1960 darbesini yapanlar kimlerse, 15 Temmuz’un arkasında onların olduğunu bal gibi biliyoruz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, “Dünyada hangi millet kendisine kastetmeye çalışan teröristlere eliyle beraber ‘Senin silahın varsa benim imanım var’ diye bir büyük anlayışı ortaya koyar.” dedi.

Bakan Soylu, Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda, FETÖ’nün darbe girişimine karşı “demokrasi nöbeti”ni sürdüren vatandaşlara seslendi.

15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alınmak istediğini; milletin değerlerine, demokrasiye, Türkiye’nin zenginleşmesine, özgürleşmesine, bu milletin öz güvenine ve ay yıldızlı bayrağa kastetmek istediklerini belirten Soylu, milletin, Recep Tayyip Erdoğan’ı vermediğini, demokrasiyi yükselttiğini ve bunun için minnettar olduklarını söyledi.

Geçmişte, “Keşke 1960 darbesi olduğu zaman sokağa çıkıp rahmetli Menderes’i vermeseydik” şeklinde sözler duyduğunu ifade eden Soylu, “Hep o, milletimizin ızdırabı oldu. Hep milletimizin sinesinde kaldı. Annelerimiz, ninelerimiz, babalarımız, amcalarımız, köydeki çarşıdaki büyüklerimiz, hatırladığı zaman bunu söyledi. Bu kez de zannettiler ki eğer tanklarla, F-16’larla, silahlarla, helikopterleri kaldırarak, insanların üzerini silahla tarayarak, TRT’den okudukları bildirilerle bu milleti sindiririz. Onları Recep Tayyip Erdoğan sevgisinden, demokrasi sevgisinden, ay yıldızlı bayrağın sevgisinden onları uzaklaştırırız.” ifadelerini kullandı.

Soylu, darbe girişiminin başladığı günden bu yana tek cümle söylediğinin altını çizerek, “Kıymetli Cumhurbaşkanımızın talimatı ile meydanlar, sokaklar dolmaya başladığı andan itibaren şunu çok açık ve net bir şekilde söylüyorum; Allah milletimizden razı olsun.

Bütün dünyaya sahip olduğumuz demokrasinin, hürriyetin, özgürlüğün 14 yıldır 21. yüzyılın başından itibaren Türkiye’nin büyümesinin, yükselmesinin ve Türkiye’nin etrafındaki bütün coğrafyaya kendini ifade etmesinin ne olduğunu anlatıyorsunuz. Ayakta her duruşunuz duadır, şehitlerimiz ile imzaladığımız mukaveledir, medeniyetimizin mirasına, geleceğimize sahip çıkmak, nesillerimize sahip çıkmaktır.” diye konuştu.

Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını, milletiyle, demokrasisiyle yeni bir Türkiye inşa ettiklerini vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
“Bunu Rize meydanından haykırıyorsunuz. Bu darbenin, hainliğin, sapkınlığın, alçaklığın talimatını verenler, bu hainliğin içerisinde olanlar ne yapmak istedi? Türkiye’yi işgal etmek istediler. Nasıl olsa Mısır’ı, Suriye’yi, nasıl olsa etraftaki coğrafyayı ‘İstediğimiz gibi bu hale getirdik. Şimdi Türkiye’de’ dediler ama bir şeyi hesap etmediler. Milletinin liderine olan sevgisini, onunla arasındaki sadakat bağını, onunla arasındaki muhabbetini ve onunla arasındaki o ahdi, mukaveleyi ve anlaşmayı. Bir tek şeyi hesap etmediler. Bu milletin cesaretini, bu milletin yüreğini ve geçmişte yaşadıklarını bir kez daha yaşamama anlayışını. Öyle kolay değil. Dünyada hangi millet kendini tankların önüne atar. Dünyada hangi millet kurşunların üzerine yürür. Dünyada hangi millet kendisine kastetmeye çalışan teröristlere eliyle beraber ‘senin silahın varsa benim imanım var’ diye bir büyük anlayışı ortaya koyar.”

“Fetullah Gülen’i tıpış tıpış verecekler”

Bakan Soylu, demokrasi, insan hakları, özgürlük, hürriyet ve insanların kendi kendini yönetmesinin en temel insan hakları olduğunu vurgulayarak, batılı ülkelere şöyle seslendi:
“Hiçbirinizin ülkesinde böyle bir kahramanlık, böyle bir demokrasiye, kendi seçtiklerine sahip çıkma anlayışı yaşanmamıştır. Dürüst olun, samimi olun ve bu hain ve alçak darbeyi, işgal hareketini ortaya getiren ve Türkiye’nin moralini, Türkiye’nin istikametini bozmaya, istikrarını bozmaya çalışan bu Fetullah Gülen denilen psikopatın ve teröristin, bu alçak adamın, bu hain adamın Türkiye’ye verilmesi için dünyada kampanya başlatın. Bu dünyanın istikrarı, bu dünyanın özgürlüğü için Avrupa Parlamentosu, dünyadaki diğer ülkeler, eğer içinizde biraz insan hak ve hürriyet bilinci varsa, eğer biraz demokrasi anlayışı varsa, eğer biraz sandığa, seçilmiş insanlara hürmet gösteriyorsanız, yapacağınız bir tek şey var. Başka yerlerde teröristler kötü de bu ülkede insanların üzerine tankla giden, F-16’larla giden, helikopterle giden, silahla giden masum ve demokrasi arayan insanları tarayan bu teröristlere eğer göz yumarsanız bütün dünya tarihi önünde mesul olursunuz.”

Halka, ‘Hiç merak etmeyin o Fetullah Gülen’i tıpış tıpış Türkiye’ye verecekler.” şeklinde seslenen Soylu, “Bizim burada derler ya ‘hovunuzu saklayın.’ Ne olursunuz içinizi soğuk tutun, kalbinizi serin tutun. Bu caniliği, bu hainliği, bu alçaklığı gösterenlere Türkiye Cumhuriyeti devleti dünyanın gördüğü en ağır cezayı verecektir.” dedi.

‘İdam isteriz’ sloganları sonrasında Süleyman Soylu, “Bu ülkenin sahibi millettir, millet isterse biz o istikamette gitmeye mecburuz. Milletin sözüne kulağımızı tıkayamayız. Aklımız vicdanımız bir. Söyledikleriniz, hiç merak etmeyin ki yarın bu ülkede demokrasinin ve hukukun işlevi içerisinde sizin karşınıza tekrar gelecek bizlerle beraber gerçekleşecektir. Hiçbir endişeniz olmasın.” diye konuştu.

“Millet olarak ayağa kalktınız”

Türkiye’nin yaklaşık 56 yıldır Menderes’in acısını yaşadığının altını çizen Soylu, “Bize ne yapmak istediler biliyor musunuz? ‘Alın işte sevdiğiniz adam, onu istediğimiz zaman alırız’ dediler. Bizi, 100 yıllık bu toplumu, geleceğimizi, istiklalimizi, çocuklarımızı, gelecek nesillerimizi tam 100 yıllık bir travmaya, acıya ve hüzne sokmak istediler. Buna siz müsaade etmediniz. Bir millet olarak ayağa kalktınız. Biz kıyamdayız, biz istiklalimize demokrasimize sahibiz, biz özgür bir Türkiye, zengin bir Türkiye, demokrat bir Türkiye, biz dünyanın en büyük 10 ekonomisinde yer alan, ay yıldızlı bayrağı nazlı dalgalanan bir Türkiye istiyoruz dediniz.” ifadelerini kullandı.

Soylu, Marmaray’ın, milli gelirinin 3 bin dolardan 10 bin dolara yükselmesinin, Avrasya, Osman Gazi Köprülerinin, bölünmüş yolların, Suriyeli vatandaşlara sahip çıkılmasının dünyayı rahatsız ettiğini dile getirdi.

“Biz tarihimize ve ecdadımıza ters düşmez, insanlığımızın dinimizin, inancımızın, geleneklerimizi, göreneklerimizin, analarımızın, atalarımızın bize öğrettikleriyle sahip çıktık” diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli gelirimize göre dünyanın en çok dünyanın mağdur ve mazlum milletlerine yardım eden birinci ülkesi olursun öyle mi? Kıbrıs’a buradan kilometrelerce su götürürsün, bütün bunlarla birlikte bir de hedef koyarsın. Dersin ki kendi arabamızı yapacağız, kendi uçağımızı yapacağız, kendi milli istihbarat uydumuzu yapacağız. ‘Bu millete demokrasi yakışır, bu millete değerlerimiz yakışır, bu millete inancımız yakışır’ dersin. Ay yıldızlı bayrağımızın altında hür ve onurlu yaşayan Rizeliler 1960 darbesini yapanlar kimlerse, arkasında kim varsa 71’in arkasında kim varsa, 80’in arkasında çocuklarımızın ‘sağcı solcu’ diye birbirine kırdırıp bu ülkeyi kaosa istikrarsızlığa sürüklemek isteyen kim varsa, 28 Şubat’ın arkasında kim varsa, 27 Nisan’ın talimatını kim vermiş ise 15 Temmuz’un arkasında da onun olduğunu bal gibi bal gibi biliyoruz.

Onlar istedikleri gibi Türkiye’yi idare etmek istediler, onlar ‘biz yönetiriz’ dediler ama millet, Recep Tayyip Erdoğan ‘siz değil, ben sadece Allah’ın ve milletin önünde eğilirim’ diyerek aslında onlara büyük bir ders, büyük bir cevap verdi.”

“Tırnağımızla kazıyarak bugünlere geldik”

Meydanların bütün dünyaya ders verdiğine dikkati çeken Soylu, “10 yıllardır tırnağımızla kazıyarak bugünlere geldik. Bir günde demokrasimizi, zenginliğimizi elimizden almak istediler. Bir günde kardeşliğimizi ortadan kaldırmak istediler. Bir günde kazanımlarımızı bertaraf etmek istediler. Burada durmamızın sebebi odur. Onlara ‘bu iş o kadar kolay değil, bu iş o kadar ucuz değil, üzerimizden geçmeden bu toprakları size teslim etmeyeceğiz’ diyen bir haykırışın adıdır.” ifadelerini kullandı.

Rize’ye Türkiye’nin minnettar olduğunu vurgulayan Soylu, “Bir kahramanı, bir dahi, bir akil adamını, milletin ve Allah’ın emrinde olan bir yöneticiye bu milletle buluşturan bu güzel topraklarla buluşturan bu şehre minnettarız.

Bu şehrin insanlarına minnettarız ve müteşekkiriz. Bilmenizi istiyorum yalnız değiliz. Şu anda Kabe’yi Muazzama’da 15 Temmuz akşamında, 16 Temmuz’da da 17 Temmuz’da da Kabe’yi Muazzama’da, Ravza-i Mutahhara’da alnını secdeye koyanların ‘Allah’ım Türkiye yardımcı ol. Allah’ım İslam’ın bayraktarlarını yalnız bırakma’ duaları da bizimle beraber oldu, bunu da biliyoruz.” şeklinde konuştu.

15 Temmuz gecesi kendilerinin yaptıklarının önemli olmadığını belirten Soylu, milletin, darbecilere diz çöktürdüğünü kaydetti.

“Dünya lider sıkıntısı çekiyor”

Soylu, bir ülkenin, bir milletin kolay kolay lider bulamadığına işaret ederek, “Bugün dünya bunun sıkıntısını çekiyor. Birini getiriyor, birini götürüyor. Lider sıkıntısı, yöneten adam sıkıntısı, milletin arkasından gideceği insan sıkıntısı çekiyor. 14 yıldır bu aziz millet lider bulduğu için bir damla arkasından ayrılmıyor ve onun istikametinden, o da milletin arkasından o da milletin yanından, milletin değerlerinden, milletin sinesinden, milletin yol arkadaşlığından ayrılmıyor, ayrılmamaya kararlı.” değerlendirmesinde bulundu.

Çok önemli değişikliklere imza attıklarını, demokrasi ve hukukun içerisinde atmaya devam edeceklerini vurgulayan Soylu, bir kısmının uygulamaya konulduğunu, bir kısmının da kısa süre içerisinde uygulanacağını dile getirdi.

Bakan Soylu, Türk milletinin demokrasi ve özgürlüğü hak eden bir millet olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu ülkede rahmetli Menderes’i idam edip ip parasını ailesinden isteyebilecek kadar alçalanların bulunduğunu biliyoruz. Aynı tezgahı yapacaklardı. Dediler ki ‘Tayyip Erdoğan Almanya’ya iltica edecek’. Dediler alçaklar ama Tayyip Erdoğan milletin sinesine geldi. Sorarım siz neredesiniz, hainler siz neredesiniz? Yalanla, riyayla, iftirayla, dezenformasyonla yıllardan beri bu milleti istikametinden döndürmeye çalıştılar. Hani bir söz söylüyorsunuz ya meydanlarda ‘dik dur eğilme, bu millet seninle’. Bu kez sözü kendinize söylediniz. Dik durdunuz eğilmediniz, ‘Tayyip Erdoğan milletimiz seninle beraber’ dediniz.”