AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Soylu, cumhurbaşkanı tarafsızlığı yönündeki tartışmalar için ‘Erdoğan’ın geçmişini yok mu sayalım’ ifadesini kullandı. Soylu, gerçekleşecek olan kongre ve anayasa çalışmaları ile ilgili de bilgi verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtladı. Soylu, “tarafsız cumhurbaşkanı” tartışmalarına ilişkin ve yakında gerçekleşecek kongreye ilişkin açıklamalarda bulundu.
“AK Parti siyasi hayatımıza örnek modeldir”
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını çıkarma sürecine değinen Soylu, tüm parti teşkilatının bu sürece dahil olduğunu belirtti: “Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklamasında AK Parti, kendine ait, has ve siyasi hayatımıza örnek olan bir modelle bunu gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de Ak Parti kendi adayını belirlerken, yani Sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanı adayı olmasını belirlerken, bütün Türkiye’nin takip ettiği gibi bir taraftan delegasyonuyla, bir taraftan en üst kurul olan MYK ve MKYK’sıyla, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, genişletilmiş il başkanları toplantısına mensup olan üyeleriyle birlikte, bütün üyeleriyle, milletvekilleriyle beraber bir değerlendirme ortaya koydu, buradan bir karar çıkarttı.
Bu kararın ne kadar isabetli olduğunu, bu kararın arkasında partinin nasıl büyük bir kararlılıkla durduğunu cumhurbaşkanını halkın seçtiği bir sonuçla görmüş olduk. Şimdi de Ak Parti aynı yöntemi uyguluyor. Bu yöntem sadece Cumhurbaşkanlığıyla bulunmuş bir yöntem değil.
Yarın Merkez Yönetim Kurulumuz toplanacak ki bunu da Başbakanımız deklare etmiştir, MYK bu değerlendirmeleri tüm birimlerimizin hangi görüşte olduğunu tespit edecek ve onun üzerinden de Kongre’ye 6 gün kala bir değerlendirme ortaya koyacak. Yarın Genel Başkan adayımızın kim olacağı konusunda bir değerlendirme yapılır. O, yarın ki toplantının gündemi olacağı kanaatindeyim.”
Perşembe günü gerçekleşecek MYK’dan sonra yeni Genel Başkan ve Başbakan adayının açıklanacağı kesinleşip kesinleşmeyeceği yönündeki soruya ise Soylu şu şekilde cevap verdi:
“Yarın ki Merkez Yönetim Kurulu’nda karar verilir. Yani bunun takviminin nasıl olacağı, yarınki toplantıdan sonra mı olacağı yoksa daha sonraki bir günde mi böyle bir değerlendirmenin kamuoyu ile paylaşılacağı sanıyorum yarın ki toplantıda nihai bir karara bağlanacaktır.”
Süleyman Soylu, cumhurbaşkanının tarafsızlığı, yeni anayasa tartışmaları hakkında ise şu açıklamalarda bulundu:
“‘Tarafsızlık’ siyasi akılla tartışılmalıdır”
“Cumhurbaşkanı adayımız için tarafsız olmasını istemek yani siyasi akılla da tartışılması gereken bir durumdur. diğer taraftan da, bundan sonra 5 yıl sonra yapılacak seçimlerle ilgili, 5 yıl sen bağımsız kal, ee, tarafsız kal, ee, siyasi hiç bir değerlendirme ortaya koyma. Ondan sonra siyasi partinle birlikte aday olarak tekrar yine halkın karşısına çık! şimdi bu gerçekleştirilebilir bir durum değildir.”
Anayasa değişikliği vizyonu
“Türkiye bir karar vermek durumunda. Elbette ki bu bir anayasa değişikliği gerektirir. Bu AK Parti’nin temel hedeflerinden birisidir. Önümüzde 2015 seçimleri var, 2015 seçimlerine 1982 yılından beri, hatta 1980 darbesinden itibaren Türkiye’yi ciddi bir şekilde engelleyen ve Türkiye’ye, bizim özgürlük dediğimiz, demokrasi dediğimiz, ilerleme dediğimiz, kalkınma dediğimiz, kendi milletinin dinamizmini sağlayacak unsurlardan Türkiye’yi yalıtmış bir Anayasa’yı devam ettiremeyiz. Ne kadar bunu yamalı bohça haline getirsek de devam ettiremeyiz.”
2023, 2053, 2071 hedefleri için yeni anayasa
“Burada halkın önüne yepyeni bir Anayasa koymak zorundayız ve bu Ak Parti olarak da bizim temel sorunumuzdur. Bunu geçtiğimiz dönemlerde de, diğer siyasi partilerle de gerçekleştirmeye çalıştık ama olmadı. şimdi önümüzde 2015’de bir seçim var ve bu seçimin en önemli temalarından bir tanesi de Türkiye’nin sınırlarını artık bir şekilde çeperleyen bu Anayasa’nın yepyeni bir Anayasa ile kendi yerini değiştirmesi olacaktır ki Türkiye 2023’e, 2053’e, 2071’e, yani Türkiye’nin büyük hedeflerine ulaşmasına, yeni kurallarımız yardımcı olabilsin. Aksi takdirde bir gerginlik yaşıyoruz. yani eski kurallar, soğuk savaş döneminin kuralları bizi gerginleştiriyor. onları aşmaya çalışıyoruz, bu arada Anayasa temel bir faktör olarak önümüzde duruyor ve çok doğaldır ki kurumlar, kurallar Anayasa üzerinden değerlendirilmeya çalışıyor; Bunlardan bir tanesi de şudur, bu da açık: Türkiye’yi bugüne getiren en temel unsur siyasettir, siyasi iradedir, siyasi akıldır. Biz siyasi iradeyi, siyasi aklı tam anlamıyla tanımlamazsak, yani yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tam anlamıyla yerli yerine oturtmazsak burada 2023’e kadar, 2053’e kadar, 2071’e kadar başlayacağımız ve birinci sıçramadan sonra gerçekleştireceğimiz ikinci sıçramada bazı aksaklıklar yaşayabiliriz ve yaşarız da.”
Tayyip Erdoğan’ın geçmişini yok mu sayacağız?
“Şu üç soru önümüzde duruyor: Bir; Partili bir cumhurbaşkanlığı. Yani bugün Tayyip Erdoğan’ın AK Partililiği ile ilgili bir sorgulama söz konusu mu? Hayır. Yani, Tayyip Erdoğan’a yeni bir hayat mı başlatacağız? Yani geçmişini yok mu sayacağız? Yaptığı mücadeleleri yok mu sayacağız ki dikkat ederseniz, Sayın Gül dün akşam çok net bir şekilde açıkladı, bu da AK Parti’yi sevindiriyor. Yani siyasi hayatı sevindiriyor. Ben bilgimi, birikimimi kurduğum AK Parti’den yana kullanacağım diyor. Bu şu demektir, yani Cumhurbaşkanlığından döndükten sonra bir siyasi parti olan, kuruluşunda emek gösterdiği AK Parti’de faaliyet göstermesi çok normal bir davranıştır. Bu yeni Türkiye. Bunu böyle algılamak gerekir.”
Vatandaşın sandık mesajı neydi?
“Vatandaş, halk sandıkta şunu söyledi: Eğer siz, kompozisyonunuzu, yani bundan sonraki 9 aylık sürecinizi yeni Genel Başkanınızla, yeni Başbakanınızla, Cumhurbaşkanınızla, Hükümetinizle ve partinizle doğru bir şekilde bana sunarsanız, ben size Anayasa’yı değiştirecek bir yetki vereceğim. Yüzde 52’nin temel mantığı budur.”
Parti yönetimi istifa edecek mi?
“Bir partinin yeni Genel Başkanı olacaksa, siyasetin kendine ait yazılmamış kuralları vardır, yazılı da kuralları vardır. Başkan kendi heyetiyle beraber çalışır, bu da çok doğru bir şeydir. Bizim gibi partinin merkez yönetim kurulunda bulunan arkadaşların da bir vesile ile Sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanlığına çıkmasıyla hitama erer, sona erer. Yani bu işin kuralı da, etiği de esas itibariyle böyledir. Benim kanaatim böyledir, böyle de olması gerekir. Netice itibariyle yeni bir genel başkan seçiliyor ve yeni bir genel başkan yeni bir heyetle çalışmayı arzu edebilir. Bu konuda da elinin rahatlatılması siyaseten çok kabul edilebilir bir teamüldür ve bu teamül Ak Parti’de de işler.
Önümüzde 9 aylık gibi çok ciddi bir süreç var. Bu süreçte bir taraftan partimizin kongreleri var, bir taraftan Türkiye’nin temel meseleleri var ve bir taraftan da Türkiye’nin temel hedeflerine, büyük hedeflerine ulaşabilecek bir 9 aylık hazırlık söz konusu ve 2015 seçimleri Türkiye için 2023’ün, 2053’ün ve 2071’in en önemli temellerinden birisini oluşturacaktır. Orada atılan temel Türkiye’yi geleceğe taşıyacaktır. Çok doğaldır ki biz şunu istiyoruz: Güçlü hükümet, güçlü Başbakan, güçlü Ak Parti, güçlü Genel Başkan ve güçlü Cumhurbaşkanı. yani bu beşliyi bir arada tutabilen ve bunu isteyen bir millet var. Biz milletin beklentilerini boşa çıkaramayız, biz milletin beklentilerine göre yönetmek ve yürütmemizi ona göre şekillendirmek durumundayız.”
Tarihi nitelikte kongre
“Bu kongre içeriği itibariyle Türkiye’yi ilgilendiren bir kongredir. Bir kere bu kongrede bir Cumhurbaşkanı, yani Sayın Erdoğan kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştirecek, Genel Başkan olarak. İki, bu kongrede bir Başbakan konuşma yapacaktır, bir Genel Başkan adayı konuşma yapacaktır ve bu kongre bir Genel Başkan ve bir Başbakan seçecektir.
Bu kongre tarihi nitelikte bir kongredir. Bu kongre Türkiye’nin gelecek perspektifini ortaya koyan, gelecek kadrolarının şekillenmesini ortaya koyan ve Türkiye’de AK Parti’nin 12 yıllık hizmetleriyle beraber bütün enerjisini o salonda hissettireceği, bütün bilgisini, bütün birikimini, bütün yönetim anlayışını o salonda, dört kongre yaptı, dört kongre o salonda olacak.
Bu kongrenin en önemli teması sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasıdır ve aynı zamanda bize çizeceği vizyondur, AK Parti’ye bırakacağı hedeflerdir ve AK Partili yol arkadaşlarıyla Türkiye’nin geleceğine ait orada, salonda gerçekleştireceği sözleşmedir.”