İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “51 büyük etkinlik meydana gelecek Türkiye’de. Bunun tüm güvenlik önlemlerini alıyoruz. 1 Mayıs’ın şenlik içerisinde geçmesini istiyoruz, bir bayram havasında geçmesini istiyoruz.” dedi.
Soylu, Trabzon’da bir otelde düzenlediği basın toplantısında, yerel ve ulusal basın temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Soylu, bir gazetecinin, “1 Mayıs’ın güvenlik riski var mı? Mesela Adana’da bu sabah DEAŞ elemanları gözaltına alınmış bir evde. 1 Mayıs’ı sabote etmeye çalıştıkları iddiasıyla baskın düzenlenmiş.” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Türkiye, kritik her döneme girdiğinde sabote edilmeye çalışılan bir ülkedir. Biz geçen sene 700 civarında eylemi engelledik. Yine bu yıl da çok eylem engellendi. En son İzmir’de DEAŞ’lı üst düzey bir sözde emir ve onun arkadaşları gözaltına alındı. PYD, PKK konusundaki çalışmalarımız süratle devam ediyor. Elbette ki canını acıttığımız terör örgütleri bunun karşılığını alabilmek için ciddi bir çaba sarf ediyorlar. Biz de bunun üzerine bir çaba sarf ediyoruz. Bunun milletimiz tarafından bilinmesini isteriz.”
Polis, İstihbarat ve Jandarma Teşkilatlarının iç güvenliğin tesisi için ciddi bir gayret sarf ettiğini vurgulayan Soylu, “24 saat uyumuyorlar istihbarat, terör, asayiş birimlerimiz. Bütün bunları geliştirebilmek için ciddi çabalar ortaya koyuyoruz.” diye konuştu.
Soylu, 1 Mayıs’la ilgili yaklaşık 20-25 gün önce DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticilerinin kendisini ziyaret ettiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Ortak bir anlayışla birlikte Maltepe Meydanı’nda yapacaklar, TÜRK-İŞ Başkanı ile Hatay konusunda mutabakat sağlandı. HAK-İŞ Adana’da yapıyor. 51 büyük etkinlik meydana gelecek Türkiye’de, şu ana kadar bizim iznini verdiğimiz, takip ettiğimiz ve değerlendirdiğimiz. Bunun tüm güvenlik önlemlerini alıyoruz. 1 Mayıs’ın şenlik içerisinde geçmesini istiyoruz, bir bayram havasında geçmesini istiyoruz. Tüm sendikalarımızın aynı anlayış içerisinde, tüm çalışanlarımızın, işçilerimizin, emekçilerimizin aynı anlayış içerisinde olmasını istiyoruz. Bu konuda da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla sürekli temas halindeyiz, aynı zamanda Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza da bilgilerin tamamını anı anına aktarıyoruz. Ben Nevruz nasıl geçmişse, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nasıl şenlik içerisinde yaşanmışsa 1 Mayıs’ın da…”
Tüm sendikalarda aynı sorumluluğu ve heyecanı gördüğünü aktaran Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Terör örgütleri bunu istismar, sabote etmek isteyebilir mi? Etmek isteyebilir, biz ona müsaade etmeyiz Allah’ın izniyle. Milletimizin 1 Mayıs’ı en iyi şekilde geçirebilmesi hususunda bütün güvenlik tedbirlerini aldık ve sendikalarla açık açık konuştum, ‘nasıl biz size hassasiyet gösteriyorsak, sizin de aynı hassasiyeti göstermenizi arzu ediyorum.’ dedim. Onlarda aynı hassasiyeti gösteriyorlar. Bu konuda hassasiyetlerini de görmenin rahatlığı içerisindeyiz. Karşılıklı emniyet, güvenlik birimlerimizle temas halindeler. Zannediyorum bir problem olmadan 1 Mayıs da aynı anlayış içerisinde geçecektir ve Türkiye emek, çalışma hayatı ile bu bayramını, yine AK Parti’nin işçilerimize bir armağanıdır 1 Mayıs Bayramı, bu bayramı çok güzel bir şekilde kutlayacaktır düşüncesi içerisindeyim.”
“Karar, partinin kararıdır”
Bakan Soylu, “Siyasi yol haritanız ne olacak? Milletvekilliği için aday oldunuz mu?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Şöyle genel bir eğilim oluştu, tüm bakan arkadaşlarımın aday olması konusunda partinin bir kararı oluştu. Zannediyorum şu ana kadar bir adaylık başvurusu yapmadım ben, zannediyorum dediğim arkadaşlara gerekli şeyleri verdim, bugün öğleden sonra büyük ihtimalle başvuruyu yapabilirler ama bütün bakan arkadaşlar aday olacaklar. Böyle bir ilke kararı var. Karar, partinin kararıdır.”
Yeni bir sisteme gidildiğini anımsatan Soylu, “Bu yeni sistemde her şeyi ilk yaşayacağız. Her şey ilk olacak, onun için burada istişareler sonucunda Sayın Cumhurbaşkanımız, ilgili kurullar nasıl bir değerlendirme yapacak onların şeyidir yani bu ilke kararına bütün bakanlarımızın uyması konusunda bir değerlendirme geldi, bütün bakanlarım da bu ilke kararına uyuyordur diye düşünüyoruz.” dedi.
Toplantıda, terörle mücadelede son durumun ne olduğunun sorulması üzerine Soylu, Paris’te, Maliye Bakanı Naci Ağbal ile DEAŞ konulu, terörün finansmanıyla ilgili bir toplantıya katıldıklarını anımsattı. Türkiye’nin dünyanın hayretli bakışları içerisinde, bu konuda olağanüstü bir çabanın içerisinde olan bir ülke olarak tanımlandığını belirten Soylu, şöyle devam etti:
“Bunu şundan söylüyorum yani Irak’tan Suriye’ye kadar bir istikrarsızlık coğrafyası var. Diğer taraftan Afganistan’dan, Pakistan’dan, Afrika’dan ve Suriye’den Türkiye’nin içerisine gelen, Türkiye’ye hem hedef ülke hem de transit ülke olarak düzensiz göçmen var. Türkiye özellikle uyuşturucu rotalarının içerisinde bulunuyor. Hem Avrupa’dan gelen kimyasal hem de doğudan gelen doğal uyuşturucu rotalarının içerisinde. Bunların her birisi terörü besliyor yani Afganistan’dan gelen göçmenler Pakistanlı, Afrikalı veya Suriyeli, terör hattının içerisinden geliyorlar, ya DEAŞ’lı ya PYD’li ya da PKK’lı bu terör hattını kullanıyor.”
Soylu, Türkiye’ye gelen kaçak sigaralardan PKK’nın nemalandığını bildirdi.
Bakan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Terörü sadece elinde silah olan ve Türkiye içerisinde DEAŞ, PYD, FETÖ olarak görmek eksik ve yanıltıcı bir tanımlama olur. Terör dediğimiz, bütüncül bir yaklaşım içerisinde yani bir Afgan göçmeni Türkiye’ye bin, bin 500 dolar civarında geliyor, bundan terör örgütleri de nemalanıyor. Kaçak sigaralardan terör örgütleri de nemalanıyor. Düzensiz göçmenlerin aktarımından, kaçakçılığından terör örgütleri de istifade ediyor. Kimisinden DHKP-C, kimisinden PKK, kimisinden PYD, kimisinden DEAŞ. Şimdi böyle bir coğrafyanın içerisinde bizim sadece kendi ülkemizin sınırları içerisinde terörle mücadele etmek ve bunu bastırabilmek gibi bir çabamız yeterli bir çaba değildir.”
Terörle mücadelede uluslararası samimiyet ve iş birliği olması gerektiğini vurgulayan Soylu, şöyle dedi:
“Bir de terörü, Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiği ‘kaynağında kurutma’ gibi süreç söz konusu. Paris’teki toplantıda da söyledim, terörün finansmanıyla ilgili teknik bir boyut, ‘şu bankadan şu bankaya transfer edildi, şöyle edildi’, bu değildir temel problem. Temel problem şudur, terörün bir yüksek siyaseti var ve bu yüksek siyasetine ülkelerin müdahale etmesi gerekir yani hala orada açılış konuşmasında ‘İslami terörizm’ diye bir kavram ortaya konuldu ve benim dışımda kimse buna itiraz etmedi. Ben, ‘hala burada İslami terörizm diye bir kavram ortaya konuluyorsa demek ki biz bir arpa boyu yol alamamışız, kusura bakmayın’ dedim. Biz aynı düşünmüyoruz, bu masanın etrafında da aynı konuşmuyoruz. Böyle bir şey söz konusu olamaz.”
“Türkiye örnek mücadele sergiliyor”
Peki Avrupa’nın bunda hiç mi kabahati yok? Yükselen ırkçılığında hiç mi kabahati yok?” sorusunu yönelten Soylu, şu görüşlere yer verdi:
“Bundan 20-25 yıl önce bütün dünyaya nakşedilen Avrupa çizgisinde özellikle özgürlükler, serbestiyet ve yine bunun yanı sıra sınırların serbest olması… Peki bugün hangi noktadayız? Endişe, kapalılık, yükselen ırkçılık ve mümkün oldukça da özgüven eksikliği. Bunda bir Fransız kızın DEAŞ’a katılması, bir İngiliz’in PYD’ye katılmasında Avrupa’nın kendi adına uyguladığı bu politikaların geldiği bu noktada hiç mi bir şeyi yok yani? ‘İslami terörizm, İslami terörizm…’ Topu hemen zaten vekalet savaşları ile yıkıyorsunuz, bir de farklı bir anlayışla beraber topu buraya yıkmanın kendinizi kurtarabileceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Böyle bir şey söz konusu değil.”
Bakan Soylu, terör konusunda Türkiye’nin bütün dünyaya örnek bir mücadele sergilediğini vurgulayarak, “Maalesef Batı’nın baktığı gibi de ‘senin teröristin, benim teröristim’ diye de bakmamaktadır. Batı’ya da burada ciddi bir şekilde mesaj vermektedir. Türkiye terörle, göçle, uyuşturucu ile mücadelede ortaya koyduğu performansla aslında Batı’ya da büyük iyilik yapmaktadır ama Batı bunun farkında değildir. Ufak tefek birkaç böyle cümlelerle Türkiye’nin sırtı sıvazlanmaktadır ama maalesef Batı ideolojik körlüğünden hala vazgeçmiş değildir, hala buna devam etmektedir. Bunu çok net muhataplarımıza anlattığımızı bilmenizi istiyorum.” dedi.
“Muhteşem bir koordinasyon var”
Soylu, terörle mücadelelerinin aynı kararlılıkla devam etiğini belirterek, “Terörle mücadelede başarısı koordinasyondur. Türkiye’de yani bir taraftan polis, bir taraftan jandarma, bir taraftan güvenlik korucuları, bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetleri, bir taraftan tüm istihbarat birimlerimiz muhteşem bir koordinasyon ortaya koyuyorlar.” ifadesini kullandı.
Bütün illeri ziyaret ettiğinde bu aile birlikteliğini gördüğüne dikkati çeken Soylu, herkeste büyük bir heyecanını olduğunu bildirdi. Türkiye içerisinde terörizmde büyük bir temizlemenin söz konusu olduğuna işaret eden Soylu, “Arkadaşlar, bakınız 40 yıldır PKK terörü Türkiye’de var. Bunun üzerine çok daha şiddetli bir şekilde gitmek durumundayız yani terörle mücadeleyi tamam sahada hem psikolojik hakimiyeti hem de teröre karşı fiili hakimiyeti elde ettik ama bu sürdürülebilir olursa bir faydası söz konusu olur. En ufak bir gevşeme, en ufak bir rehavet belki arkada görmediğiniz, bilmediğiniz, tahmin etmediğiniz başka işler var.” dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, terörün kendisine antrenman sahası olarak Suriye ve Irak’ı seçtiğini vurguladı. Soylu, “Orada yeni terör biçimleri geliştirmeye çalışıyor ve bunları sürekli olarak başka ülkelere nakletmeye çalışıyor. Biz burada onlara bastıkça, onlar yeni alanlarda yeniden kendilerini yenilemek için gayret sarf ediyorlar. Bugün bizim Fırat Kalkanı bölgesinde olmamız, Afrin bölgesinde bulunmamız, terörü kendi kaynağında kurutmaya yönelik hadisenin kendisidir. Onun için burada bütün dünyaya örnek bir şekilde terörle mücadele gerçekleştiriliyor.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde terörle mücadele edileceğini bütün dünyaya göstermekte olduğunu belirten Soylu, şunları aktardı:
“Bunu İçişleri Bakanı olarak söylüyorum; Türkiye demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde, buradan sıfır sapma göstermeden terörle mücadele nasıl edileceğini göstermektedir. Bütün birimlerimiz bu konuda hakikaten çok önemli bir dikkatin sahibidir. Onun için bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, hükümetimizin, partimizin ortaya koymuş olduğu hassasiyet terörle mücadele konusunda yep yeni bir anlayışı ortaya koymuştur ve bu anlayış aynı şekilde devam etmektedir, bundan sonra da sürecektir.”
Bakan Soylu, bedelli askerlik konusundaki düşüncesinin sorulması üzerine, “Bu konuyla ilgili Parti Sözcümüz dün akşam bir açıklama yaptı.” dedi.
Soylu, basın toplantısında, Türkiye’nin terörle mücadeledeki konsantrasyonunun yüksek olduğunu belirterek, dün Ankara’da katıldığı düğünde karşılaştığı turizmci ile arasında geçen diyaloğu aktardı.
Turizmcinin kendisine ve hükümete Diyarbakır’da yapılan yatırımlar ve çalışmalar için teşekkür ettiğini dile getiren Soylu, “Hanımefendi, ‘Ben Diyarbakırlıyım ve Diyarbakır’ın geldiği şu konumu hayal bile edemezdim. Her oraya gittiğimde ağlayarak geliyordum, şimdi büyük bir onur ve gururla geri dönüyorum.’ dedi. Evet, büyük hizmetler yapıldı.” diye konuştu.
Soylu, özellikle bölgede görevlendirilen belediyelerin yaptıkları hizmetlerin devasa olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bunu Fransa’nın İçişleri Bakanı ile paylaştım. Bakan, eski Lyon Belediye Başkanı’dır. ‘Size bir tek şey soracağım.’ dedim. ‘Siz, belediye başkanlığı yaptınız, siz terör örgütüne para verdiniz mi? Siz terör örgütü ile dağa çıkan kişinin kardeşini belediyenize aldınız mı? Siz terör örgütüne, devletin askerine kurşun sıksın diye araç verdiniz mi? Birisi bunu yapsa yaşatır mısınız kendi memleketinizde?’ diye sordum. Ne yapalım yani biz bu belediyelere hak mı verseydik? Bunun demokrasi, hukukla ne alakası var?
Yaptığımız her şey bu dönem içinde vicdanımıza, hukuka, demokrasiye uygundur ve burada topyekun bir mücadele sürmektedir.”
Yıkılan yerlerin tamamının imar edildiğine dikkati çeken Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bakanlıklar ve arkadaşlarının canla başla mücadele verdiklerini söyledi.
Soylu, “Oradaki gençlik merkezlerindeki çocukların faaliyetlerini bir görseniz, muhteşemler. Bir taraftan Biz Anadoluyuz Projesi’ni ortaya koyduk. Belediyenin yaptığı hizmetler, 10 binlerce kilometre yol, 800’ün üzerinde spor salonu, taziye evleri, parklar, kanalizasyonlar, altyapılar… Bir saat su gelmeyen yerlerde şu anda 24 saat su akıyor. Bu paralar eğer yerlerinde kullanılırsa demek ki buna ait bir sonuç üretebilme şansına sahip olunabiliyor.” şeklinde konuştu.
“Korku, Güneydoğu’dan kalkmıştır.” diyen Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu kadar net ve açıktır. Korku kalkmıştır, huzur ve kardeşlik gelmiştir ve bugünden sonra da çok daha fazla artacaktır. Demokratik düzen içinde herkesin adım atabilme hakkı sonuna kadar vardır. Eşit vatandaşlığın bütün ilkeleri, ülkenin her tarafında kullanılmaktadır. Bu esas itibarıyla en önemli şeylerden bir tanesidir. Onun için terörle mücadelemiz aynı şekilde devam edecektir. Dikkat edin, Güneydoğu’da ve Doğu’da şikayet belirten sadece bir tek siyasi partinin mensuplarıdır, vatandaşın bir şikayeti söz konusu değildir.
Biz orada halkın içindeyiz. Vatandaş, esnaf, tüccar huzurludur. Van, İran turistleriyle doldu taştı. Burası da öyleydi yani Türkiye’nin her tarafı birbirini besleyen bir anlayışa doğru geçti. Bu açıdan şunu ifade etmek isterim ki özellikle Doğu ve Güneydoğu’da Türkiye’nin geldiği nokta çok sevindiricidir.”
“Vatandaş gidecek, özgür ve hür bir şekilde oyunu kullanacak”
Soylu, 24 Haziran’da seçim olacağını ve herkesin gidip hür şekilde oyunu kullanacağını vurguladı.
“Kendi iradesini ortaya koyacak, baskı olmayacak, korkutma olmayacak, akşamları ev ziyaretleri olmayacak, ‘Şöyle yaparsanız size şöyle bir süreç sağlarız.’ diyenler olmayacak.” ifadelerini kullanan Soylu, şunları dile getirdi:
“Buna müsaade etmemiz mümkün değil. Vatandaş gidecek, özgür ve hür bir şekilde oyunu kullanacak. Türkiye, burada yepyeni bir anlayışı ortaya getirdi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımızı terör örgütünün ortaya koymuş olduğu karanlık gelecekten, baskıdan ve ‘Acaba ne olacak?’ sorusundan… Bugün en azından bunları düşünmeyecek, ‘Geleceğimiz nasıl olacak, çoluk çocuğumuz nasıl olacak, ticaretimiz nasıl olacak?’ Hayatı normal akışına döndürebilmenin gayreti içinde olduk ve hükümetimizin bu gayreti başarılı neticeler verdi.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı gittiği kongrelerde on binlerden oluşan kalabalığın karşıladığına dikkati çeken Soylu, “Van, Diyarbakır, Siirt, Ağrı, hangisini sayarsanız sayın.” dedi.
Soylu, gece yarısına kadar insanların sokaklarda gezdiği, rahatlıkla alışveriş yaptığı tabloyu hep birlikte gördüklerini, görmeye de devam edeceklerini ama bunu sürdürülebilir kılmanın önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin politikası doğrudur, bu politika da devam edecektir. Terörle mücadelemiz hukuk ve demokrasi ölçüleri içinde devam etmiştir ve bana göre esas başarısı da budur. ‘Tek başarısı nedir?’ derseniz demokrasi ve hukuktan ayrılmadan bu gerçekleşmiştir. Nevruz oldu, Doğu ve Güneydoğu’nun bütün meydanlarında isteyen her siyasi parti nevruzu kutladı. Hiç kimseye yasak getirmedik, hiçbir şey yapmadık. Tam tersi, yapabilmeleri için güvenliklerini sağladık. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü oldu, ne istekleri varsa yerine getirdik. Önümüzde 1 Mayıs var ve bir tek kişi diyemez ki ‘1 Mayıs’ta bize bir yasak getirmektedirler.’ Hayır, 1 Mayıs’ta herkes istediği gibi, istediği şekilde ortaya koyabilecek ancak bir tek şey, PKK, terör örgütleri eğer işin içinde olurlarsa biz işin rengini değiştiririz.
Bizim kamu düzenini sağlama görevimiz var. Biz kamu düzenini sağlamak durumundayız, bizden beklenen bu. ‘Terör örgütlerine karşı bize güvenli bir alan sağlayın.’ diyen tabloyla karşı karşıyayız. Biz bunu sağlamak durumundayız. Ölçülerimiz bellidir, bu ölçüler içinde devam ediyoruz.”
Kimlik kartıyla ilgili sürpriz çalışma
Soylu, İçişleri Bakanlığında oluşturmaya çalıştıkları sisteme değinerek teknolojik yatırımlara dikkati çekti.
Yatırımlar tamamlandığında vatandaşların büyük rahatlığa kavuşacağını anlatan Soylu, pasaport ve ehliyetle ilgili gelişmeleri paylaştı.
Soylu, daha önce el ayası izi alındığına işaret ederek, “Artık alınmayacak, dünyanın hiçbir yerinde alınmıyor. Türkiye’de niye alınıyordu, onu da bilmiyoruz, hiç kimse de bilmiyor. Parmak izi verildiği zaman, bir daha daha parmak izi verilmeyecek. İki ay içinde geçmiş parmak izleri, 29 milyon parmak izi de sisteme ilave edilecek. Bundan önce verenler de bir daha vermeyecekler.” dedi.
E-belediye sisteminin hayata geçirilmesi ile bütün kurumların entegre olacağını dile getiren Soylu, bu sayede devletin yılda 1,8 miyar lira tasarruf sağlayacağını kaydetti.
Soylu, kimlik kartlarına ilişkin de sürpriz çalışmanın devam ettiğini belirterek, “Arkadaşlar TÜBİTAK ile çalışıyorlar. Çok güzel bir nüfus kimlik kartıyla ilgili sürpriz çalışma hazırlıyorlar.” dedi.
Trabzon’daki yatırımlar
Soylu, Trabzon’da AK Parti iktidarları boyunca 21 milyar liranın üzerinde yatırım ortaya konulduğunu dile getirerek, bunun çok önemli olduğunu ve kentin birçok noktasında etkisini hissettirdiğini söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu, Şehir Hastanesi, Arsin Yatırım Adası, Zigana Tüneli ve bağlantı yolları, ikinci devlet üniversitesi, Trabzon-Erzincan demiryolu hattı, Trabzon Şenol Güneş Kompleksi, Karadeniz Teknik Üniversitesindeki çalışmalar, Kanuni Bulvarı, Fatih Eğitim Fakültesi Haçkalı Baba Hastanesi ve Atapark farklı seviyeli kavşakları, Trabzon Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, Hüseyin Avni Aker Şehir Parkı ve Spor Müzesi, Sümela-Santa-Uzungöl üçlü turizm aksı oluşturulmasının yanı sıra Uzungöl’de yol ve güvenliğe ilişkin faaliyetler ile çevrenin korunarak turizmin hareketlendirilmesiyle ilgili çalışmaları paylaştı.
Trabzon’un istihdam sorununun çözümü noktasında kentte açılan üç çağrı merkezinde 521 kişinin istihdam edildiğini kaydeden Soylu, İŞKUR Toplum Yararına Çalışma Projesi’nden 2015 Haziran-2017 Ağustos tarihlerinde 13 bin 306 kişinin yararlandığını anlattı.
Soylu, 18 ilçede eğitim, sağlık, adalet, ormancılık, enerji, çevre şehircilik, TOKİ, İLBANK, tarım, içme suyu, spor, turizm, tapu kadastro, bilim, sanayi ve teknoloji, genel idare, kalkınma ajansları ve sosyal altyapılara ilişkin yatırımlarla ilgili bilgi verdi.
Toplantıya AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, Adnan Günnar ve Salih Cora ile Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ile AK Parti İl Başkanı Haydar Revi katıldı.