7 Ocak Mektubumdur.

2 Şubat 1949… CHP Sinop Mebusu Cevdet Kerim İncedayı, Aydın Halkevi’nde yaptığı konuşmada doğu illerini kastederek “Seçim günlerinde buralarda jandarma vasıtası ile tedbir almazsak; o cahil halk, reylerini Hasoya veya Memoya verirler. Buna sizin vicdanınız razı olur mu?” diyor ve aslında bu sözleriyle temsilcisi olduğu siyasi partinin millete bakışını, milleti idare ediş biçimini ve demokrasi algısını sarih bir biçimde ifade ediyor.

İşte Demokrat Parti 67 yıl önce bugün; bu bakış açısına, bu idare ediş biçimine ve bu demokrasi algısına itirazın bir ifadesi olarak kuruldu. Ülkemizde değişimin, gelişmenin, kalkınmanın ve milletin öz değerlerine hürmetin merkezi olarak beliren Demokrat Parti, “Yeter! Söz Milletindir!” şiarıyla iktidara yürüdü ve tek parti tahakkümüne son verdi. Demokrat Parti 1950 – 1960 arasında uzanan 10 yıllık dönemde milleti özgürleştirdi, zenginleştirdi, refaha eriştirdi. Milletin farklılıklarına, inançlarına, manevi değerlerine, geleneklerine ve yaşam biçimine saygı duyarak ona hak ettiği onurlu bir yaşam verdi.

Milletimizin Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlarına kurdurduğu bu mukaddes hizmet çatısı 27 Mayıs 1960’ta darmadağın edildi. Demokrasi tarihimizin Kerbela’sı olarak nitelendirdiğim bir askeri darbe ile millete hizmet etmekten ve milletin emrine girmekten başka hiçbir suçu olmayan siyaset adamlarının yolu kesildi. Milletin adamları ‘sözde’ mahkemelerde yargılandı, fiziki ve manevi işkenceler gördü, hücrelerde yatırıldı ve darağacına yollandılar. Türk siyaseti 1960’tan AK Parti’ye kadar askeri vesayetin kurumsallaştığı karanlık ve uzun bir ara dönemden geçti.

Bugün bizler, merhum Menderes’in hayallerini gerçeğe dönüştüren, onun tasavvurundaki büyük Türkiye’yi yaşama geçiren ve Demokrat Parti’nin hem siyasal hem de toplumsal anlamda boşluğunu dolduran AK Parti çatısı altında toplandık. AK Parti, 1960’ta darmadağın edilmiş bir hizmet çatısının yeniden derlenip toparlandığı bir adres olarak tüm demokratlara kapısını açtı ve yeniden milli iradeyi tesis etti. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Merhum Menderes’in gönül evini yeniden inşa etmiş; tüm o sıcaklığı, maneviyatı, millete aidiyeti ve samimiyetiyle yeniden milletin hizmetine, emrine vermiştir.

Bugün hissediyorum ki her biri Hakk’ın rahmetine kavuşmuş Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü, Refik Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Tevfik İleri, Namık Gedik ve tüm çileli dava arkadaşları; AK Parti ile demokrasimizin ulaştığı derinlik ve ülkemizin yakaladığı kalkınma hızından dolayı büyük bir huzur içinde uyumakta, insanımızın başardıklarıyla gurur duymaktalar. Cenab-ı Allah onlardan razı olsun ve hepsine rahmet etsin.

SÜLEYMAN SOYLU