale ediyoruz. Kadına şiddetle mücadelede 4. programdayız. Elektronik izleme merkezi kurduk. Hem mağdurda hem şüphelide alet var. Birbirlerine yaklaştığında sinyal veriyor ve harita üzerinden görüntülüyoruz, kadına telefon açılıyor, korumaya alınıyor. Bunu yapmadan önce 30 elektronik kelepçe vardı, şimdi 843 elektronik kelepçe izliyoruz. 2015’te kadın cinayeti sayısı 360 şu anda bu sayı 95.12 milyon kişiye kadına el kalkamaz eğitimi verildi. Aile içi kadına şiddetle mücadelede amirlikler kurduk. Bu ofis başvuruya bakmıyor, vakaları takip ediyor.
ÇİFTLER POLİS MERKEZİNDE GÖRÜŞEBİLİR
Pastane cinayetlerini duymuşsunuzdur. Çiftler pastanelerde görüşüp konuşurken eski defterler açılıyor, gerilim oluyor. İsteyen olursa polis merkezi amirliklerimiz emirlerinde. Gelip burada görüşebilirler. 360 derece bir çaba ortaya koyuyoruz. Bizim barıştırma gibi bir misyonumuz yok. Bizim başka işlerimiz var. Eskiden ben barıştırdım deyip yazılmazdı vaka ama şimdi her şeyi yazıyoruz.