300 Yıl Sonra Yeniden Yükseliyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye’nin 300 yıldır gerileme döneminde olduğunu belirterek, ”Türkiye, ilk kez yukarı doğru tırmanan bir anlayışı yürütüyor, 300 yıl sonra yeniden yükseliyoruz” dedi.

Sakarya Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (SESOB) ile Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nı (SATSO) ziyaret eden Soylu, partisinin il başkanlığının Adapazarı Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlediği ”AK Parti Siyaset Akademisi”nde ”Deneyim ve Vizyon Paylaşımı” konulu ders verdi.

Dünyanın çok önemli değişimlerden geçtiğine işaret eden Soylu, ”Bambaşka bir yapıdayız. 20. yüzyılın bakış açısıyla sorunları çözemeyiz. Küresel güç eksenleri değişmektedir. 400 yıldan beri dünyanın küresel güç merkezi Avrupa’dır. İlk kez bu küresel güç ekseni kaymaktadır. 2000’de gelişmiş ülkelerin dünyanın gayri safi hasılasından aldığı pay, yüzde 63’tü ancak bu oran günümüz dünyasında dengelenmiş durumda” diye konuştu.

Soylu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dengesizliğin kapandığını belirterek, dünyadaki zenginliğin başka taraflara kaydığını vurguladı.

”Hindistan, Brezilya ve Çin gibi ülkeler de artık dünyanın zenginliklerinden faydalanabiliyor” diyen Soylu, şöyle devam etti:

”Artık dünya ülkelerinin liderleri de öteki kesimden olabiliyor. Merkel, Hollande, Talabani hepsi zamanında ülkelerinde ‘öteki’ olarak nitelendirilen kesimden gelmektedir. Bundan 15 yıl önce cezaevine konulduğunda ‘devlet bunun üstünü çizdi’ denilen adam, Türkiye’nin 10 yıldır Başbakanı. Ayrıca bölgesinin de kaderini belirliyor. O da ötekiydi.”

”300 yıl sonra yeniden yükseliyoruz”

Soylu, Arap Baharı’nın tüm dünya açısından önemli bir demokrasi dalgası olduğunu kaydetti.

Arap Baharı’nın başlangıç sürecinde olduğuna dikkati çeken Soylu, ”Tunuslu o gencin kendisini yakmasıyla başlayan bu süreç, önümüzdeki 15 yılın belirleyicisi olacaktır. Hatta Pasifik’e kadar belirleyici olacaktır” ifadelerini kullandı.

Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

”Dünya, eski dünya değil. Eski köle toplumlarının bugün aktif bir rol aldığı döneme gelindi. Arap Baharı da öyle büyük devletlerin ve ABD’nin tasarladığı bir olay değildir. ABD, ilk 4 gün Mübarek’i destekledi ancak halkın taleplerine karşı koyamadı. Bu yeni dünya onların tasarladığı bir dünya değil. Artık Ortadoğu’daki insanlar da dünya genelini takip ediyor.

Üçüncü demokrasi dalgası Türkiye için çok önemli. Bunu bir avantaja çevirmeliyiz. 1699’dan beri gerileme dönemi içindeyiz. Bu coğrafya o tarihten itibaren geriliyor. Dönem dönem bunu aşmaya çalıştık ancak başaramadık. Ne zaman bunun için bir hamle yapılsa başımıza her türlü belayı sardılar. Türkiye, ilk kez yukarı doğru tırmanan bir anlayışı yürütüyor, 300 yıl sonra yeniden yükseliyoruz. Geçmişte hakim olduğumuz topraklara sahip çıkan bir Türkiye var artık.”