Yaşamıyla, verdiği mücadeleyle devrinin hakim güçlerinin, mağrurlarının, “tek dişi kalmış canavar”larının sömürgeci hesaplarını altüst eden; mazlumların, mağdurların ve bir büyük milletin umudu olan, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 84. yıl dönümünün idraki içindeyiz.
Onun mücadelesi; sadece Aziz Milletimiz için değil, küresel sömürü düzeninin esiri olmuş bütün milletler için de özgürlük yolculuğunun başlangıcı olmuştur. Liderliğinde verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nın ilhamı, bugün de dünyadaki “mazlum milletlerin kalbinin Türkiye ile atması”na vesile olmuştur.
Açıktır ki dünya, Gazi’nin vefatıyla bir dünya lideri kaybetmiştir. Ama milleti ve insanlık için çizdiği istikamet, yine aynı milletten çıkan yeni bir dünya lideri tarafından, tüm emperyalist dünyaya karşı kararlılıkla takip edilmektedir.
Türkiye bugün, merhametsizliğin ve gücün hakim kılınmak istendiği bir dünyada, istiklâl mücadelemizin benzeri, kutlu bir mücadele vermekte; Ortadoğu’dan Afrika’ya insanların onurlu yaşama hakkını savunmakta ve güzel Cumhuriyetimizin kuruluşunda koyulan muasır medeniyet hedefine ulaşmak için çalışmaktadır.
Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkıp Cumhuriyet’i kurduğunda, Türkiye, dünyanın merakla izlediği bir ülkeydi. Bugün ise 21. yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğu gelişme, dünya dengeleri üzerindeki etkisi ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Cumhuriyet’in ikinci asrı için ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla ülkemiz, insanlığın tekrar ilgi ve umutla takip ettiği bir ülke konumuna gelmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle güzel Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük komutan ve büyük lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve şükranla yâd ediyor, Aziz Milletimize ve tüm insanlığa başsağlığı diliyoruz.