İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TV100 ekranlarında gazetecilerin sorularını yanıtladı
tv100’de yayınlanan ‘Memleket’ özel programına konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı sonrası “Akşener önceden masanın üstündeydi. Şimdi HDP masanın üstüne çıktı, Akşener masanın altına girdi. Nasıl izah edecek bunu? O yüzden seçimi örtük bir kampanyayla götürmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tv100’de yayınlanan ‘Memleket’ özel programında Talat Atilla ve Tamer Korkmaz’ın sorularını yanıtladı.
Bakan Süleyman Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
“MANDA VE HİMAYE İLE MÜCADELE SÜRÜYOR”
– (Mevcut seçmen şu anda iktidar partisine oy vermek için hangi gerekçeyle kendini sandığa götürsün?) 1919 yılında Sivas Kongresi’nde bir kısım ‘kurtuluş mücadelesini kazanmamız için güçlü bir devleti arkamıza almamız lazım’ diyor. Gazi Mustafa Kemal bunun doğru olmayacağını söyleyip ‘Manda ve himaye kabul edilemez, milletin azmi ve kararı milleti kurtaracaktır’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi gibi duran bir söz. 104 yıl önce bunu söylemiş. 104 yıldır Türkiye’de mandaya, himayeye, vesayete yönelik bir mücadele sürüyor. Manda ve himayeciler hep olmuş. 1960 darbesini yapanlar manda ve himaye taraftarı olmuşlar. 1960 darbesini ABD ile beraber yapmışlar, bu hat Türkiye’de hep devam ediyor. 1971 muhtırası da, 1980 darbesi de böyledir. ‘Bizim çocuklar bu işi başardı’ sözü ABD Başkanı’nın sözüdür. 28 Şubat, 27 Nisan e-Muhtırası’da böyledir. Bu işleri hazırlayanların hiçbiri ABD’den izinsiz tuvalete gidemezler.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tv100’de yayınlanan ‘Memleket’ özel programında Talat Atilla ve Tamer Korkmaz’ın sorularını yanıtladı.
Bakan Süleyman Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
“MANDA VE HİMAYE İLE MÜCADELE SÜRÜYOR”
– (Mevcut seçmen şu anda iktidar partisine oy vermek için hangi gerekçeyle kendini sandığa götürsün?) 1919 yılında Sivas Kongresi’nde bir kısım ‘kurtuluş mücadelesini kazanmamız için güçlü bir devleti arkamıza almamız lazım’ diyor. Gazi Mustafa Kemal bunun doğru olmayacağını söyleyip ‘Manda ve himaye kabul edilemez, milletin azmi ve kararı milleti kurtaracaktır’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi gibi duran bir söz. 104 yıl önce bunu söylemiş. 104 yıldır Türkiye’de mandaya, himayeye, vesayete yönelik bir mücadele sürüyor. Manda ve himayeciler hep olmuş. 1960 darbesini yapanlar manda ve himaye taraftarı olmuşlar. 1960 darbesini ABD ile beraber yapmışlar, bu hat Türkiye’de hep devam ediyor. 1971 muhtırası da, 1980 darbesi de böyledir. ‘Bizim çocuklar bu işi başardı’ sözü ABD Başkanı’nın sözüdür. 28 Şubat, 27 Nisan e-Muhtırası’da böyledir. Bu işleri hazırlayanların hiçbiri ABD’den izinsiz tuvalete gidemezler.
“CHP MANDA VE HİMAYENİN TARAFTARI OLDU”
– Türkiye 1919’dan beri manda ve himayeciler ile bunun karşıtları olan tam bağımsızlıkçıların mücadelesini veriyor. Maalesef çağ öyle bir döndü ki bugün CHP manda ve himaye taraftarı oldu, 1919 Sivas ruhunun karşısına geçti. Atatürk Havalimanı’nın ABD’ye verilmesini söyleyebilecek kadar zincirler boşalmış şekilde gidiyor. AK Parti’de kendi getirdiği çizginin devamında kalkınma, büyüme yapan, Türkiye’nin tıkanan demokrasi kanallarını açan bir durumda. Türkiye’nin tıkanan demokrasi kanallarını Menderes, Özal açtı.
“İSTANBUL HAVALİMANI KÜRESEL BİR HAMLE”
– İstanbul Havalimanı yaparak küresel hamle yapıyorsun. Rahmetli Menderes, 1958’de Türkiye’de bir nükleer santral yapma kararı aldı. Boğaz Köprüsü kararını da o zaman verdi.
“TÜRKİYE TERCİHİNİ HİÇBİR ZAMAN EMPERYALİZMDEN YANA YAPMADI”
– İstanbul Havalimanı küresel ölçekli bir adımdır. Ekim 1919’da ABD’nin teklifi var. ‘Ben gelip size destek olayım’ dediler. Biz ne yaptık, Pakistan’daki Müslümanlardan destek istedik. Onların gönderdiği parayla silah aldık, kalan parayla İş Bankası’nı kurduk. Türkiye tercihini hiçbir zaman emparyalizmden yana yapmadı. Kim bu ülkeyi bir adım ileri götürmek istiyorsa emperyalizm buna karşı çıkmıştır.
– Dünyada en önemli şey istikrardır. Türkiye, büyümede, güvenlikte, istihdamda, siyasal anlamda istikrar sağladı. Dönem dönem küresel süreçlerden etkilenme oldu. 168 milyar dolardır Türkiye’nin pandemiden önceki ihracatı. Pandemiden sonraki ihracatı 2022 yılı sonu itibariyle 254 milyar dolar, demek ki Avrupa, Türkiye’den bu üretimin bir bölümünü karşıladı.
“TÜRKİYE 15 TEMMUZ’DAN SONRA ASİMETRİK HAMLELER YAPTI”
– Türkiye 15 Temmuz’dan sonra asimetrik hamleler yaptı. Hükümet sistemini değiştirdi, kendini istikrar bandına atabilecek hükümet sistemine geçti. Togg arabasını üretmek Türkiye’de sanayi devrimidir. Bunlar basit işler değildir. Eskiden adamı idam etmişler, eşlerine iftira etmişler, çocuklarını sokağa çıkamayacak hale getirmişler. Bunlar uluslararası istihbarat örgütlerini operasyonlarıdır. Bunlara CHP’li yöneticilerin kafası basmaz.
– Biz en son 6 Şubat depremiyle karşı karşıya kaldık, yerkürenin, dünyanın en büyük depremi. Antakya ve Defne’nin 3’te 2’si yok.
“NİTELİKLİ İŞLERE ADAM ALACAKSINIZ, MÜLAKAT YAPMAK ZORUNDASINIZ”
– (‘Mülakatın kaldırılması’ vaadi) Nitelikli işlere adam alacaksınız, mülakat yapmak zorundasınız. ASELSAN’a ne yapacaksınız? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda bazı nitelikli işler var ne yapacaksınız? Hakkaniyeti ve adaleti zedelemeyecek biçimde bunu yapabilirsiniz. Benim dönemimde İçişleri Bakanlığı’nda kadın personel sayısı yüzde 300 yükseldi. 33 kadın kaymakam vardı, 135-136 kaymakama çıktı. Jandarmada kadın astsubat sayısı yüzde 300 yükseldi.
“BU BİLE BAŞLI BAŞINA BİR DEVRİMDİR”
– Bu ülkede başörtülüler 3. sınıf muamelesi görüyordu, Türkiye bu meseleyi çözdü. İnsanlar ‘Ben Kürt’üm’ demekten kaçınırdı, şimdi böyle bir şey var mı? Bu bile başlı başına bir devrimdir. Bu ülkede aleviler ‘ben aleviyim’ diyemiyordu.
“KIZILAY’I TAŞLAMANIN ANLAMI YOK”
– Ben Kızılay çocuğuyum. Benim babam hem siyasetle uğraşırdı hem de Kızılay’cıydı. Ben Kızılay’ın ofislerinde büyüdüm. Hep insanlara yardım ederlerdi. 19 yaşında Kızılay’ın kongre delegesiydim. Eksik olur mu, olur. Burayı taşlamanın bir anlamı yok. Kurumun kendi içinde bir işleyişi vardır. Bir STK kendi içinde bu değerlendirmeleri yapar. Kızılay bizim beslenme grubumuzdur. Günde 4 milyon insana yemeyi koordine ediyor. Türkiye’de 4-5 tane çadır yapan firma var. İhale açtık, bizim son ihalemezi Kızılay aldı. Kızılay aynı zamanda bizim çadır teminimizi yapan bir firma. Kızılay’ı yıpratmakla ne kazanacağız?
“SİYASAL HARİTA 2010’DA DEĞİŞTİ”
– Türkiye’nin siyasal haritası 2010 yılında değişmiştir. Türkiye’nin siyasal haritası yüzde 52’ye yüzde 48’dir. 52’ye 48’lik olan blokta hiçbir değişiklik yok. Türkiye’nin siyasal haritası oturmuştur ve bu harita devam eder. Çok kritik bir mesele olmazsa değişmez. HDP açık açık Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini söyledi. Kılıçdaroğlu paylaşımlarında PKK yazmaktan ne için vazgeçtiğini ifade ediyor. Bu sistemde her seçim kritiktir, en ufak hata yaparsan 52, 48 olur 48 de 52 olur.
– 28 Şubat ‘postmodern darbe’ denildiği zaman postmodern darbe mi olur dendi? Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbesi yapıldıktan sonra ‘böyle bir terör örgütü yok, varsa ben gidip üye olayım’ dediğini hatırlar mısınız?
“BATI’NIN HAKİMİYET KULELERİ YIKILDI”
– Batı’nın bu topraklar üzerindeki hakimiyet kuleleri yıkıldı. Şimdi Türkiye kendi yerli ve milli kulelerini kurdu. Bize LGBT’yi zerk etmeye çalışıyorlar. Bütün belediyelerine bu talimatları veriyorlar. Yarın bütün iktidara bu talimatları verecekler Allah korusun. Bu LGBT dili Amerikan dilidir, Avrupa’da bunu yumuşak güç olarak kullanır. Türkiye’de politikaya da CHP yansıtıyor, biraz da İYİ Parti yansıtıyor.
“APO VE SELO SERBEST KALSIN İSTİYORLAR”
– Kılıçdaroğlu’nun söylediği çok açık. Mecliste tezkereye evet demedi. Bu ne demektir? Orada terör devletinin kurulması demektir. Bunların en büyük derdi Demirtaş’ın serbest bırakılması, Apo’yla ilgili adımların atılması. Apo ve Selo’nun serbest bırakılmasını istiyorlar. Bunu HDP üzerinden söylettiriyorlar. Kandil kampanya kapıyor. CHP’den bir kişi ‘ne yapıyorsunuz?’ demiyorlar. 2019 seçiminde Kandil, İstanbul seçimi için de kampanya yaptı.
“İBB SORUŞTURMASI SAVCILIKTA”
– Yüzlerce sayfa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Şu an İBB’de 432 PKK/KCK’lı var. FETÖ/PDY’den 875 kişi var. Bunlar KHK ile atılmışlar. Dosya şu anda savcılıkta bütün hukuki işlemler devam ediyor
“ULUSLARARASI BİR OYUN KURULMUŞ”
– Bunlar 1919’un Sivas’ına karşı bir hamle ortaya koyuyorlar. Bir takım kazanımları vardı, AK Parti döneminde kaybettiler. CHP’nin yanına Soros’un kurdurduğu partileri alarak bir cephe oluşturdular. Bu cephenin içine FETÖ’yü koydular. Bunun yanına PKK/PYD’yi koydular. Bunları ‘ben iktidara monte edeceğim’ diyorlar. Burada uluslararası bir oyun kurulmuş, 15 Temmuz’da yapamadıkları darbeyi siyasi bir darbeyle devam ettirmek istiyorlar.
“TÜRKİYE’DE 86 TERÖRİST KALDI”
– Bu ittifak Türkiye’nin değerlerine karşı konuşlanmış bir ittifaktır. Türkiye’de şu anda 86 terörist kaldı, ne özerklikten bahsediyoruz? Kılıçdaroğlu tüm bu meselenin Türkiye’deki temsilcisi olma sıfatıyla bunları yürütüyor.
– İlk kez Avrupa’da bir ülke kendi özel raporunda ‘PKK, PYD’nin bir koludur’ diyor ama Amerika ‘Onun onla alakası yok’ diyor, oysa onun da başı Apo, diğerinin başı da Apo.
“MERAL AKŞENER MASANIN ALTINA İNDİ”
– Meral Akşener’in masanın üstündeydi, şimdi altında duruyor, HDP masanın üstüne çıktı. Bunu seçmene nasıl izah edecekler? Seçimi örtük bir kampanyayla götürmeye çalışıyorlar.
HÜDA PAR’IN CUMHUR İTTİFAKI’NI DESTEKLEMESİ
– Cumhur İttifakı’nın ilk 4 maddeyle, anayasayla, cumhuriyetimizle bir derdi yok. 7 yıldır bakanlık yapıyorum, terörle ilgili iğne ucu kadar bir şey görüp basmadığımızı görev var mı? Benim döneminde Hizbullah ile ilgili bir tek somut bir süreç görmedim. HÜDA PAR’ın terör örgütüyle ilişkisini belirtebilecek bir yapılanma tespit etmedim. HÜDA PAR’ın bir terör eylemini gördünüz mü?
“SELO’NUN, MURAT KARAYILAN’IN DİLİYLE KONUŞMAK MANSUR YAVAŞ’A YAKIŞIR MI?”
– Selo’nun, Murat Karayılan’ın diliyle konuşmak Mansur Yavaş’a yakışır mı? HDP’yi meşrutiyet çizgisine sokan terör örgütüyle aynı kefededir. Mansur Yavaş gibi adamlar pespaye tiplerdir. Ona kukla gibi bir görev vermişler, Türkiye’nin milliyetçi kanadını da sen savun diye…
– FETÖ’den ihraç edilenleri yeniden meclise sokamaya çalışmak milli güvenlik sorunudur. Türkiye’nin 40 yıldır tecrübe ettiği bir mesele bu, tekrar önümüze gelmesi sürpriz değil.
– Hak edene hak ettiğini söyleriz. Devlet meselesinde kimseye karşı eğilmem, bükülmem. Bu devleti üç kuruş para alacak diye satan adamlara nazik davranmam.
“ŞAHAN GÖKBAKAR BİR KERE NAMUSLU BİR ADAMSA KAÇAK YAPTIĞI YERİ ORTADAN KALDIRSIN”
– (Şahan Gökbakar’ın sözleri) Şahan Gökbakar bir kere namuslu bir adamsa kaçak yaptığı yeri ortadan kaldırsın. Ne dediğinin bir önemi yok. O sözü ben söylemedim, Biden söylüyor. Darbelerle yapamadık, seçimle yapacağız diyor. Ben de milletimi uyarıyorum. Bu benim söylediğim bir söz değil, Biden’ın söylediği bir söz. Bunu milletimiz duysun diyorum.
– Bu akşam arkadaşlarıma söyledim. Emniyetteki alımda kadınlara yönelik 500 kapasite daha istedik.