AK Parti’yi sadece bir siyasi parti olarak düşünenlerin yanıldığını kaydeden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Bu büyük medeniyet yürüyüşünün adıdır AK Parti. Bu milletin nefesidir, sesidir ve bu milletin kendisidir” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti il danışma meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, geçmişte sıkıntılar yaşayan Türkiye’nin her ayağa kalkmaya çalıştığında engellendiğini söyledi.
Ülkeyi 350 yıldır gerileme döneminden çıkarmamak için bazı kesimlerin ellerinden geleni yaptığını anlatan Soylu, “10 Ağustos, sadece bir cumhurbaşkanı seçimi değil. Eğer biz 10 Ağustos’u sadece bir cumhurbaşkanı seçimi olarak düşünüyorsak, 10 Ağustos’ta sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin halk oyu ile seçilen bir adayın Çankaya’ya çıkacağını düşünüyorsak yanılıyoruz. Biz, Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz sadece. Biz 1071’de Anadolu’yu kucaklayan Alparslan’ı, Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, Kanunu Sultan Süleyman’ı, Fatih Sultan Mehmet Han’ı, Abdülmecit’i, rahmetli Menderes’i, Özal’ı, Erbakan’ı cumhurbaşkanı seçeceğiz” diye konuştu.
Büyük hedeflerinin, iradelerinin olduğunu ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
“Bugün karşı karşıya kaldığımız büyük meseleler, 30 Mart dahil 17 Aralık, 25 Aralık, Gezi olayları bu coğrafyanın ayakları üzerinde durmaması için ortaya konan o büyük entrikalar, planlar, oyunlar, sadece 21. yüzyılda karşı karşıya kaldığımız mesele değildir. Onlar, bizim 350 yıllık gerileme döneminden çıkmamamızı istiyorlar. Bu aziz millet de büyümek, gelişmek ve öncü Türkiye’ye doğru adım adım gidiyor. Recep Tayyip Erdoğan sadece kendisine oy verenlerin cumhurbaşkanı olmayacak. Bu ülkede Tayyip Erdoğan, Alevilerin, Kürtlerin, Türklerin, Boşnakların, Azerilerin de cumhurbaşkanı olacak. Bu güzel memlekette herkesin, bir taraftan işçilerin, çiftçilerin, memurların, hanımların, gençlerin, emeklilerin 77 milyon her ferdin, bu dünyada hak, adalet bekleyen, sesini çıkaramayan ve dünyanın bir tarafından ‘acaba bir hak, adalet sesi çıkacak mı?’ diye bekleyen mazlumların, mağdurların cumhurbaşkanı, herkesin cumhurbaşkanı olacak.”
Soylu, bir dönemin kapatıldığını, bazı kesimlerin ülkeyi eski Türkiye’ye mahkum etmek istediğini aktardı.
Türkiye’de sokakların karıştırılmaya çalışıldığını, ülkenin Irak gibi bir mezhep kavgasına sokulmak istendiğini, kadınlarına tecavüz edilen, çocukları katledilen Suriye’ye çevrilmek istendiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Hiç aldırmadılar, ahlakları yok, medeniyete saygıları yok. 17 Aralık, 25 Aralık, Gezi olayları onun için, bildiğiniz bilmediğiniz darbelerin, darbe girişimleri onun içindi. İftiralar, şantajlar, kasetler onun içindi. Biz de diyoruz ki; ‘bu Ekmel bey nereden çıktı da cumhurbaşkanı adayı oldu’. Acaba Kılıçdaroğlu’nun, Bahçeli’nin aklına mı geldi? Meğer dayanamadılar, dayanamadılar en sonunda nereden üretildiği ortaya çıktı. Dün beddualarıyla yine Pensilvanya sahne aldı ve Ekmel beyi destekleyin diye bir tablo ortaya koydu. Ey paralelciler Adana’dan size sesleniyorum; 30 Mart’ta bu millet size bir ders verdi akıllanmadınız, 10 Ağustos’ta bir büyük ders daha verecek bu millet size.”
Soylu, 21. yüzyıl ve geleceğin çok güzel tablolarla şekilleneceğini, Türk bayrağını her yerde salladıklarını ve sallamaya da devam edeceklerini dile getirdi.
Paralel yapıyla mücadele
10 Ağustos’un kendilerini büyük hedeflerine ulaştıracağını belirten Soylu, bu tarihin kendilerini 2023, 2053, 2071’e ve Başbakan Erdoğan’ın ortaya koyduğu bütün hedeflere ulaştıracağını bildirdi.
AK Parti’yi sadece bir siyasi parti olarak düşünenlerin yanıldığını kaydeden Soylu, şöyle konuştu:
“Bu büyük medeniyet yürüyüşünün adıdır AK Parti. Bu milletin nefesidir, sesidir ve bu milletin kendisidir. Çok çalışmalı, gayret göstermeli, mücadele etmeliyiz. Kimse yanlış anlamasın, iki meseleden kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Bunlardan bir tanesi çözüm sürecidir. Biz bu ülkede her ortaya konulmaya çalışılan nefretleşmenin, bu ülkenin ekonomisine, siyasetine, birlik ve beraberliğine kast edilmiş bir tuzak olduğunu bilen bir anlayışın sahipleriyiz. Onun için çözüm sürecinde, ‘artık analar ağlamayacak, artık evlatlar askere giderken ölecek miyim ölmeyecek miyim?’ diye bir düşüncede olmayacak bizim çocuklarımız.”
Vazgeçmeyecekleri diğer meselenin ise “paralelle mücadele” olduğunu vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir sürü hikaye okuyorlar. Ne çabuk unuttunuz şantajlarınızı, kasetlerinizi, yargıya talimat verdiğiniz günleri, Adana’da, Mersin’de, Türkmenlere giden yardımı başka bir şeymiş gibi bu millete algı operasyonuyla yedirmeye çalıştığınız günleri? Bu milletin hafızasıyla dalga geçiyorsunuz. Bu milletin onuruyla, itibarıyla oynamaya çalışıyorsunuz. Buna bu millet müsaade etmedi, etmeyecek. Dün ‘gladyo’ neyse, dün ‘kontrgerilla’ neyse bugün paralel yapı aynısıdır, başka bir şey değildir. Bu ülkede bu ülkenin Başbakanı’nı dinleyeceksiniz, bu ülkenin istihbaratını bir şekilde manipüle etmeye çalışacaksınız, bu ülkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nı dinleyeceksiniz, ondan sonra oturup Türkiye’de siyasetçiler üzerinden kumpas kurmaya, Türkiye’nin yarınını şekillendirmeye çalışacaksınız. Bu ülkede dinlediklerinizi başka ülkelerin istihbaratlarına, başka ülkelerin üstlerine vereceksiniz. Bu ülke iki temel ilke üzerine kurulmuştur; biri tam bağımsızlık diğeri de ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ bunu burada açık ve net söylüyoruz. Türkiye kendi bağımsızlığını teslim etmedi, 30 Mart’ta bunu milli iradeyle gösterdi. Bu partinin üzerine büyük sorumluluk, yükümlülük verdi. Kim bu ülkede ikinci bir devlet, üçüncü bir devlet, dördüncü bir devlet, kim bu ülkede paralel bir devlet ortaya koymaya çalışırsa kökünü kazımayan namerttir.”
Geçmişte Türkiye’nin 12 iline gazete, doktor, öğretmen gitmediğini ve o zamanlar bu duruma kahrolduğunu dile getiren Soylu, doğunun çeşitli güzelliklerinden bahsetti.
Soylu, “Eğer bu ülkede bir tek kişinin cumhurbaşkanlığı hakkı varsa, her türlü tehdide, şantaja, darbe teşebbüsüne, darbeye ve entrikaya, her türlü hileye karşı gelen, ‘ben sadece milletimin önünde, ben sadece Allah’ın önünde eğilirim’ diyen ve bundan bir kez geri adım atmayan, bin kere de, on kere de, yüz kere de, bin kere de, milyon kere de, milyar kere de, trilyon kere de söylüyorum, sayılarını bilmediğim uçsuz bucaksız kereler söylüyorum ki cumhurbaşkanlığı Tayyip Erdoğan’ın hakkıdır” ifadelerini kullandı.
Soylu, 30 Mart’taki gibi 10 Ağustos’ta da seçimi kazanacaklarını sözlerine ekledi.