Bakan Soylu: ‘Dünya beşten büyüktür’ sadece lafla söylenmiş bir söz değildir
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Türkiye Yüzyılı, 780 bin kilometrekarenin yüzyılı değildir. ‘Dünya beşten büyüktür’ sadece lafla söylenmiş bir söz değildir.’ dedi.
Beşiktaş’ta vatandaşlarla bir araya gelen Soylu, burada yaptığı konuşmada, Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları, 6-8 Ekim olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, terör olayları, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi olayların yaşandığını ancak Türkiye’nin hiçbir fiskeyle yıkılmadığını söyledi.
Soylu, ayakta durduklarını ifade ederek, “Çünkü Reis’imiz dalgalara gemisini teslim etmedi. Çünkü Reis’imiz, gemisini karaya oturtmadı. Çünkü yalan değil, dolan değil çünkü bu millete inanarak etrafımızdaki coğrafyaya güven vererek söyledi.” ifadelerini kullandı.
Balkanlar’dan bakan ve genel başkan düzeyinde misafirlerin geldiğini, dün akşam da Boşnak Derneğinde program olduğunu dile getiren Soylu, onların “Erdoğan kaybederse biz kaybederiz” dediğini aktardı.
Soylu, Orta Doğu’da da bunun aynısını söylediklerine dikkati çekerek, “Türk devletlerinde de aynısını söylüyorlar. Balkanlarda da aynısını söylüyorlar. Yıllarca sömürdükleri Afrika sokakları bugün Türklerle tanışıyor. Onlar da bunu söylüyorlar. Buradan size söylemek istiyorum. Türkiye Yüzyılı, 780 bin kilometrekarenin yüzyılı değildir. ‘Dünya beşten büyüktür’ sadece lafla söylenmiş bir söz değildir. Hep beraber yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. İlk kez bu fırsatı yakaladık. İlk kez hep beraber bu fırsatı yakaladık.” diye konuştu.
“Kandil’in elebaşları kimi destekliyor?”
Türkiye’nin büyümeyi ve aynı zamanda siyasi istikrarını da yakaladığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
“Size bir şey sormak istiyorum. HDP’nin resmi bir adayı var mı? Var mı, yok mu? Peki kimi destekliyor? Peki Kandil kimi destekliyor? Murat Karayılan kimi destekliyor? Kandil’in elebaşları kimi destekliyor? Hepsi bay bay Kemal’i destekliyor değil mi? Hepsi destekliyor mu? Hepsi destekliyorlar. Peki ne istiyorlar da destekliyorlar? Bunlar 40 yıldır Türkiye’de kan döktüler, insanların gözyaşını döktürdüler. Bedava mı destekliyorlar? Kara kaşımız kara gözümüz için mi destekliyorlar? Niçin destekliyorlar? Desteklemelerinin bir tek sebebi var. Hesapları var, hesaplarını görmek için. Hesapları var, hesaplarını görebilmek için. Hakkari’nin altındaki Hakurk, Hatay’ın altındaki Afrin var ya, orada 1300 kilometrelik bir bant var. O bantta bir terör devleti kurmak istiyorlar. Biz nasıl kurdurmadık? Zeytin Dalı Operasyonu ile. Biz nasıl kurdurmadık? Pençe Kilit operasyonlarıyla. Biz nasıl kurdurmadık? Barış Pınarı operasyonlarıyla, Barış Kalkanı operasyonlarıyla.”
Afrin’den İdlib’e, Cerablus’tan Azez’e ve Mare’ye, El Bab ve Tel Abyad’a kadar alanda güvenli bölge oluşturduklarına değinen Soylu, “Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi diyor ki. Meclis’te yaptı bunu. ‘Siz buraya Mehmetçik’i gönderemezsiniz.’ Ben oraya Mehmetçik’i gönderemeyeyim de Hatay’a her gün bomba mı gelsin? Antep’e her gün bomba mı gelsin? Kilis’e her gün bomba mı gelsin? Ceylanpınar’a her gün bomba mı gelsin? Akçakale’ye her gün bomba mı gelsin?” değerlendirmesini yaptı.
Tarihin en büyük gelirini bugünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aldığını söyleyen Soylu, 4 yıldır İstanbul’da ne yapıldığını sordu.
Bakan Soylu, 4 yıldır hiçbir şey yapmadığını ifade ederek, “Özür diliyorum, bir şey yaptılar. Beni bağışlayın. Kimsenin hakkını yiyemem. İstanbul’a heykel yapıyorlar zaten onların işleri heykel de. Başka bir şey. İstanbulluya spor yaptırdılar, sabah sporu. Nasıl yaptırdılar? Otobüsleri ittirdiler, metrobüsleri. Doğru mu? İstanbul’a başka bir şey, yanan otobüslerden sonra millet yürümek zorunda kaldı. Yetmedi bir de Tayyip Erdoğan’ın yaptığı metrolara inen o merdivenlerin elektriklerini veremediler ya. Neden? Aklın oynaşta olursa öyle olur.” dedi.
“İstanbul’un 10 gün planını yapmazsanız 2 yıl elinizde kalır”
Elazığ’daki depremden sonra 1,5 ay burada kaldığına değinen Soylu, şunları kaydetti:
“Dediler ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı geldi. Bay bay Kemal’in arkadaşı. Onlar arkadaş da değiller ya. Bulsalar birbirlerinin gözünü oyacaklar. Ya dedim ki ‘Şunu çağırın da belki bir şeye ihtiyacımız olur, söyleyiveririz.’ Aradık, taradık, bulamadık. Adam Erzurum’da kayaktan çıktı ertesi sabah. İstanbul büyük bir şehirdir. İstanbul’u bir gün kaybederseniz 360 gün toparlayamazsınız. İstanbul’un 10 gün planını yapmazsanız 2 yıl elinizde kalır, toparlayamazsınız. Ne olur? Karda insanlar kilometrelerce yürümeye başlarlar. Bunları yanlış mı söylüyorum?”